X

"Merhaba, 1.5 yıllık evliyim, eşimin ailesiyle yaşıyorum. Çok sorun yaşıyoruz, eşim 3 kardeş, ben ortancayla evliyim. Oğullarını dışlıyorlar. Eşim ailesine karşı çok sabırlı; daha doğrusu ailesi fazla tartışmacı, sinirli desek daha doğru olacak sanırım. Böyle olduğu için çok tartışılıyor, kalpler kırılıyor ve ayrı ev istiyoruz ikimiz de. Fakat ailesi şu anda istemiyor. Çünkü bir sürü borç var, destek gerekiyor. 2 sene sonra falan çıkaracaklar ayrı eve herhalde. İkimizin de psikolojisi bozuldu, dayanacak halimiz kalmadı, acayip bir soğukluk başladı, yanlarına giresimiz gelmiyor, göze batıyoruz. Çıkmazdayız kısacası. Bu konuda düşüncelerinize, önerilerinize ihtiyacımız var."


Yeşim Tijen'in cevabı:


“Hayatın derin hüznüne rağmen güneşin yeniden doğacağını bilerek yaşadım.”

-Tagore

Yaşadığınız hayattan ne kadar bunalırsanız bunalın, isterseniz saçlarınızı yolun, hayat hiç istifini bozmaz, akmaya devam eder. Güneş her sabah kimseler üzülmemiş gibi gülümseyerek yeniden doğar. Siz yatağınızdan odanızın penceresinden sızan ışığa ya niye doğuyor bu gibi bir ifadeyle bakar, üzerinizdeki pikeyi başınıza çekersiniz, ışığa bile tahammülünüz yoktur. Oysa her doğan gün beraberinde ümit getirir insana. İnsanoğlu yaşamındaki sıkıntılarla o kadar meşguldür ki bazen fark edemez bu güzelliği ve beraberindeki umudu. O yeni doğan güneşe bile asık suratıyla bakar. Siz öyle yapmayın sevgili okurum. Yaşanan sıkıntıların, kavgaların enerjinizi yok etmesine izin vermeyin sakın. Çünkü bu günler eninde sonunda geçecek. Geride size ah keşke bu kadar dert edip kendime hayatı zehir etmeseydim sözü kalacak. Onun için pozitif olun. İkiniz de ümidinize tutunun. Bir gün o evden çıkacağınız ümidiyle kendi mutluluğunuzu korumaya çalışın. Şu an gençsiniz, yeni evlisiniz yeterince yalnız kalıp mutluluğunuzun zevkini çıkaramıyorsunuz. Bu da ayrıca sıkıntı veriyordur. Kalabalık bir ev, yıllardır para sıkıntısıyla uğraşmaktan yorgun savaşçı bir aile, hem kendileriyle hem birbirleriyle savaşıyorlar. Hayatı bilen biri olarak onları kınayamam ancak size bütün iş sizde biter diyebilirim. Neden sizde? Siz güçlü olursanız eşiniz de güçlü olur. Onlar kavga mı ediyorlar, siz karışmayın odanıza gidin ya da bir işle meşgul olun. Anne, baba, çocuklar kavga etseler de barışırlar ama sizin söyleyeceğiniz söz yaralar, kırar onları, akıllarında kalır. Alttan alın herhangi bir olayı, çok gerekli değilse büyütmemeye çalışın. Kendinizi ezdirin demek değil söylediklerim sadece pireyi deve yapmayın. Siz bir gelinsiniz, aileye varlığınızla pozitif bakış açısı ve umutlarınızla hayallerinizle enerji katın. Size düşen sorumlulukları yerine getirip destek olun. Eşinizle paylaşımlarınız olsun ama sürekli ailesinin kötü yanlarını paylaşmayın, o zaten biliyordur. Sürekli bunları konuşmak bir çözüm getirmez, fırsat buldukça ikiniz de, beraberce vakit geçirin. Bu şekilde davranmakla hayatınızı kolaylaştırırsınız. Diğer şekilde hep ailesinin yanlışlarına takılı kalırsanız bir şeyi değiştiremeyeceğiniz için sonunda birbirinizden de uzaklaşırsınız.


Eşinizin ailesi ne yapabilir? Bunu düşünerek hareket edin. Eminim onlar da bir anne baba olarak sizlere güzel bir hayat vermek isterlerdi. Para insanın hayatında o kadar önemli ki yeterince olmadığında herkes mutsuz ve sevgisiz gözükür. Aslında kalpleri hiç de öyle değildir. Yaşanan sıkıntılar insanı bambaşka hale getirir. Adeta dönüştürür. Onlar gibi olmak istemiyorsanız çalışmalısınız. Kimse sizin için çok fazla bir şey yapamaz, aklı insanları bir yerlerden alır bir yerlere çıkarır. Kendinizi olumsuzluklara hapsetmeden düşünün. Neler yapabilirim? Neler yapamazsınız ki... Siz de çalışırsanız çok daha erken hayallerinize kavuşursunuz. Sanıyorum çalışmıyorsunuz. Bu zamanda kadın çalışmak zorunda, kendini geliştirmek zorunda. Daha mutlu, kavgasız bir hayat istiyorsanız bu parayla bağlantılıdır. Bunun için öncelikli tavsiyem çalışmanız yönünde olacak. İnsan kendindeki potansiyeli fark etmeli. Kendi gücünü geç kalmadan görmeli. Bunun için de düşüncelerinize, hayallerinize sahip çıkmalısınız. İşe girmenize izin vermiyorlarsa bunun için diretin. Hiçbir istek uğrunda çaba harcanmadan gerçekleşmez. İşe girmeyi başaramadınız, razı gelmiyorlar; o zaman evde yapabileceğiniz işler var, onlara yönelin. Ücretsiz kurslarla kendinizi geliştirebilirsiniz, her türlü konuda eğitim veriyorlar ve sonrasında çalışma imkanlarını da sunuyorlar. Bunlardan faydalanın. İstediğiniz ayrı bir ev ise bunun çabuklaşması için siz de katkıda bulunun.


Çalışmakla daha çok söz sahibi olursunuz. Arzularınıza kısa zaman içinde kavuşursunuz. Hayatınızın eşinizin ailesi gibi olmaması, insanın bir bakıma kendi elinde, yani cesaretindedir, bunu unutmayın. Aileden uzak durursanız ister istemez sizlere tavır koyarlar. Bu nedenle onları oldukları gibi kabul edip gerekli durumlarda destek olmalısınız. Onlarla kutuplaşmamaya özen gösterin, çünkü onlara bağımlısınız, onların evinde yaşıyorsunuz. Sizin bağımsızlığınız da eşiniz gibi sizin de çalışmanızla gerçekleşebilir.


Son olarak size tahammülden bahsedeceğim. Tahammül, anlamı gibi uygulaması da zor bir kelime ama yaşamda en çok gereken şeylerden de biri tahammül etmek. Size doğru gelmeseler de onlara tahammül etmek zorundasınız. Öyle tahmin ediyorum ki beraber oturacağınızı bile bile bu aileye gelin olarak girdiniz. O zaman ayrıştırmamaya, birleştirici olmaya özen gösterin. Unutmayın, birlikten kuvvet doğar. Boşa dememişler; sabreden derviş muradına ermiş. Ve yine unutmayın; güneş her gün yeniden yeniden doğacak. Siz de bir gün eşinizle o güneşin doğuşunu evinizde fark edeceksiniz ve gülümseyeceksiniz. Her şey sizlerin elinde; hayatınızı cehenneme çevirmek de, bugünler geçecek diyerek sabredip bir şeyler için çaba sarf etmek de. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen