Söz konusu yalnızca mis gibi çayır kokusu, göz kamaştırıcı güneş ya da etkileyici vahşi yaşam sahneleri değil; aynı zamanda sonsuzluk ve onunla beraber gelen derin bir özgürlük hissidir çünkü.
Başlıktaki kelimeler tek başına kullanıldığında bile cezbedici, ikisi bir arada fantastik. Bilyoner. com basın toplantısını Tanzanria Selous Bölgesi’nde “jungle” ortasında yapmayı uygun bulmuş. Türkiye’de internet üzerinde üç büyük takım arasında en başarılılar Galatasaraylı taraftarlarmış. Maymun ve fil seslerinin arasında yapılan toplantıdan aklımda kalanları sonra anlatırım...
Önce hipopotamların, fillerin ve kaplanların arasında tura başlayalım. Başkent Dar es Salaam’dan uçakla yola çıktıktan yaklaşık bir saat sonra Selous’a doğru alçalıyoruz. Manzara tek kelimeyle büyüleyici. Yemyeşil tepeler, süzülüp giden nehirler...
Selous Game Reserve
Selous Game Reserve, dünya mirası. Sahip olduğu alan Serengeti’nin dört katı büyüklüğünde. 55 bin kilometrelik alanın tamamı ormanlar, göller, nehirler ve deltalardan oluşuyor. Dünya’da fillerin yaşadığı en büyük alan olduğunu da ilave etmek gerek. Bozulmamış daha doğru bir ifadeyle büyük ölçüde keşfedilmemiş.
Otelimiz Serena Mivumo Lodge, Rufiji Nehri’nin hemen kıyısında, 12 odalı ahşap tonoz tavanlı, her birinin önünde ahşap balkonlu dağ evini andıran odaları var. Tabii her oda Rufiji Nehri manzaralı. Hava kararmadan teknelere atlayıp Rufiji Nehri’nde timsahlar, hipopotamlar ve envayi çeşit kuşu fotoğraflayacağız.
Manzara müthiş, önce kuşları ardından hipopotamları görüyoruz. Arada tek tük timsahlar var. Sessizliğin içindeki sesler dikkat çekiyor ve ürpertiyor kimi zaman. Gece yemek sonrası odamda bir yarasa karşılıyor beni. Bayağı mücadele ettikten sonra odadan çıkıyor.
Safaride ikinci gün erken başlıyor. Rehberimiz bol bol impala yani antilop, zürafa, fil göreceğimizi söylüyor. Safarinin ilk saatinde bir ağacın gölgesine yayılmış aslanla burun buruna geliyoruz. Sonra zürafalar... Gün boyu böyle anlarla dolu.
Sonsuz özgürlük
Büyük hayvan göçleri sırasında düzenlenen turistik gezilere safari deniyor. Afrika için safarinin anavatanı diyebiliriz. Afrika, kıta olarak Türkiye’de çok tanınan bir bölge değil. Neredeyse tek bir ülkeymiş gibi bahsedilen coğrafya, aslında 56 ülkeyi kapsıyor. Safari denince akla öncelikle Doğu Afrika ülkeleri ve Güney Afrika geliyor. Tanzanya’nın Serengeti’si ve Masai Mara, vahşi yaşam çeşitliliği açısından safari için en ideal yerler. Doğal yaşama tanıklık ederken Masai kültürünü yakından tanımak da seyahatinize apayrı bir güzellik katabilir. Kenya ve Zambiya ile güneydeki Botswana’yı da popüler safari durakları listesine dahil etmemiz gerekiyor.
Ayrıca Kenya’nın devamında Seyşeller’e, Tanzanya’nın devamında ise Zanzibar’a giderek Hint Okyanusu kıyılarına kadar safari keyfi yaşayabilirsiniz. Neden safari sorusunun yanıtına gelince; Afrika hakkında onlarca belgesel izlemiş olsanız bile hiçbir şey sizi gerçeği kadar etkileyemez.
Söz konusu yalnızca mis gibi çayır kokusu, göz kamaştırıcı güneş ya da etkileyici vahşi yaşam sahneleri değil; aynı zamanda sonsuzluk ve onunla beraber gelen derin bir özgürlük hissi... Dahası göz alabildiğine uzanan bozkırlarda güneşin doğuşunu seyretmek, hayvanlar arasındaki uyuma hayran olmak, geceleri binlerce yıldızla süslü gökyüzünü izleyerek uykuya dalmak... Özetle safari size ömür boyu hatırlayacağınız maceralar vaat ediyor.
Haber: Levent Özçelik
YORUMLAR