Ali Sunal: Öğrenmenin yaşı yok

Şişli’de açacağı PeramArt Ali Sunal Oyunculuk Atölyesi’nde ‘Temel Oyunculuk’, ‘Doğaçlama’ ve ‘Sahne Dersleri’ verecek olan Ali Sunal, “Sinemaya ve televizyon dünyasına starlar yetiştireceğiz şeklinde ciddi bir iddiamız yok. Öncelikle iyi ahlaklı insanlar, sonra parmakla gösterilen oyuncular yetiştirme gayesindeyiz” diyor.

Show TV’nin fenomen mizah programı ‘Güldür Güldür Show’un moderatörlüğünü üstlenen Ali Sunal, şimdilerde yakında Şişli’de açacağı PeramArt Ali Sunal Oyunculuk Atölyesi’nin heyecanını yaşıyor. Atölyenin 9 ay boyunca toplam 216 saat sürecek eğitim programı başlangıç, orta ve ileri seviye olarak 3’er aylık 3 farklı kurdan oluşuyor. Kayıt için başvurular www.peramart.com adresinden alınacak.

Profesyonel amaçlı oyunculuk eğitimi almak isteyen ancak imkânı olmayan 6 vatandaşa burs imkânı sağlayacak atölyede, tiyatro çalışması yapmak isteyen şirketlereyse kurumsal hizmet sunulacak. Conrad İstanbul Bosphorus’ta bir araya geldiğimiz Ali Sunal’la açtığı atölyeyi, ‘Güldür Güldür Show’u ve özel hayatını konuştuk...

‘Parmakla gösterilen oyuncular yetiştirme gayesindeyiz’

Uzun yıllardır hayalini kurduğunuz oyunculuk atölyesini nihayet açıyorsunuz. Atölyenin içeriğinden biraz bahseder misiniz?

Yetişkinlere ve çocuklara yönelik derslerimiz olacak. Yetişkinler için belirlenen programda, temel ve ileri seviye oyunculuk dersleriyle birlikte, diksiyon, şan, hareket-ritim, dans terapisi, deneme çekimlerine hazırlık ve yoga dersleri var. Ayrıca, profesyonel oyuncuların ihtiyaçlarına yönelik olarak özel ders seçenekleri de var.

Günümüzde çok fazla oyunculuk atölyesi var. Sizinkinin diğerlerinden farkı ne olacak?

Öncelikle biz burayı laf olsun torba dolsun diye açmadık. Yegâne amacımız oyuncu yetiştirmek. Yetiştirdiğimiz oyuncuya en üst seviyede donanım sağlamak. Her yaştan vatandaş kursumuza gelip eğitim alabilir. Bana kalırsa oyunculuğun ve öğrenmenin yaşı yoktur. Oyunculuğu bir kenara bırakırsak, insanlar özgüven kazanmak için, hobi olsun diye veya kendilerine hoş bir anı olarak kalacak bir serüven yaşamak istiyorlarsa da bizi tercih edebilirler. Burada beyin fırtınası yapıp düşünce yetimizi paslanmaktan kurtaracağız. Sette parmakla gösterilen oyuncular yaratmayı hedefliyoruz. Bu işi sırf maddiyat gözeterek yapmıyoruz. Sinemaya ve televizyon dünyasına starlar yetiştireceğiz şeklinde ciddi bir iddiamız yok. Öncelikle iyi ahlaklı insanlar, sonra parmakla gösterilen oyuncular yetiştirme gayesindeyiz.

Bu eğitim aşkınızın kaynağı rahmetli babanız Kemal Sunal olsa gerek...

Kesinlikle. Rahmetli babam eğitime çok önem veren bir insandı. Babam, Marmara Üniversitesi’nde gazetecilik okuduğu dönemde 12 Eylül’de çeşitli olayların yaşanması nedeniyle yarım kalan üniversite eğitimini, 27 yıl sonra azmederek bitirmişti. Oradan mezun olup yüksek lisans bile yapmıştı. Ona içindeki bu eğitim aşkını sorduğunuzda, “Bir gence bile örnek olabilirsem amacıma ulaştım” diyerek açıklıyordu. Ben de babamın izinden gideceğim. Bir kişiyi topluma kazandırırsak amacıma ulaştım sayarım kendimi. Biliyorsunuz kız kardeşim Ezo Sunal’ın da Çocuk Atölyesi var. Babamın bizlere bıraktığı bayrağı zirvede tutmaya çalışıyoruz.

‘İkinci evim olacak’

Açtığınız oyunculuk atölyesi nedeniyle gençlerle daha sık iletişim kuracağınız aşikâr. Yeni nesli nasıl buluyorsunuz?

Gözlemlediğim kadarıyla bilinçli bir nesil yetişiyor. Ben de genç olduğum için onlarla çalışmayı çok seviyorum. Ne varsa gençlerde var. Yetişkinler olarak onların fikirlerine önem vermeli, onlarla birlikte yürümeliyiz. Bir tuşla istediğine ulaşabilen bir nesilden bahsediyoruz...

‘Güldür Güldür Show’un çekimleri de yoğun bir şekilde sürüyor. Artık bir yandan da açacağınız atölye olacak hayatınızda. Aradaki dengeyi tutturabilecek misiniz?

Benim en büyük önceliğim tabii ki de ‘Güldür Güldür Show’. Atölyede hoş vakit geçirip bilgi paylaşımı yapacağız. Çevremdekilerin desteğiyle üstesinden geleceğimi düşünüyorum. BKM’nin bana kattıklarını, sıradan vatandaşlara aktarmak tarifi imkânsız bir duygu. BKM’den sonra ikinci evim orası olacak gibi duruyor.

‘Güldür Güldür Show’da ömrümün sonuna kadar devam edebilirim’

‘Güldür Güldür Show’un ekranda 3.5 yılı devirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ocağında yemek pişen pek çok ailenin bir parçası olduğunu bilmek, bunu hissetmek gerçekten onur verici. Gece gündüz demeden çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz. Sokaktaki vatandaşlar bizleri karşılık beklemeden bağrına bastı. Burada güzel bir büyü yakaladık. Allah korusun program bir gün bitecek olsa hepimiz ekip olarak boşluğa düşeriz. Ömrümün sonuna kadar ‘Güldür Güldür Show’da devam edebilirim.

Üzerimizde kara bulutların dolaştığı şu günlerde insanlar sizi daha bir bağrına basıyor sanki. Yanılıyor muyum?

Bende de öyle bir hissiyat var. Gülmek her şeyin ilacıdır. Gülümsemenin en iyi yolu da Güldür Güldür Show’u izlemekten geçiyor. İnsanların genel itibarıyla yüksek olan tansiyonlarını da düşürmenin bir yolu hem bence. Unutulmasın, gülmek en iyi antidepresandır.