Kanser olan arkadaşınızla nasıl konuşabilirsiniz?

Kanser olduğumu öğrendiğimde en büyük ihtiyacım moral ve sevdiklerimin desteğiydi. Ama zaman zaman arkadaşlarımın benimle konuşurken zorlandıklarını ve ne diyeceklerini bilemedikleri için bocaladıklarını görüyordum. Ben de arkadaşlarımla ve ailemle bir anlaşma yaptım. Deniz, sadece “kanser hastası Deniz”, “lösemi Deniz” değil, beni ayrı ayrı huylarımla tanıdıkları, bildikleri Deniz’di. Deniz, sabahları filtre kahvesiz güne başlamaz, kitap okumayı sever, yürümeye aşıktır, bir sırrını verdiğinde ağzından asla kaçırmaz, çok acıkırsa canavarlaşır, Google gibi ne sorsan bir cevabı vardır, leblebiye bayılır, seyahat etmekten başka bir şey düşünmez... O dönemde en büyük fark, genelde olduğundan daha fazla desteğe ve yardıma ihtiyacım olmasıydı. O yüzden, ailem ve arkadaşlarımdan bir taraftan bana yardım ve destek olmalarını, bir taraftan da hayattan kopmamam için bana hayatlarında ne olduğunu anlatmalarını, bol bol fotoğraf atmalarını istemiştim. Bazen de ihtiyacım, sessizliği paylaşmak, beraber oyun oynamak, hayatın pratik yönleriyle ilgili destek almak, sadece birinin beni dinlemesi olabiliyordu. Siz sevdiğiniz biri kansere yakalandığında neler yapabilirsiniz, nasıl konuşabilirsiniz?


Destek ifadeleri

Arkadaşınızla ilgilendiğinizi ve desteğinizi gösterebileceğiniz birkaç ifade şunlar olabilir.

  • Sana nasıl yardımcı olabilirim? Nasıl destek olabilirim?
  • Seni çok seviyorum ve bunları yaşadığın için üzgünüm.
  • Konuşmak istersen buradayım.
  • Seni düşünüyorum.
  • Ne söyleyeceğimi bilemiyorum ama bunları yaşadığın için üzgünüm.
  • Konuşmak istersen dinlemeye hazırım.

Sana nasıl yardımcı olabilirim?

Bu soruyla beraber daha detaylı önerilerle gelebilirsiniz. Detaylı öneriler ne işe yarayabilir? Bana “Yardım için buradayım. Sana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorulduğunda bazen gerçekten aklıma birşey gelmiyordu. Bazılarımız, yardım istemekten çekindiği veya bunu güçsüzlük olarak gördüğü için de buna doğrudan cevap vermeyebilir. Bu arada ufak bir not daha: Ben, bazen, yardımı öneren kişinin tüm yardım sürecini “Şurada bulamadım, buradan aldım, bunu böyle yaptım, onu oraya koydum” diye çok uzun, uzun, sonsuza dek sürecek gibi anlatmasından ve yorulacağımı bildiğimden dolayı da reddedebiliyordum.


Nasıl yardımcı olabilirsiniz? Arkadaşınız için birşeyler pişirebilirsiniz (Özel bir diyeti olup olmadığını sormayı atlamayın.) Buzluğa atıp pratik bir şekilde kullanabileceği yiyecekler de olabilir. Market alışverişi yapabilirsiniz. Çocuklarını okuldan alabilirsiniz. Onu doktora götürebilirsiniz; eğer isterse doktora onun yanında gidip not alabilirsiniz. Arkadaşınızı arabanızla alıp sahilde bir tur atabilirsiniz. Komedi filmi günü düzenleyebilirsiniz. Kan nakline ihtiyaç varsa, bulunması için ilan hazırlayıp paylaşabilirsiniz. Kan ve kök hücre bağışlayabilirsiniz. Evini temizleyebilir, çamaşırlarını yıkayabilirsiniz. Bunlar sadece birkaç örnek, siz arkadaşınızın ihtiyacı ve sizi yönlendirmesine göre hareket edersiniz.


