X

Gün geçtikçe azalan sosyal medya iştahıma rağmen, bilen biliyor biz buralara girdiğimizde buralar hep dutluktu. Anne olalı yedi yıl oldu, ben de bir çok kadın gibi anne olunca sosyal medya böcüğü oldum. Laptop’ımın üzerinde uzun süre kurumuş anne sütü damlaları vardı. Çok anlaşılabilir bir durumdu eve kapanmış, sosyal hayattan kopmuş ve yorgundum. Sosyal medyadan Allah razı olsun, bana o dönem hem sütümü sağıp hem hayata karışma imkanını verdi. Serde gazetecilik/yazarlık ve her şeyi köküne kadar adanarak yapmak olunca, olay üç beş postla gönlümü eğlemekle kalmadı. Ebeveynlikle ilgili iki site ve sosyal medya platformunun kurucu ortağı oldum, çeşitli platformlarda yazılar yazmaya dijital dünyadaki anneler için içerik üretmeye başladım.


Özellikle anneliğimin ilk 3-4 yılında annelikle ilgili sosyal medyada rast geldiğiniz içeriğin önemli bir kısmında parmağım olduğunu en azından burnumu o konuya sokmuş, bir işler karıştırmış olduğumu söyleyebilirim.


Son üç yıldır ise elimi ayağımı hafiften çektiğim bu dünyada sadece kendi makalelerimle yer alıyorum. Artık her zaman da annelik üzerine yazmıyorum. Gene de dijital dünyada annelikle ilgili kalem oynatıp duran insanlardan biriyim.


İnsanın bir konuda iç muhasebe yapabilmesi için o konuyla arasında biraz mesafe girmesi gerekiyor. Yoksa boğazınıza kadar içindeyken bu muhasebeye imkan kalmıyor. Ben de sosyal medya anneliğimin olgunluk döneminde bu mesafeyi bulmuşken bir iç muhasebe yaptım ve sosyal medyada kalem oynatan tüm anneler adına ama en çok kendi adıma sizden özür dilemeye karar verdim.


Verdiğimiz tüm zarar, neden olduğumuz tüm vicdan azapları ve teşvik ettiğimiz tüm eksiklik duyguları için hepinizden özür dilerim.


Neden ve nasıl mı?


Malum sosyal medya biraz yalan dolan bir yer. Kendi adıma içtenliğimi hiç kaybetmediğimi, olmadığım gibi görünmediğimi söyleyebilirim. Çocuğumun babası ile mutlu olmadığımız yıllarda bir tane “kociş” temalı fotoğraf koymuşluğum yoktur. Şu anda bile boşanmış olduğum eski eşimin kızımla daha çok fotoğrafını paylaşıyorum. Çünkü içimden geliyor, ortada bir yalandan durum bulunmuyor. Artık hepimiz her durumda ve herkes için bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bazı insanlar sosyal medyada sergilediği hayatlar büyük oranda kendi iç dünyalarını, duygu durumlarını, ilişkilerini yansıtmıyor.




İçtenliğimi ve iyi niyetimi hiç kaybetmediğimi düşündüğüm ve benim gibi çok sayıda sosyal medya annesi olduğunu bildiğim halde gene de bizi takip eden anneleri bir miktar örselediğimizi düşünüyorum. Sorun yazdığımız şeylerin doğru olmamasından kaynaklı değil bence, sorun yazılmayan şeylerde.


Sosyal medyada sizin önünüze koyduğumuz resim içtenliğimizi ne kadar korursak koruyalım hep eksik. Bu resim hep yazdıklarımızla çiziliyor. Siz o resme bakıp bir anne hayal ediyorsunuz, bir aile, bir anne çocuk ilişkisi, belirli idealler o yazılanlarla kafanızda canlanıyor. Ya yazmadıklarımız?


Bebek beslenmesine kafayı taktığım ilk yıllarda; aktarlardan tam yulaf buldurup evde öğüttürdüğüm tüm annelerden özür dilerim. Binbir güçlükle bulunan ve evde binbir eziyetle üretilen tam yulaf unun yulafın faydalarını sıralamış ve tarifler vermiş olabilirim ama evde yatılı bir bakıcım olduğunu ve haftada 3 gün de temizliğe birinin geldiğini söylemeyi ihmal etmiştim. Anne sütünü arttırmakla ilgili ahkam kesmiş ve binbir yöntem önermiş olabilirim ama yine o yöntemleri uygulamak için bütün gün evde sadece süt sağdığımı başka bir iş yapmadığımı söylemeyi hiç akıl edemedim.


Yine çocuk psikolojisi, eğitimi, okul seçimi ile ilgili kafanızda bir sürü “ideal” peyda ettiysem kusura bakmayın. O ideallerin kimisi sizin için mümkün değildi, pek çok kısmının da mümkün olmasına gerek bile yoktu, yüklüce bir kısmını da zaten ben de uygulayamamıştım. Eğer yazıların herhangi biri, bir türlü kendiniz için kuramadığınız, uzakta bir yerde var olan bir ideal anneliğe neden olduysa kusura bakmayın.


Yazamadığım şeyleri, ne yalan söyleyeyim, zaten şimdi de yazamıyorum. Ama şunu bilmenizi isterim, belki yıllar içinde benim anneler günü için yazdığım herhangi bir yazıma denk gelip okumuşsunuzdur. Ama HTHayat’ın benden iki sene önce özel bir proje kapsamında istediği Anneler Günü yazısını hiç bir zaman okuyamayacaksınız. Çünkü benim o yazıya yazmaya elim varmadı ve yazmadım. Sahte olacağına olmasın dedim, HTHayat anlayışla karşıladı.


Hiç yazamadıklarım, yazdıklarımdan daha çok benim resmimi tamamlıyor. Bu herkes için böyle. Size tavsiyem, sosyal medyada annelikle ilgili yazı, resim, video koymuş her kadını gördüğünüzde bunu hatırlayın. O sosyal medya annesinin yazamadıkları için resimde boş bir alan bırakın.