X

Geçen gün yolda giderken yüzünde doğum lekesi olan bir genç gördüm. Ona baktığımda sahip olduğu ayrıcalığın aslında ne kadar muhteşem olduğunu hissettim.




Bence çok güzel ve farklıydı.




Ama eminim ki bu özelliğinden dolayı, küçüklüğünden itibaren kim bilir neler yaşadı?




Önce ailesi neden böyle diye üzülmüştür.




Sonra arkadaşları belki de alay etti.




Belki de utandı, bizim ona bakışlarımız yüzünden.




Oramıza buramıza dövmeler yaptırıp, bir şeyler takıp güzelleşmeye çalışırken doğuştan gelen bu güzelliği neden bir kusur olarak algılarız?




Bunu bize yaptıran şey ne?




Neden dümdüz olmalıyız ki?




Bu çeşitliliği neden sıradanlaştırmaya, tek tip yapmaya çalışıyoruz?




Neden her şeyi yargılıyoruz?




Bozuk, arızalı, eksik, çirkin gördüğümüz varlıklar aslında kendi içlerinde ne kadar özel ve muhteşemler...




Onları hayranlıkla izliyorum!




Fareyi, yılanı, baykuşu, böcekleri de beğenmeyiz.




Onlara doğru bir gözle bir baksanıza!




Bence zaten güzel olan dünyayı, doğru algılayabilmek için, ruhumuzla görmeyi öğrenmemiz lazım.




Evrende bozuk bir şey yok!




Yaratılış mükemmeldir!




Dünyadaki doğru ve yanlış anlayışını belirleyen insandır.




O nedenle bir şeylere “kötü” diye bakıyoruz.




Oysa, doğru, yanlış, güzel, çirkin aslında yoktur.




Herşey olması gerektiği gibi ve tamdır.