Kendimden örnekler vereyim, siz de ilham alabilirsiniz. Ben üç ayı aşkın bir süre hastanede, sonrasında da bir yıldan daha uzun bir süre raporlu, evde istirahat etmiştim. Enfeksiyon riskinden dolayı kimseyle görüşemediğim ve sürekli maske taktığım bir dönem oldu. Bu dönemde iki arkadaşım, canım sıkıldığında ve halim olduğunda arabalarını yıkatıp beni sahile nefes almaya götürdüler. Pek çok arkadaşım, güvenilir buldukları yerlerden zeytinyağı, sabun, organik şampuan gibi o andaki ihtiyaçlarıma yönelik alışverişlerimi yaptı. Birkaç arkadaşım, bana rafine şekersiz kek ve kurabiyeler pişirdi. Bir başka arkadaşıma, hemşirelere vermek için hediyelere ihtiyacım olduğunu söyledim, o öyle bir paket hazırladı. Enfeksiyon riskimden dolayı, evde iki günde bir çarşaf, havlu değiştiriyordum, havlu ve çarşaf hediye eden arkadaşlarım ve akrabalarım oldu. Hatta daha pratik olması için bunları yıkanmış bir şekilde yolladılar.


Ziyaret ederken

Bizde hasta ziyaretleri çok önemlidir. Hatta bu dönemlerde ziyaret etmemek büyük kabalık sayılır. Ancak bazı durumlarda arkadaşınız enfeksiyona açık olabilir, doktoru bu nedenle ziyaretçi kabul etmemesini istemiş olabilir, hali, morali olmayabilir... Bu nedenle ziyaretinizden önce mutlaka arkadaşınızı arayın. Bu ziyaretlerinizde arkadaşlarınızın ailesine destek olabilirsiniz, onların da nefes almasını sağlayabilirsiniz. Uzun bir ziyarettense çabuk yorulabileceği için kısa ve sık ziyaretleri tercih edebilirsiniz. Ailesi ayrılmanızı rica edebilir, böyle bir durumda anlayışlı olun. Bayram, tatil günleri gibi pek çok kişinin ziyaret edeceği kalabalık günlerdense, daha sakin günleri tercih edebilirsiniz. Özellikle kemoterapi aldığı dönemde, kokulara çok hassas olacağı için, parfüm, traş losyonu gibi kozmetikler kullanmayın. Arkadaşınıza sarılmadan, kucaklamadan, öpmeden önce iznini alın; yine enfeksiyon riskinden dolayı kimseyle kucaklaşamıyor olabilir. Hastaysanız, ona da bulaştırabileceğiniz için ziyaretinizi iyileştikten sonra yapmanız gerekebilir.


Sadece orada olun

Bazen sadece arkadaşınızın yanında olmanız yeterli. Boşluğu ve sessizliği doldurmak için sürekli konuşmanız gerekmiyor. Kendinizi sürekli birşeyler söylemek zorundaymış gibi hissetmeyin. Bazen de sadece beraber olup, o sessizliği birlikte paylaşmanız da arkadaşınıza iyi gelebilir. Sessizlik, uzun sürüyor gibi gelse de, acele etmeyin. Arkadaşınız, yalnız kalmak istemiyor ama bir taraftan konuşmak da istemiyor olabilir.


Sadece kanserden bahsetmeyin

Başta da bahsettiğim gibi kanserin konuşmalarınızın tek odak noktası olup herşeyi kontrol etmesine izin vermeyin. Tabii, bazen arkadaşınız size neler olduğu, doktorun neler söylediği veya tedavi planıyla ilgili birşeyler anlatmak isteyebilir. Ama sadece kendi merakınızı gidermek için arkadaşınızı sürekli soru yağmuruna tutmayın.


Benim de etrafımdaki herkes endişelendiği için neler olup bittiğini, bazen tedavi planımdaki bir sonraki adımı merak ediyorlardı. Her ne kadar bunun onların beni düşünmelerinden ve iyi niyetlerinden dolayı olduğunu bilsem de benim için herkese olanı biteni, tedavi planımı anlatmak çok yorucuydu. Ayrıca planlanan tedaviler, kontrol süreleri de arada değişebiliyor, bazen hasta olarak da bir belirsizliğin içinde olabiliyorsunuz. Bu nedenle sürekli “Şimdi ne planlıyorlar? Şimdi ne tedavisi alıyorsun?” diye sorulması beni bazen çok bunaltıyordu. Zaten belirsizliğin içinde boğuşurken, başkalarının sorularını cevaplayamayınca, “Onlar soruyor, ben de bilmiyorum, ben neden bilmiyorum” diye garip bir kısır döngüye giriyor, iyice bunalıyordum.


