Nasıl biri olduğunu en çok merak ettiğim ünlülerdendi. Henüz 17 yaşında.
Nasıl oldu da seslendirdiği ilk şarkısı ‘Cevapsız Çınlama’nın klibi 11 ayda 310 milyon kez izlendi, nasıl oluyor da ikinci şarkısı ‘Sen Olsan Bari’nin klibi 24 saatte 5 milyon kez izlenip dünya yıldızları Shakira, Rihanna ve Selena Gomez’i geçti?
Nasıl oldu da sadece bir yıl içinde 1.65 metre olan boyundan büyük işlere imza attı? Bu kızın alameti farikası neydi? Şanı, şöhreti ve başarısı sabun köpüğü misali gibi miydi yoksa geleceğin yıldızı mıydı? Ben bunları düşünürken röportajın daha beşinci dakikasında IQ seviyesinin 140 olduğunu öğrendim. Haydi buyurun.
Bu kadar ilgi görmek sizi ne ölçüde şımartıyor?
Şımarmak mı? Hiç... Ortada şımaracak bir durum yok. Mesleğimle ilgili en iyi olanı yapmanın peşinden koşuyorum. Bunun karşılığında gördüğüm ilgi beni neden şımartsın. Sadece şükrediyorum.
Gerçekten mi? Biraz olsa da kendi kendinize ‘Heyytt be’ demiyor musunuz?
Kansere tedavi bulan, açlığı yok eden, her çocuğun iyi bir geleceği olması için çalışmalar yapan insan ‘Heyt be’ demeli. İlgi görmek elbette beni mutlu ediyor. Kendi kendime ‘Heytt be’ değil şunu söylüyorum: ‘Bak Aleyna! İnsanlar senin şarkılarını dinliyor. Sen de onlara her defasında daha iyisini sunmalısın.’
Bugünler tesadüfler sonucu mu geldi yoksa...
Tesadüflere inanmam. Elbette bir plan çerçevesinde ilerledim.
Acaba o planları kaç yaşında yapmıştınız?
İlk olarak 3 yaşında yapmıştım.
O halde çocukluk hayaliniz gerçek oldu.
Hayır, bir hayal değildi. Bilinçliydi. Sahne provaları yapmaya o yaşlarda başlamıştım.
Hiç hayal kurmadınız mı?
9 yaşındayken psikolog olma hayali kurdum. Sonra psikolojiyle ilgili bir şeyler yazmaya başladım. Onları da kitap haline getireceğim.
Yazdıklarınızın kimlere faydalı olmasını umuyorsunuz?
İnsanların insan yanlarını törpüleyip vicdan yanlarını çoğaltmasını umuyorum. Şöhretimin boşuna değil bir amaca yönelik olduğuna inanıyorum. Allah, bana geniş kitlelere ulaşmayı nasip etti. Bu cevheri çevreme, doğaya, hayvanlara ve insanlara yararlı olacak şekilde kullanmalıyım.
Peki 9 yaşındaki bir çocuk neden psikolojiyle ilgilenir?
Kendimi bulmaya çalışmamdan dolayı. Küçük yaştan beri hep kendimi sorguladım ve kim olduğumu düşündüm. Bu yüzden kendimle ilgili özellikleri çabuk keşfedip hayatıma çabuk yön verdim.
Bu sorgulamalar için henüz çok erken değil miydi?
Ben ileride bir sanatkâr olmak istediğim için bu konuda kendimi hep eğitmem gerektiğini ve bilirkişi olmam gerektiğini düşündüm. Ve her zaman çok az vaktim olduğunu hissettim. Hep bir acelem varmış gibiydi. O yüzden akranlarımdan farklı düşüncelere girmiş, çabuk büyümüş olmalıyım.
Aileniz ‘Bu çocuk normal değil’ deyip bir uzmana başvurmamış mı? Zekâ seviyenizi ölçtürmemişler mi?
Çok hareketli bir çocuk olduğum için beni ilk olarak 4 yaşımdayken pedagoga götürdüler. Zekâ seviyemi de ölçtürdüler. Testten üstün zekâlı olduğum çıktı. Bir de hiperaktivite bozukluğum vardı ama şimdi geçti. Daha sonra 7 yaşımdayken ikinci kez zekâ seviyem ölçüldü. Sonuç yine aynıydı. 140. Henüz dört yaşımdayken kendi kendime okumayı da yazmayı da öğrenmiştim.
Büyümüş de küçülmüş halinizden dolayı çocukluğunuzu yaşayamamış olmanın sancısını yaşadınız mı?
Hayır, çünkü çocukluğumu yaşayamamış değilim. Yeri geldi arkadaşlarımdan daha çocuk oldum. Hâlâ da çocukluğumu yaşıyorum.
