X

Aslında başlığı "Ne kavga bitti ne sevda" diye atacaktım da, ortada bi sevda göremediğim için güzide atasözümüzü devşirdim.


Evet yine bir Şeyma Subaşı skandalından bahsedeceğim. Bir pazar sabahı Şeyma Subaşı'nın romantik "Neredeyse 9 yıl oldu..." storysi ile uyandık. Akabinde "Al sana 9 yıl" kapakları geldi Acun Ilıcalı'nın eski eşi Zeynep Yılmaz'dan.





Acun'u kese kese, o dönemlere ait storyler atmış. Gerek var mıydı? Bence evet.


Sessiz kaldıkça, cevap vermedikçe ne kadar tepene çıkıldığını, sustukça karşı tarafın kendisini haklı sandığını bizzat kendim defalarca yaşadım farklı farklı konularda. Kadın milyonlarca insana karşı yaşayınca bunu artık sessiz kalamadı, en net ve nokta atışı cevabı verdi.


Cevap da değil aslında, sadece iki tarafı da bi güzel idare eden bir erkek var ortada. Aynı tarihlerde 2 çocuğuyla mutlu bir aile, genç ve güzel sevgiliyle gününü gün eden bir çapkın...


Sanki ortada kazanılmış bir zafer var, nispet yapa yapa bitmedi arkadaş. Peygamber sabrı olsa, taşar.


Evli bir adam başkasına aşık olabilir, diğer kadın bunu kabullenebilir, karısı kabullenebilir, affedebilir, boşanabilir, sineye çekebilir, kavga gürültü çıkarabilir. Bunlar o 3'ünün karakteri doğrultusunda değişebilecek bir sürü senaryo vardır.


Amaaa artık olan olmuş, evlenmişsin, senin yanında, belli ki seni de seviyor. Hala neden diğer tarafın canını acıtmak için bu çaba.


Güç, para, adamın sevgisi, çocuğun, her şeye ama her şeye sahipsin, kendi yolunu çizmeye çalışan eski eşe çomak sokmak artık çocukluktan başka bi şey değil.


Positive vibes, mutluyum dansları ile gerçekten mutlu olunsaydı keşke...


Evet belki "Senin kocanken benim sevgilimdi" mesajı ile bir kadının kalbini kırdı, geçmiş yaralar yeniden deşildi belki ama bütün internet, bütün ülke Zeynep Yılmaz'ın yanındaydı. Belki adamın korkunç giden evliliğinden, stresli hayatından çıkış yolu bulabildiği ışıktın, hayatına yeniden doğmuş bi aşktın ama o kadar çiğ çiğ insanın gözüne sokuyor ki, herkesin gözünde hep 2. kadın (malum kelimeyi burada söylemeyeyim hadi şimdi)


Zeynep Yılmaz'ın ayarından sonra "Vurdu ve gol oldu"lar, krallar, reisler.. Parti kursa %10 barajını bugün geçer, o kadar dev bi kitle arkasında...





Çok alakasız gibi gelecek ama aslında birbiriyle benzer bir olay anlatacağım... Şu ara Prens Charles ikinci eşi Camilla'yı aklama maratonuna girişmiş durumda. Aslında Camilla ile evlenmek isterken royal kurallar gereği evlenemiyor (Camilla dul diye) ve Diana ile evlendiriliyor. Bütün evliliği boyunca Camilla ile ilişkisi devam ediyor ve Diana ölünce de evleniyorlar. 20 yıl oldu evleneli, adam "tek gerçek aşkım Camilla'idi" diye kendini yedi bitirdi ama kadın tüm dünyanın gözünde Diana'nın yuvasını yıkan kadın olarak anılıyor.


Hatta şimdi bi kitap çıkıyormuş, Prenses Diana'nın, Charles'a sadık olmadığını, psikolojik sorunları olduğunu, Diana'nın kötü bi anne olduğunu, Camilla'nın Charles'a iyi geldiğini anlatan bi açıdan yazılmış. Adam ne kadar didinirse didinsin, halk Diana'cı.


Bizim Camilla ise pek dişli, bi oturayım kendi önüme bakayım yok, hep bi çomak sokuş...


Belli ki Acun'dan da bi ayar gelmiyor, habire fail üzerine fail, skandal üzerine skandal.Yapımcısı olduğu programın 5 ülkede birden birinci olmasını konuşmak yerine eski ve yeni eşinin birbirine laf sokmasını konuşuyoruz. Hep iki kadını tartışıyoruz, hep birine hak verirken, ötekine kızıyoruz. Tüm bunların olmasına sebep olan erkeğin elinin kiri oluyor.


Ah Şeymacık, mutluluğun için başkasının mutsuzluğuna gerek yok hala öğrenemedin mi... Ye, iç, gez, eğlen, hitap edip üzerinden para kazandığınız kitlenin hayal bile edemeyeceği kıyafetleri giy, özel jetlerde uç, festivallerde dans et en birinci sensin tamam ama azcık büyü.