X

''Durdu, durdu, glutensiz beslenme yazısı yine nereden çıktı?” derseniz, %95 glutensiz beslenip dün pazarda gözüm dönmüş şekilde ekmek alan biri olarak bu yazıyı yazmayı rüyamda görmüş olabilirim :) Uzun zamandır aklımdaydı. Glutensiz beslenme ile ilgili çok fazla kararsızlık dolu, endişeli, karışık sorular alıyordum ve etrafımda da görüyorum. "Bunu bugün daha da açma zamanı" dedim. Nereden çıktı bu glutensiz beslenme çılgınlığı? Bulgur pilavı, ekmek seven Türk milleti bununla nasıl başetsin?


Şu topraklarda yaşayan çoğu kişi için en keyifli tabaklardan biri domates, peynir, zeytin, bir dilim de ekmektir. En azından benim için öyle. Ben bu bahsettiğim tabağı, dün pazarda alışveriş yapıp eve gelince sebze yemeyi planlarken, bir anda gözümün peynir/ekmek diye dönmesi ile hazırladım. İstiyoruz, hepimizin canı bazen istiyor. Karbonhidratı da aldım, gluteni de aldım... Ama nasıl? Çünkü ben dengedeyim. Detaylarını size de anlatmak istedim.


Her kafadan bir ses çıkıyor. Ekmek çoktan düşman ilan edildi bile. Bulgur yok, makarna yok, poğaça yok, bisküvi yok, yok da yok... Glutensiz beslenme gerekli midir, neden, nasıl, niçin, ne kadar... Glutensiz Beslenme 101, başlıyoruz.












Biraz uzun bir yazı oldu ama bana çok sorulan sorulara bir cevap olarak yazmak istedim. Şayet burada benim aklıma gelmeyen, sizin kafanıza takılan başka şeyler de varsa lütfen yorum kısmına yazın. Elimden geldiğince ve bildiğim kadarı ile anlatmak isterim.


Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.


Sema Sumeli