HT Hayat Anasayfa Hindistan Goa gezi yazısı | Yaşam

Berrak Çiftçi yazdı


Ocak 2018 yeni bir yıldan merhaba...


2 ayı geçti Goa'ya varışımız.


Öncesinde, 10 günlük bir Sri Lanka maceramız oldu kızımla birlikte baş başa. Sri Lanka'dan da Hindistan'a geçtik. Yakın gibi duruyor ama ucuz oldukça yorucuydu.





Ekim ayının sonlarıydı. Her sene olduğu gibi kış gelince yol hazırlıklarımız başlamıştı. Bodrum'dan İstanbul'a uçtuk önce. 1 gece İstanbul'da kalıp, ertesi gün Doha aktarmalı Colombo'ya vardık. Uçuşları hep aktarmalı tercih ediyorum. Hem bazı lokasyonlara direk uçuş yok, hem de yarı fiyatına geliyor biletler bu sayede.


Sri Lanka Colombo'ya, Qatar Airways ile geldik. Benim en sevdiğim havayolu. 30 kg bagaj hakkı, çocuklara öncelik tanımaları, yemekleri, hostesleri... Her zaman memnun kaldım.


Üstelik aktarma yaptığı Doha Hamad havaalanı da oldukça yeni, büyük ve çocuk parkıyla kızımın en sevdiği. Hep soruyor, o park olan havaalanına mi gidiyoruz diye.





Pek çok havaalanında uzunlu kısalı aktarma beklemeleri yaşadık. En iyi havaalanı bence Katar-Doha ve en kötüleri geçen sene Endonezya dönüşünde deneyimlediğimiz İran ile Hindistan'a giderken beklediğimiz Kuwait. Özellikle çocukla, havaalanında, saatlerce havalandırmasız, görevlilerin kadınsınız diye sizle pek konuşmadığı, muhatap bulamadığınız, su alacak ve oturacak yeri bile olmayan İran havaalanında 4 saat yerlerde oturduktan sonra kıymetini bir kez daha anladım Doha'nın. İyi havaalanı diye bir şey var ve uzun aktarmalarda çok önemli. Yalnız yaptığım seyahatlere 8 ila 22 saate dek aktarma süreleri yaşadım ama çocukla tavsiyem maksimum 6 saat.


Bodrum'dan İstanbul Sabiha Gökçen havaalanına uçmuştuk ve Colombo uçuşu da buradan olacaktı. 2 tane dev bavulu alandaki emanete bıraktım, taşımamak için. Ekim sonuydu ve İstanbul'un sıcak son güneşli günlerindendi... Türkiye ile vedalaşmak için güzel bir gündü yani.


İstanbul-Doha yaklaşık 3,5 - 4 saat sürüyor. Doha'da bekleme de 4,5 saat kadardı. Parkta rahat vakit geçirdik neyse ki her yer çocuk kaynıyordu... Her ülkeden çocuklar, bir daha muhtemelen karsılaşmayacağımız insanlar... Yeni arkadaşlar edindi, onları hala orada sanıyor. Çocuk naifliği işte.


Doha pahalı bir yer ve bence yemekler de inanılmaz pahalıydı. Buna dikkat etmek lazım. Geçen aylarda Malezya havaalanındaki ucuz ve harika yemeklerden sonra hüsran oldu.





Doha'dan Colombo da 5 saat yaklaşık. Kısmen uzun bir yol. Uyumak için yetersiz. Yemek servisi kalkış iniş vakitleri çıkınca pek bir şey kalmıyor geriye. Sabah 6 gibi Sri Lanka'daydık ve Nefes'i uyandırmam inanılmaz zor olmuştu. Çocuklar belli bir saat derin uyuyor ve bizimki o süre dolmadan uyanmıyor. Pasaport sırası ve bavul işleri bitince kendimizi taksiye zor attık.


Bu arada, Sri Lanka'ya kapıdan 40 dolar ödeyip vize alarak giriyorsunuz. Bu vize 1 ay geçerli. Çocuklar ise bu ücretten muaf. Tıpkı Nepal'de olduğu gibi. Ama Hindistan vizeli hem de vize ücreti çocuklara da aynı 103 dolar.


