X

Lucca’da yürürken ise modern sinema, Roma İmparatorluğu, Rönesans, Mussolini gibi tüm imgeler siliniyor, bir anda Geppetto ve Pinokyo ile baş başa kalıyorum.


Lucca Toscana’nın en küçük ve eski kasabalarından, aynı zamanda da en güzellerinden biri. Floransa yakınlarındaki Lucca; neredeyse tamamını çevreleyen Roma döneminden kalma surları, onların etrafındaki kocaman sıra sıra ağaçları, daracık parke taşlı sokaklarıyla klasik İtalyan kasabalarından biri.


Kasabayı keşfetmek için turistlerin akınına uğrayan saatler yerine akşamüzerini seçerseniz huzurlu ve sakin sözcüklerinin tam karşılığını bulursunuz orada. Pisa’ya yaklaşık yarım saat mesafedeki Lucca, şahane bir kaçış ve keşif noktası.


Lucca’yı yazıp ünlü Giacomo Puccini’den bahsetmemek olmaz. Ünlü bestecinin La Boheme, Tosca ve Madam Butterfly operaları en bilinenleri. Lucca’nın bana sakin ve hüzünlü gelmesinin bir sebebi de sanırım Puccini’nin müziği. Kasabada yapılacak en iyi şey de kulağınızda Puccini’den bir seçkiyle dar sokaklara karışıp kaybolmak arada Toscana’nın müthiş şaraplarını yudumlamak. Sonra da her hüzne karıştığınızda, sakinliği aradığınızda “Şimdi Lucca’da olmak vardı” diye dalıp gitmek. Lucca işte böyle.


Yapmadan dönmeyin








Adres defteri




İzleyin: Bir bölümü Lucca’da çekilen İngiliz Hasta filmini izleyin.


Dinleyin: Cittadella Meydanı’nın köşesinde müze haline getirilen Puccini’nin evine (Casa di Puccini) mutlaka uğrayın ve Tosca’nın muhteşem aryası Vissi d’Arte’yi doğduğu topraklarda dinleyin.


Haber: Levent Özçelik