Sizi 16 yaşında pop yıldızı olan biri olarak tanıyorduk. İçinizde derin bir Aleyna varmış...
Evet, insanlar derin Aleyna’nın farkında değil. Çünkü kimse bu yönde sorular sormadı. Ayrıca pop müzik yapıyorum. Başka bir tarzda müzik yapsaydım belki derin Aleyna’nın farkına varırlardı.
Burasını anlamadım...
Popüler müzik yaptığım için beni direkt popüler kültürün içinde görüyorlar. Fabrikalaşmış bir şarkıcı gibi görülüyorum. Oysa ki birçok meslektaşım gibi benim de içimde çok derin hislerim var. Önceleri ‘Aptal sarışın’ yakıştırmalarına öfkeleniyordum ama sonradan ‘Ben ne olduğumu biliyorum, başkaları da öğrenecek. Aceleci davranıp boşu boşuna öfkelenmeye gerek yok’ dedim. Ruhumun derinliklerinde görünenin ötesinde bambaşka bir Aleyna olduğu görülecek. Aleyna’nın ruhunu, beynindeki fikirlerini projelerini, tutkularını henüz kimse bilmiyor. Söylemekle olmaz. Görecekler.
‘Özel ilgi okul değiştirtti’
Okulda arkadaşlarınız sınıf arkadaşı gibi Aleyna Tilki gibi mi davranıyor?
Okulda tipik öğrenci gibi olmak istedim.
Öyle değil miydi?
Bana özel davranıldığında o okuldan gitmek istedim. Zaten gittim de. Kaydımı başka okula aldırdım. O okulda da özel davranıldığı zaman haydi bakalım başka okula. Bu nedenle birkaç kez okul değiştirdim. Çünkü benim de bütün akranlarım gibi çocukluğumu yaşayacağım, tipik bir öğrenci olabileceğim bir alan olmak zorunda.
‘Klibim çalıntı değil dünya standartlarında’
Sen Olsan Bari’ klibinizin Britney Spears’ın klibinden esinlendiği iddia edildi. Ne dersiniz?
Pürüzsüz ve büyük alanda dans edip dünya standartları yakalanınca iki klip birbirine benzetiliyor. Bir çok klipte birçok şarkıcı saçlarını iki kulak yapıp yanaklarına allık sürmüştür. Türkiye için alışılmamış klip çekilince benzetmeler doğal. Çünkü dünya standartlarında klip çektik.
‘Kendi enlerimi yaşatıyorum’
Sizin ve şarkılarınızın bu kadar ilgi görmesinin nedeni nedir?
Kendi enlerimi yaşatmamdan dolayı.
O enler nelerdir?
Kimseyle yarışmıyorum, kimseye benzemeye çalışmıyorum, kimseyi geçmeye çalışmıyorum. Kendimi ve kendi enlerimi yaşatma derdindeyim.
Daha önce karşılaşılmayan bir şarkıcı olduğunuzu mu söylemek istiyorsunuz?
Hayranlarım kendileri gibi biriyle karşılaştılar. Bunu söylemek istiyorum.
Sizin alameti farikanız bu mudur?
Sırlarımı deşifre edemem. En belirgin özelliğim hayranlarımın olduğu gibi biri olmak.
‘Konservatuvar yaratıcılığı öldürüyor’
Dünya yıldızı olacağınızı söylediniz. Onun da planlarını yapmış mıydınız?
Şarkılarımı daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyorum. Bu konuda girişimlerim de var. Önümüzdeki ay İngilizcemi ilerletmek için ABD’ye gideceğim. Lise son sınıfı orada okuyacağım.
O halde üniversiteyi de yurt dışında okuyacaksınız. Konservatuvar mı?
Hayır, psikoloji. Konservatuvar okumaya karşıyım.
Neden?
Çünkü konservatuvarın kişinin yaratıcılığını öldürdüğünü düşünüyorum. Kendi yaratıcılığına güvenmeyenler başkalarının yaptığı şarkıları söylesin.
Ne var ki siz de başkalarının şarkılarını seslendiriyorsunuz...
Evet ama şimdilik. Artık kendi şarkılarımı seslendireceğim. Hatta Demet Akalın’a bir şarkı verdim. Bir tane daha vereceğim.
Şarkı yazıp bestelediğiniz şarkıları neden siz değil de başkaları seslendiriyor?
Bestelerimi vermek benim için büyük bir onur. Ve mutluluk verici. Oldukça paylaşımcıyım. Kendim seslendirmeden önce şarkılarım başka isimlerde dinlensin istedim.
Röportaj: Mehmet Çalışkan
YORUMLAR