Sri Lanka'ya indiğimizde hava nasıl nemli ve sıcak geldi ilk başta inanamadım. Taksi ödemesini havaalanında yapıyorsunuz ve yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra odamıza vardık. Bu sürede Nefes hep uyudu. Bense aşırı yorgundum elbet. Colombo korkunç trafikli kalabalık ve sevimsiz bir şehir. Oldukça da sıcaktı.





Trafikten kaçmak için sizi otobandan paralı geçirmek isteyecek taksiler, kabul edin. Ben ilk gün güvenemedim ve trafikte kaldık.


Colombo'da 1 gece kalacağımız odamız korkunçtu. Genelde odaları bir internet sitesinden tutarım, bu sefer bir yanlışlık olduğundan saçma bir odaya düşmüşüz ama hiç değiştirmeye halim yoktu.


Hayatımda kaldığım en kötü oda inanır mısınız? İnterrail yaptığım dönemde, Paris'te idi. Avrupa göreceli olarak bence Asya'dan daha pis olabiliyor. Bir diğer aklımda kalan korkunç otel ise Güney Hindistan'a ilk gittiğimizde kaldığımız Ernakulam şehrindeydi. İlk defa Hindistan'a gelmişim, o zaman akıllı telefon bile yok, nerdeyiz bilmiyorum ve 5-10 TL ödeyip korkunç bir otelde kalmıştık. 'Hindistan'a geldin ne bekliyordun?' demiştim kendi kendime. Halbuki sonradan anladım ki alakası yokmuş.





Sri Lanka maceramız da garip başladı. Sri Lanka'ya gideceklere tavsiyem, Colombo'da kalacaklarsa Mount Lavinia bölgesinde kalmaları. Bunun dışında bu kalabalık şehri sevemedik ve ertesi gün hemen Güney'e Hikkaduwa ve Galle bölgesine ulaştık.


Sri Lanka, Hindistan'ın Güney Doğusu'nda bir ada ülkesi. Pek çok şey Hindistan'dan geliyor ve Hindistan'a oldukça benziyor. Yalnız kesinlikle daha temiz ve insanlar daha saygılı diyebilirim ama Hindistan'ın büyüsü yok. Bir şeyler eksik.


Sahil kısmında denize girmek genellikle çok tehlikeli. Deniz çok dalgalı ve dalgalar çok güçlü. Sörfçüler için güzel ama denizin rengi mavi değil kahverengi. Bu Hindistan'da da böyle genellikle Bali'de de.





Galle bölgesinde eski sömürgelerden kalma Dutch ve İngiliz mimarisi hakim. Sahil kısmında bol bol caretta koruma merkezleri var. Kumsallar kaplumbağalar için oldukça popüler anlaşılan.


Sri Lanka kıyıları tren yollarıyla birbirine bağlı. Tren ve otobüsle kolay ve ucuz seyahat edebilirsiniz. Biz otobüs denedik ama çok dar ve rahatsızdı maalesef. Bunun dışında taksi ve özel araçlarla ulaşım oldukça yaygın. Eğer kalabalık şekilde seyahat ediyorsanız daha konforlu ve uygun olacaktır.


Sri Lanka'nın en güzel bölgelerinden birisi aslında iç kısımda bulunan Kandy'imiş. Bizim vaktimiz yetmedi. Sahilleri gezip, koruma altındaki carettaları ziyaret edip, daha çok sakin kısımların tadını çıkarttık.





Hindistan'a 6 aylık gittiğimiz için yanımda 2 bavul vardı bu da hareket kabiliyetimi kısıtladı biraz. Sri Lanka çayı ile ünlü olduğu için bu kısmını sevdim çünkü hiç kahve insanı değilim ama çay içerim.


Asya yemeklerini çok sevmeme rağmen Sri Lanka yemeklerini çok beğenmedim. Deniz ürünleri ise güzeldi. Fiyat olarak çok ucuz olmasa da, kesinlikle 10-15 günlük kısa geziler için tercih edilebilir ve buradan Hindistan'a geçebilirsiniz.


