X

Hafta sonu çocukları alıp Gezi parkına götürdüm. Şahit olsunlar, hatırlasınlar, iz


bıraksınlar, ait olmayı, birlik olmayı, özgürlüğün ruhunu, içlerinde hissetsinler


istedim.




Korumak için gittiğim o ağacın, neler temsil edebildiğini görsel olarak algılamaları, benim anlattıklarımla ya da ilerde tarih kitaplarında okuduklarıyla bambaşka


olacaktı.




Çok keyifli , verimli bir hafta sonuydu. Resim çizdiler, şarkı söylediler, çadırlarda


oturup oradakilerle sohbet ettiler, kedilerle köpeklerle oynadılar, onlarca soru


sordular; umut doluydu.




O günden beri yoklama yapıyorlar; düne kadar emin cümlelerle anlattığım hikayeler


artık sıfırlanıyor. Süregelen bir muhabbeti, durdurup donduramamanın zorluğunu


yaşıyorum.




Bir yandan bütün terimlerin birbirine girdiği , basitleştiremediğim bir apolitik


durumu yansıtmamak için DUR düğmesine basmak istiyorum, bir yandan da benim nabzımla




atsınlar, üstünden kalkarlar, aslanlar gibi çocuklar bunlar - diye geçiriyorum.


Ortasını bulamıyor, bocalıyorum…