HT Hayat Anasayfa Anathema: Çokça şarkı, fazla enerji | Yaşam

Pek çok kez duyduk: “Anathema Türkiye’yi çok seviyor.” Bu sevgi karşılıklı, buradaki pek çok dinleyicisi de grubun memleketi olan İngiltere’den daha çok burada sevildiklerini düşünüyor. Rakamlar da aksini söylemiyor. Listelere göre en çok dinlendiği yerlerin başında Türkiye geliyor. Onlar da bir kez daha; Türkiye’de turneye çıkıyor. Bu kez her zamankinden daha büyük bir prodüksiyonla.


Türkiye’de çok seviliyorsunuz. Sebebi ne?

Türkiye’de müziği bizim kadar seven çok sayıda harika genç var. Müzik, başkalarıyla ve kendinizle iletişime geçmenize yardımcı olur. Kendimizi çok açık ve dürüst bir yolla ifade ediyoruz. Şarkılarımız insanların koşullarıyla bağlantılı evrensel temalara sahip. İnsanlar müziğimizde tanıdıkları bir şeyi bulabilir; duygusal, felsefi ya da bir anı. Bu bağlantıyı bulduklarında hemen kendi hayatlarıyla özelleştirirler. Bu yüzden sevdiğimiz biri için yazdığımız bir şarkı, birinin sevdiği biriyle sonuçlanabilir. Başkasının sizin gibi hissettiğini fark etmek güzel, daha az yalnız hissetmenizi sağlar.


Turne fikri nasıl oluştu?

Türkiye’de pek çok kez turneye çıktık. Eski Yeni Melek’te 2 gece 4 binin üzerinde insana çaldığımızı hatırlıyorum. Türkiye kesinlikle Anathema’nın turne yapacağı en iyi yerlerden biri. Çeşitli illerinde çaldık, her zaman doluydu ve seyirci muhteşemdi.


Konserlerde neler olacak?

Bu sefer daha büyük prodüksiyonumuz var. Daha fazla video ve ışık. Bazı görseller A Fine Day To Exit ve The Optimist’le bağlantı kuruyor. Uzun bir gösteri, çokça şarkı, çok fazla enerji...


Türkiye’de unutamadığınız anılar var mı?

1998’de Türkiye’de ilk kez çaldığımızda yanılmıyorsam The Casablanca’ydı, elektrik 3 kez gitmişti, uygun bağlı değildi. Neredeyse elektrik çarpıyordu. Ancak biz yine de devam ettik. 2005’te Rock İstanbul’da çaldığımızda ekipmanlarımızdan birinin bozulduğunu hatırlıyorum. Diğer sahneye koştum. Faithless’dan Maxi Jazz’la karşılaştım. Bize ekipman verdi ve konserimizi verdik. Ne kadar da centilmen! Ayrıca Prodigy’nin Ekim 2004’te İstanbul Park Orman konserinde dans edişimi asla unutmayacağım. Birkaç ünlü Türk popstar’la takılıyorduk, çok eğlenceliydi. Türkiye’ye âşık olduğum haftaydı. Hayata ve müziğe karşı açık bir tutuma sahip harika insanlar var.


Anathema hakkında konuşulduğunda, melankolinin akla geldiğini düşünüyorum. Müziğiniz hakkında ne hissediyorsunuz?

Müzikle kendini ifade etmek çok rahatlatıcı bir süreç olabilir. Ancak bu kalıcı bir şekilde iyileştiğiniz anlamına gelmez. Yara izleri ve travma hâlâ devam edebilir, müzik bir çeşit geçici bir barış sağlayabilir.


Röportaj: Mete Aker

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.