Yazın gelmesiyle birlikte tatil planları da yapılmaya başladı. Kimileri deniz, kum, güneş üçlüsünü tercih ederken kimileri alternatif planlar peşinde. Farklı bir tatil geçirmek isteyenler için dünyadan ve Türkiye’den doğayla baş başa kalabileceğiniz, manzaralı, huzur ve tarih dolu yürüyüş rotalarını derledik.

Düşünün ki göğe doğru uzayıp giden bambu ağaçlarının arasında bir patikada yürüyorsunuz. İçinde küçücük kaldığınız bu koca ormanda ne geride bıraktığınız gürültülü şehir hayatı ne de huzursuz düşünceler bulabilir sizi. Çünkü kapısından içeri adım atacağınız yer, bir Zen Bahçesi. Sükûnet usul usul ruhunuzda kendine yer açıyor. Hele de zarafet timsali Kyoto tapınaklarına doğru yürürken kendinizden geçebilirsiniz. Zira adını, bu yolu sıklıkla kullanan Japon felsefeci Nişida Kitaro’dan (1870-1945) alan Felsefeci Patikası’nda size Japonya’ya özgü beyaz çiçekli kiraz ağaçları eşlik ediyor... Beyhude bir zamanı alt etme yarışından kaçıp sığınılan bu tür coğrafyaların sunduğu en büyük konfor, yavaş akan zaman. Kalabalıklarda kaçırdığınız detayları buralarda keşfetmenin hazzını yaşayabilirsiniz. Sizi yavaş yürüyüşlere çağıran tek ülke Japonya değil. BBC Books’un hazırladığı “Gezginler İçin Unutulmaz Yürüyüşler” adlı kitapta dünyanın çeşitli yerlerinde yürüyüş yapılacak bölgeler tanıtılıyor. Türkiye’de Boyut Yayıncılık tarafından basılan kitap, fotoğrafçı-yazar Steve Watkins ve Clare Jones’un fotoğraf ve yazılarından oluşuyor. Çekilen fotoğraflar gezegenin güzelliklerini sergilemenin yanında sizi, onları korumak için hayat tarzınızı değiştirmeye teşvik ediyor. Ödüllü fotoğrafçılar kitabın önsözünde alışveriş alışkanlıklarını değiştirmenin ya da suyu idareli kullanmanın kent insanına külfetli gelebileceğini söylüyor: “Ancak gittiğimiz yerlerde gördük ki kırılgan coğrafyamızı korumalı ve değişim için adım atmalıyız.”

Tipik Bir İtalyan

Gelelim gezegenin yürüyerek keşfedilecek güzelliklerine. Akdeniz sahil şeridinde bulunan, taş evleri ve limon ağaçlarıyla tipik bir İtalya kasabası olan Amalfi... Burada, sahil kayalıkları boyunca döne döne yükselen “Tanrıların Patikası” tüm Akdeniz’i panaromik izleme şansı sunuyor. Buraya kadar gelmişken şarap eşliğinde taze deniz ürünlerinden, ıspanaklı krepten ve ravioliden tatmamak olmaz. Uçakla Napoli’ye ulaştıktan sonra 2 saatlik kara yolculuğuyla Amalfi’ye varabilirsiniz.

İspanya’nın Yürüyüş Cenneti

Avrupa sanatının ilham perisi Endülüs’teki Celep Yolları, doğal keçi koridorlarıyla İspanya’nın yürüyüş cenneti. Kuzeybatıdaki Sierra del Endrinal’de bulunan Grazalema Köyü’nün beyaz badanalı evleri arasından yürüyüşe başlayıp daha yüksekteki köylere ulaşabilirsiniz. 5 saatlik yolculuğa mantar ormanları, zeytin ağaçları, yabani çiçekler ve yusufçuklar eşlik ediyor. Grazalema’ya en yakın uluslararası havalimanı olan Malaga’ya Türkiye’den direkt uçabilirsiniz.

İnka Parkuru

Yaklaşık 500 yıl önce inşa edilen Peru’daki İnka Parkuru zorlu bir yürüyüş için ideal. Dört gün süren yürüyüşlerde karşılaşacağınız harabe halindeki yerleşim yerleri hâlâ yaşayan bir enerjiye sahip. Vadileri geçip okaliptüs ormanları arasından nehir kıyılarını aştıktan sonra son durak Machu Picchu. İstanbul’dan Peru’nun başkenti Lima’ya uçup tura katılabilirsiniz.

Yukarı Şelale’ye 328 Basamak

Sizi dünyanın oluşumuna götürecek Kuzey Amerika’daki Yellowstone Ulusal Parkı bembeyaz travertenler, kaynar su püskürten gayzerler, volkanik çöküntüler ve şelâleler arasında inanılmaz bir yürüyüş deneyimi sunuyor. Kendinize güveniyorsanız 328 basamak inip Yellowstone Büyük Kanyonu’nun dibinden Yukarı Şelale’yi izleyebilirsiniz. West Yellowstone’a uçarak bölgeye ulaşabilirsiniz.

Kaz Dağları’nın Arasına Dalın

Bir başka seçenek de Kaz Dağları... Eğer Ege’nin eşsiz manzarasının tadını çıkarmak istiyorsanız dünyanın ikinci oksijen deposu olan Kaz Dağları’nın arasına dalın. Zeus Altarı’ndan körfezi seyredebilir, Sarıkız parkurunda yürüyebilir ve Kaz Dağları’nın zirvesine çıkabilirsiniz.

Gece Yarısı Güneşinde Yürüyüş

Bir diğer büyülü diyar, Norveç. Ülkenin kuzeybatı sahili açıklarında, Kuzey Kutup Dairesi içinde yer alan Lofoten Adaları’nı büyüleyici kılan, farklı tonlardaki gece yarısı güneşi ışığında yürüyüş yapmak. Granit kuleler, fiyortlar ve fırtınalı denizlerle çevrili bölgede ara ara deniz üzerinden yükselen pus sanki çetin coğrafyayı sakinleştiriyor. Norveç’in başkenti Oslo’ya, oradan da SAS Havayolları ile Bodo’ya uçarak bölgeye ulaşmak mümkün. Belki biraz yorucu ama dünyayı adım adım keşfetmek, içinde fazlasıyla sürpriz ve canlı bir hayat barındırıyor.

Antalya’dan Fethiye’ye Likya Yolu

Akdeniz sahil şeridindeki bir başka yürüyüş yolu Yunan, Pers, Roma ve Osmanlı kültüründen izler taşıyan Likya Yolu. Antalya’dan Fethiye’ye kadar uzanan tarihi yol sizi sahildeki burunlar üzerinden, ardıç ve sedir ormanları arasından dingin kumsallara götürüyor. Yoldaki sürprizler arasında bir zamanların zengin ticaret merkezi Phaselis, Çıralı kumsalı ve Olympos harabeleri var. Unutmadan, Chimaera’da (Yanartaş) gaz dolu kayalıklardan yükselen sönmeyen alevleri mutlaka görün.

Yazı: Aslı Öztürk