X

“Çocuklarımızı istismardan korumak için ne yapmalıyız” sorusunun yanıtlarından biri, birçok anne-babanın ertelediği “mahremiyet eğitimi”. Bu nosyonu ve ‘istismacılar ifşa edilmeli mi’ sorularını izlediğim bir programa atıfta bulunarak anlatalım.


Programın adı Hindistan’da yayınlanan “Gerçek Daima Kazanır”. Yapımcısı ve sunucusu Hint sinema tarihinin popüler aktörlerinden, UNICEF tarafından Ulusal Barış Elçi seçilen Aamir Khan. Hatırlayacaksınız, daha önce “Disleksi” yani, öğrenme güçlüğü çeken bir çocuğun tramvasını “Taare Zameen Par“ (Yerdeki Yıldızlar) adlı filmiyle başarılı bir dille anlatmıştı.


Bu defa onları istismardan korumak için farkındalıklarını arttıran size anlatacağım bir programı yapmış. Bahse konu programın konukları üstelik 7-9 yaş arası çocuklar. Hintli oyuncu çocukları almış karşısına, gözlerinin içine bakarak bu özel konuyu onları korkutmadan, hatta eğlendirerek soru-cevap oyunuyla bakın neler anlatmış:


“Sizce tehlikenin karşıtı nedir” diye soruyor. Ve çocuklar hep birlikte “güven” diyorlar. “Sizce güven nedir?” sorusuna çocuklardan benzer yanıtlar veriliyor. “Can yeleği, arabaların arasından geçmek yerine yaya yolunu kullanmak vs.”


“Sizce tehlike nedir” sorusuna ise beklediği ortak cevabı alamayınca onları şöyle bilgilendiriyor: “Çocuklar vücudunuzun 3 önemli noktasına hiç kimse dokunamaz. Göğüs, bacaklarımızın arası, arkamız. Eğer yetişkin biri sizin tehlikeli noktalarınıza dokunursa ne yapacağız? Yüksek sesle bağırarak “hayır” diyeceksiniz. Ardından oradan hızla uzaklaşacaksınız.“


“Tehlikeyi hissettiğinizde nereye kaçarsınız” sorusuna ise çocukların neredeyse tamamı ‘eve’ yanıtı veriyor. Khan, devam ediyor: ”Tehlikedeyseniz ve evden uzak bir yerdeyseniz en güvenli yere gitmelisiniz” diyor. Ve çarpıcı bir uyarıda bulunuyor. “Sizi rahatsız eden bu olayı àilenize ya da güvendiğiniz birine mutlaka anlatın.


Çocuklar mahremiyet eğitimini nasıl almalı?

Uzmanların önerisi de muhtemelen pedagoglardan destek alarak bu sohbeti gerçekleştiren Khan’ınki gibi. Pedagoglar, çocukların mahremiyet eğitiminin 3-6 yaş arasında tamamlanması gerektiğini vurguluyor. Örneğin , çocuğun odasına girerken kapıyı çalmak, banyoda, soyunmada giyinmede ve tuvaletle yalnızlık ilkesini öğretmek, ’bedenim benimdir, izin verirsem dokunabilirsin, sevebilirsin’ bilinci aşılamak gerekiyor.


İstismarcı / pedofili ifşa edilmeli mi?

Peki mahremiyeti ihlal edilen çocuğun ‘korunma hakkı’ nasıl başlayacak? Yukarıdaki diyaloglardan biri, ‘tehlike anında nereye gidersiniz’ sorusuydu. Çocuk istismar ediliyorsa ve evden uzak bir noktadaysa ne yapmalı? O çözümlerden biri ‘panik butonu’ benzeri bir model.


ABD’nin bazı eyaletlerinde uygulanan model gibi ‘güvenli’ kamusal alanlar belirlenebilir. Çocuğun okulu ve evinin bulunduğu alanda seçilen noktalar seçilip, “kurdela” bağlanabilir. Çocuk önceden bilgilendirildiği gibi evinden uzak noktadaysa ve tehlikede olduğun hissediyorsa belirlenen noktalara gidip yardım isteyebilmeli.



İnanılmaz gibi gelecek ama “pedofili” suçundan mahkum olmuş birinin kimlik bilgisi, hatta adres bilgisi semt sakinlerine bildiriliyor. Üstelik hüküm giymiş tacizcileri resmi kurumların internet sitelerinde ifşa ediyorlar. Bu uygulamaların, bizim sosyo-kültürel durumuna uyarlanıp uyarlanmayacağı ayrı bir tartışma konusu ancak daha etkin çözümler, eğitici formatik programlar, filmler vs. yapmak şart.


Huzurla, sağlıkla kalın her zaman...


cocugumadokunma@gmail.com