X

Ünlü olduğu ilk günden beri sevsem mi nefret mi etsem karar veremediğim Cara Delevingne ve son yediği nanelerden bahsetmek istiyorum.


Bi "elin üpünlü, zengin, genç ve güzel kızını niye seveyim durup dururken" diyorum, bi de "böylesi sıradan olmayan bi hatun burnumuzun dibinde hayatını yaşıyor, sevip özenmeyeyim mi" diyorum.





Kim bu Cara Delevingne diyenler için kısa bir giriş yapayım: 12 Ağustos 1992 doğumlu bir İngiliz kendisi. Evet hem her cool insan gibi aslan burcu (aslan olup da sünepe olan kimse görmedim), hem de İngiliz, hem de daha 23 yaşında bile değil. Sürekli “bacak kadar boyuyla nasıl modellik yapıyor” diyordum ama meğer 1.77 cm’imiş boyu. Yani bi çoğumuzdan uzun da.. Yakaladığım yerde ensesine basıcam tokadı, allah bizden alıp alıp buna vermiş.





İlk çıktığı günden beri bir kaş mevzusudur gidiyor. Biz bu kadar kalınlaştırsak “Kakılmış” karikatürüne döneriz ama onun o fındık suratında bu kadar kıl hiç sırıtmıyor ve aksine karakteristik duruyor. Bi çoğumuz kuaföre bu zillinin fotoğraflarını gösterip bu model kaş istedik ancak aynaya baktığımızda Kartal-Pendik dolmuşlarına “gel gel gel” yapan değnekçilerdan farkımız yoktu..





Artık nasıl hasetlendiysem her işi de hayırlı gitmiyor elbette. Başının paparazzilerle dertten kurtulmaması bir yana aldığı kilolar yüzünden Victoria’s Secret melekliğinden de kovuldu geçtiğimiz aylarda. Tabii ki işinin rast gitmemesine sevindim ama sektörün bu “sıfır beden” takıntısı da oldukça sinir bozucu. Kızın kemiklerinin sayıldığı dönemlerindense bu üç beş kilo almış hali daha iyi. Öğle yemeklerinde çift lavaşlı dürüme abanmış Türk kızı gibi orantısız kilo alsa da yesin yesin o ne öyle iki güne can verecekmiş zayıflığı…





Bir insan evladı düşünün ki en yakın arkadaşları Rihanna, Justin Bieber, Rita Ora falan.. Ve hepsiyle de aşırı eğleniyor gibi görünüyor. Ama bence Cara’nın dahil olduğu arkadaş ortamlarında şebeklik dışında bi numarası yok. İlk başlarda çok eğlenceli ama sonra “abi aramayın gelmesin şimdi car car car” dedirtiyor kesin arkasından. Yani ben Justin Bieber olsam sürekli amuda falan kalkan şu kızı istemezdim etrafımda…





Peki bu yılan son günlerde neler yapıyor? Model kankaları fashion weeklerde yulafa yağsız süt katıp karınlarını doyururken kızımız giyinip süslenip etkinlik etkinlik geziyor. En son 25 Şubat 2015 tarihinde Londra’da gerçekleşen Elle Style Awards’da çıktı karşımıza. Vivienne Westwood tasarımı siyah tuvaleti ile açmış memintolarını ona buna kaş göz yapıyor. Modellik yapmayı bırakıp sadece giyinip süslenip gezmesini tercih ederim. Daha az sinir bozucu oluyor böyle.





Londra’daki ödül töreninden sonra hoop kopup gitmiş New York’a... Yeni sevgilisi olduğu söylenen şarkıcı St. Vincent ile görüntüleniyor. Grammy ödüllerinden sonra öpüşürlerken görülmüşler ve o gün bugündür de manitacılık oynuyorlarmış. Valla bu kızın her şeyi gibi lezbiyenliği de yalan geliyor bana. Can sıkıntısından icat uydurmuş kendisine, kendi de inanmak istiyor. Şu tipe bak, hiç birisine aşık olup kör kütük bağlanabilecek bir tip yok şunda. Bak St. Vincent, bu cin cüce seni üzer, yol yakınken kendini kaç kurtar…


Bi kaç ay arayla nükseden kronik Cara Delevingne nefretimi kustuğuma göre ve haftalık haset dozumu aldığıma göre aranızdan çekiliyorum. Kafayı takıp kılı kırk yararak nefret etmelik başka bir ünlü bulana dek hoşçakalın..