Arkadaşınızı mutlu etmek, kanserin “pozitif” yönlerini göstermek, yüzünü güldürmek için “Bir artısı olmuş, en azından zayıflamışsın.” veya “Merak etme, zayıflayacaksın” gibi ifadelerden kaçının. Bunlar, arkadaşınızın geçirdiği fiziksel değişimi hafife alan ifadeler.


Başka kanser hikayelerini, arkadaşınız istemiyorsa, anlatmayın. Arkadaşınızın izni olmadan, “Bu kişi kanser geçirdi, iyileşti” diyerek birileriyle tanıştırmayın. Her birimizin hikayesi bambaşka, belki de arkadaşınız böylesi bir konuşmadan rahatsız olabilir. Bazen olumlu hikayeleri dinlemek dahi insana fazla gelebiliyor.


“Merak etme, sen daha şanslısın, bak şu kişi neler yaşadı” diyerek arkadaşınızın hikayesinin değerini düşürmeyin. “İyi” veya “şanslı” kanser diye birşey yoktur, hepimizin kendine özgü yaşadığı zorluklar var.


Uzak durmanız gereken ifadeler

  • Nasıl hissettiğini biliyorum.
  • Ne yapman gerektiğini biliyorum.
  • Aynı teşhisi alan bir sürü kişi tanıyorum.
  • Ailende var mıydı?
  • Eminim iyi olacaksın.
  • Endişelenme.
  • Doktorlar ne dedi, ne kadar ömrün varmış?
  • Nasıl idare ediyorsun, şaşıyorum.
  • Senin için çok üzülüyorum, sürekli ağlıyorum. Üzüntümden yataklara düştüm.
  • Sigara içiyordun, kanser olman normal.

Alabileceğiniz hediyeler

Bana, "Arkadaşıma ne hediye alabilirim?" diye de çok soru geldiği için aklıma gelen birkaç öneriyi paylaşmak istiyorum: Dergiler, DVD, kitap, sesli kitap aplikasyonları, Spotify veya Netflix üyeliği, aile ve arkadaşlarınızın fotoğraflarından albüm, bilmece, sudoku, günlük, arkadaşlarınızla veya ailenizle çektiğiniz tatlı, destek videoları, pijama, sabahlık, esprili, sıcak çoraplar, ev temizliği hizmeti, hobi setleri, boyama kitapları, zeytinyağı, doğal sabun ve şampuanlar, organik meyve-sebzeler, çiçekler... Hediyeleri, arkadaşınızın ihtiyaç ve rahatsızlığına göre seçersiniz. Örneğin, benim hastalığımda enfeksiyon riskinden dolayı evde ve hastanede her türlü bitkinin bulunması yasaktı. Ancak yine de bana çiçek hediye geldiğinde çok mutlu oluyordum, çiçeklerimi hemşirelerime hediye etmiştim.


Daha önce masanın öbür tarafında oturan biri olarak, ben de böyle durumlarda, ne diyeceğimi bilemiyordum. Önemli olan, arkadaşınızın yanında olmanız. Ne diyeceğinizi bilemediğiniz, ağzınızdan çıkacak kelimelerin doğruluğundan emin olamadığınız için arkadaşınızdan uzaklaşıp onu bu dönemde yalnız bırakmayın. Tek bir doğru, tek bir formül yok. Hepimiz bambaşka mizaçlara sahibiz. Önemli olan, yargılamadan, sakin, arkadaşınızı anlamaya ve onun ihtiyaçlarını göz etmeye çalışarak onun yanında olmanız. O da sizi yönlendirecek, merak etmeyin.


Sevgilerimle, mutlu haftalar


Deniz Alayat

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ????
    CEVAPLA
  • Misafir Deniz Hanım çok güzel bir yazı. Kaleminize sağlık. Kimsenin yazmadığı bir yazı. İyi analiz etmişsiniz. Çok faydalı oldu.
    CEVAPLA
  • Misafir Kanser olan bir tanıdığım olmamasına karşın yazınız cidden çok faydalı oldu benim için. Bu şekilde tecrübenizi paylaştığınızdan dolayı teşekkür ????
    CEVAPLA
  • Misafir çok faydalı yazı! teşekkürler paylaşım ve bilgilendirmelerin için.
    CEVAPLA
  • denizalayat@gmail.com çok teşekkür ederim :)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.