X

Size en son yazımda, kendi kendimi nasıl astım yaptığımı ve psikolojinin hastalıklarda ne kadar etkili olduğunu anlatmıştım. Bugün de stresin bize yaptıklarını anlatmak istiyorum.


Stres... Hepimizin bir şekilde hayatında var. Benim son bir ayım son derece sıkıntılı geçti. Hiç planda yokken, oturduğumuz evden aniden taşınmamız, tüm Bağdat Caddesi’ni karış karış gezip ev bulamamam, en az 50 tane ev bakmam, bütçemize göre, mutfak eşyamızın çokluğuna uygun ev bulamamak, umudumu kaybetmem, geri kazanmam derken, duygusal olarak çok inişli çıkışlı günler yaşadım. Onun da üstüne bir haftada taşınmamız gerekti, eve sığamadık, derslerimde ve işlerimde çok geride kaldım vs derken stresim tavan yaptı. Peki sonuç ne oldu derseniz, tabii ki rosam coştu. Yanaklar yine kırmızı lekeli...Ne kadar düzgün beslensem de stresi ele alamadığım zamanlarda bir otoimmün rahatsızlığı olan Rosacea semptomlarım başlıyor. Bu da gösteriyor ki, yüzde yüz sağlıklı beslensek bile, en önemli yerimiz olan ruhumuzla ilgilenmezsek, vücudumuz yine de sağlıklı olmuyor. Bunu farkedip hemen nefes egzersizlerime ve yürüyüşlerime başladım.


Bu hafta da tesadüf okuldaki konularımız stres ve hastlıklar üstündeki etkisiydi. Çok teknik kısma girmeden kısaca söyle anlatmak isterim. Aslında olay tamamen hormonal...


Stres altındayken vücudumuz kortisol ve adrenalin salgılamaya başlıyor. Hormonlar tek başına çalışmıyor. Bir çark düşünürsek, biri salgılanmaya başlayınca diğerlerini de tetikliyor. Tüm hormonlar fazladan ve gereksiz çalışmaya başlıyor. Bu da tüm vücudumuzu yöneten hormon dengesizliklerine yol açıyor. Yani sonuç olarak bedenimiz hasar alıyor, organlarımız yoruluyor...


Bana hastalıkları hakkında yazan çok oluyor. Genellemeye baktığımda hastalıkların çoğu tiroidle ilgili. Bunu farkettiğimde çok şaşırmıştım. O kadar yüksek bir yüzde ki. Günde kaç tane tiroid hastalığı okuyorum şaşarsanız. Peki bu hastalıklar neden böyle çığ gibi büyüdü derseniz, tam da bu nedenlerden dolayı. Modern hayatın getirdiği kontrol edilemeyen stres ve yanlış beslenme. Çözümü yine bizim elimizde.


Kalp atışlarımız hızlanıyor.

Kan basıncımız yani tansiyonumuz yükseliyor

Solunum hızlanıyor

Gözbebeklerimiz büyüyor

Kas hassasiyeti artıyor

Sindirim sorunları başlıyor (mide, bağırsak)

Anksiyete başlıyor

Yoğun strese maruz kalmak vücutta inflamasyonu arttırıyor (yine tüm rahatsızlıkların baş nedenlerinden biri)


Bunları zaten biliyoruz ve stres maalesef modern hayatta bir yerinden hepimize bulaşıyor. Ben tabii ki işi, gücü, şehir hayatını bırakıp dağlara yerleşelim demiyorum ama bu stresi kontrol edelim diyorum... Bunu yapabilmek herkes için değişen bir şey ama ben yine de sizlere bazı örnekler vermek istiyorum.





O düşünceler gelecek ki, geçecekler ve bizden uzaklaşacaklar. Ben bir meditasyon gurusu değilim ama tecrübem bu yönde. Günde 5 dakika bile dursak bir şey. Hatta ben bu yazı biter bitmez şu anda hemen durmaya gidiyorum. Size sevgilerimi gönderip, koltukta 10 dakika sadece duracağım.


Stresi kontrol altına alabildiğimiz zaman, zaten bir çok hormon ve kronik hastalığı da iyileştirmeye başlamış oluyoruz. Bunları uygulamak size şimdi zor gelse bile, kulağınıza su kaçırdım ya, o bana yeter...


Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim


Sema Sumeli

Bütünsel Beslenme ve Fonksiyonel Tıp Sağlık Danışmanı

www.semasumeli.com