Hindistan çok büyük bir ülke olduğundan geçen sene diğer komşu Nepal'i ziyaret etmiştik. Bu sene de Güney komşuyu görmüş olduk. Colombo'dan uygun fiyatlı Hindistan uçuşları mevcut. Öncelikle Güneydoğu kıyısına, Chennai'ye uçtuk spicejet ile. Uçaklar eski ve ufaktı. Yolculuk 2-3 saat kadar sürse de, gene havaalanında 6 saat kadar beklememiz vardı. Bu gibi durumlara alıştım artık, herkesin beklediği yerler çok kalabalık oluyor. Bu yüzden alt veya üst kat varsa oralara kaçıp daha boş dinlenme alanları arıyorum. Gene şansımız elverdi de Nefes'i yatıracak bir yer bulabildim ve tüm beklememiz boyunca uyudu.


Chennai'de yağmurlu ve nemli bir sabahtı.





6 ay sonra yeniden bu topraklarda olmak harikaydı, Hindistan her zaman büyülü bir güzellik oldu benim için. Chenni'den Goa'ya oldukça keyifli uçtuk. Goa'da bizi, komşum Nelson karşıladı ve hemen arabaya atlayıp evin yolunu tuttuk.


Yol yapmayı çok seviyorum bu şekilde. Yolda olunca her şey akıyor ve o akışa kapılıyorsun. Yalnız çocukla çok fazla yol yapıyorsanız yoruluyor insan bazen. Özellikle gittiğim bir yerden 1-2 ay kımıldamak istemiyorum.


Dağınık gibi görünse de hayatımız 4 senenin sonunda rutine oturdu gibi. 6 ay Hindistan ardından 1 aylık gezi, sonrasında Ege'ye dönüş, Türk yemekleri ve yazın tadını çıkartma, özlem giderme... Bu yaz dibimizdeki Yunan Adaları'nı keşfettim. Tabii ki çok beğendim denizini, yemeklerini... Geçen yaz Macaristan maceramız olmuştu. Her sene bir Asya'dan bir de Avrupa'dan yeni yerler keşfetmeyi seviyoruz. Ama hayat sürprizlerle dolu. Plan yapmadan bazen de su akıyor yolunu buluyor.





Şu an Goa'da güzel bir kış sabahı...


Bahçemdeki türlü türlü tropik bitkilerin ve hindistancevizi ağaçlarının arasında bir dünya var. Envai çeşit kuş sesi, sincap, kedi, pek çok böcek ve yılan. Bu doğallığın içinde yaşamayı seviyorum.


Yanımda tulsi çayım, sabah için ideal bir lezzet kendisi. Hava yaklaşık 27-28 derece, terletmiyor ve üşütmüyor. Yeni yıl hengamesi geçti, kalabalıklar gitti. Burayı Türkiye'nin Muğla'sı gibi düşünebilirsiniz. Oldukça turistik ve deniz kıyısı eyaleti. Sezonu da kasım, mart arası. Yani yılbaşı zamanı herkesin sezon ortası tatili. Hatta Nefes'in de okulu 2 hafta tatildi, sömestr tatili bu döneme denk geliyor ve şu an 2. sınıfın 2. dönemine başlamış bulunuyor.





Şehirli Hintli turist de çok Rus, İngiliz başta olmak üzere Avrupalı ve yabancı turist de var. En güzel ay bence aralık ve ocak. Şubat'tan sonra ısınmaya başlıyor. Mart, nisan çok nemli ve sıcak geçebiliyor. Sonrası musonlar. Bol yağış nem ve gri havalar geliyormuş. Hiç musonda kalmadım ama muson yağmuruna birkaç kez denk geldi. Mumbai, Sri Lanka ve Bali'de. Bu harika coğrafyaların sırrı da yağmuru. Yeşilin her tonu ve bereketli toprakları yağmur olmasa olmaz.


Bazı ülkeler vardır sizi kendine çeker. O zaman yapılan yolun uzunluğu veya zorluğunu düşünmezsiniz bile.


Bir sonraki maceram anne kız Bali seyahatimiz ile devam edecek...


Yazı ve fotoğraflar: Berrak Çiftçi

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.