Yardım istiyorum çünkü kimsem yok...

Merhaba Yeşim Hanım,

Yardım istiyorum çünkü kimsem yok. Anlatabileceğim, anlamasa bile seni anlıyorum diyebilen… Adım Nihayet, adım gibi son yani aslında benim sonum. Bilmiyorum öyle hissediyorum, boğazım düğüm düğüm, kalbim sanki boğazımda atıyor, nefes alamıyorum. Ya deliriyorum ya da ölüyorum… 27 yaşındayım, bir anneyim ve bir kızım var. Süper kahramanım, tatlı kızım var benim... Daha o okula gidecek ben onu okul kapısında bekleyeceğim. Ya da ne bileyim sabah uyandırırken kavga edeceğiz, uyanmıyor diye. Ben tüm bunları yaşamak istiyorum. Bir anne kızı ile ne yapmak istiyorsa hepsini yapmak, yaşamak istiyorum... Daha 27 yaşında meme kanseri şüphesi ve ufak tefek minik minik hastalıklar. Daha çok küçüğüm, neler göreceğim, neler yaşayacağım ama en acısını yaşıyorum sanki ben. En kötüsü diyorum ama evlat acısı değil çok şükür o olmasın. Eşim dediğim adam bana güvenmiyor, güvenini kıracak şeyler yaptım evet ama hiç aldatmadım. Aldatmak bence ruhsal veya bedensel olur...


Ben ne başkasının tenine, bedenine, kalbine, sesine, gözüne dokundum ne de aklımdan geçirdim böyle bir şeyi. Eşimin bana yapmadığı hakaret, söylemediği küfür ve atmadığı dayak kalmadı. 2006 yılında panik atak hastası olduğumu öğrendim ve bunu 2008'de kendi kendime yendim. Şimdi yine başladı, ölüyorum... Ya gerçekten ölüyorum ve kimse görmüyor... En çok ihtiyacım olan kişi bana güvenmiyor ve bu halimi görmüyor. Çok seviyorum, çok sevdim. Kızımın babası, benim ilkim her şeyim diyordum. Oysa ben onun güvenini kazanmak istiyorum ama alabileceğim bir desteği maddi imkanım buna yetmiyor. Birkaç kez gittim psikolağa ama maddi durumum izin vermedi. İkimiz dee çalışıyoruz. Hatta çok da güzel bir işim var ama yetmiyor. Derdimi anlatabileceğim, akıl değil de tavsiye alabileceğim kimse yok. Sizden yardım istiyorum. Ne olur bana yardım edin, ya bu evliliği bitireyim ya da devam edeyim... Sizin tavsiyenize ihtiyacım var.


Yeşim Tijen'in cevabı:

Geçtiğimiz hafta benim güzel kızım, prensesimin düğünü vardı. Pazar akşamı dost ve akrabaların katılımıyla onu yuvadan uçurduk. Tabii ertesi günü ben hüngür hüngür ağlıyorum, kızım gitti. Yakınlarım bak 'ne güzel kızın evlendi, her şeyi çok güzel oldu, sevdiği adamın yanında diyerek rahatlatmaya çalışıyorlar' ama artık kızım benim yanımda değil, onlara uzaktan bakacağım diyemedim. Gülümsemeye çalıştım doğruydu dedikleri. Zaman çabucak geçmişti. Sanki o düğün günü hiç gelmeyecek gibiydi ama sayılı gün sonunda geçmişti. Kızım ve damadım 'evet' diye bağırdılar birbirlerine kavuşturacak o tılsımlı sözcüğü, bağırdılar evet, evet! O düğünün ve gözyaşlarımın ardından sonunda şunu söyledim kendi kendime. Tijen sen daha ne istiyorsun? İstediğin gibi bir damadın var, çok da seviyorsun. Her şeyi yolu yordamıyla yaptılar. Sen şanslı bir kadın, şanslı bir annesin. Kızın seni seçtiği kişiyle gururlandırdı. Bu durum aynen benim oğlum için de geçerli. Onun da seçimiyle gururluyum, gelinimi çok seviyorum. Gurur duyuyorum, içim ikisinden yana da rahat. Biliyorum ki çocuklarım emin ellerdeler. Bir anne daha ne isteyebilir ki? Teşekkür ediyorum çocuklarıma. Benim genişleyen güzel ailem. Bunu niye sizlerle paylaştım sevgili okurlar? Seçimler çok önemli. Ailelerin anlaşması, seçilen eşin ailelerce tasvip edilmesi, ailelere ümit vermesi. Her şeyin yoluyla, yordamıyla yapılması. İşte o zaman yaşanan düğün gerçekten düğün oluyor. Bu satırları onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diyerek noktalayalım. Anlamak isteyen anlattığımı anlamıştır diye umuyorum değil mi genç okurlarım?


Sevgili okurum, herkesin bir cahiliye dönemi vardır. Bilmediği, anlamadığı,farkında olmadığı bir zaman dilimi. Bu dönemi farkındalığa ulaştığınızda kendi iyiliğiniz adına artık kapatmakla yükümlü olursunuz. Kolay değildir zor kararları almak ama göz göre göre sizi hasta eden bir ortamda yaşamaya çalışmak neden? Sorarım size bu bile bile lades değil midir? Bu kadar stresin yaşandığı bir evlilikte panik atak yaşamanız ve meme kanseri şüphesiyle tedavi sürecine girmeniz kadar normal bir şey olamaz. Meme rahatsızlıkları çoğunlukla stres ve üzüntü kaynaklıdır. Sizin yaşadığınız korkular yazdıklarında, kelimelerinizde bağırıyor. Kendinize fazla zaman biçemiyorsunuz, ölüm korkusu yaşıyorsunuz bunlar hastalık şüphesinin konmasından kaynaklı bir durum. Zamanla aşacaksınız. Bu size bir ihtar. Kendine dikkat et bak yoksa der gibi… Ve unutmayın ki, şüphe başka bir şey gerçekten meme kanseri olmak başka bir şey ama insanı şüpheli bir tanı bile korkutuyor, sizi anlıyorum. Gelecek sizin için olmayacak mı sanıyorsunuz? Gelecek sizin umudunuzda, gelecek sizin güzel düşüncelerinizde içinize umut tohumları ekin, bırakın bu karamsarlığı. Gençsiniz tabii ki güzel günleriniz olacak. İnsan geleceğini bugün yaptıklarıyla şekillendirir. Her şey, tüm gelecek sizin avuçlarınızda, emeğinizde şekillenir. Siz eğer eşinizin size olan güvensizliğini yaşamadan önce kötü eş değildiyse onu yeniden kazanmanın yolu tecrit edilerek, dövülerek, sövülerek yaşanan bir yaşamdan geçmez. Güven duruşunuzda, davranışınızda, oturup kalkmanızda, konuşmalarınızda, bakışınızda, her şeyinizle vereceğiniz bir duygudur. Tecrit edilmiş bir yaşamla, güven kazanamazsınız. Kazanmak bir hayli zaman ister. Kimseyle bir araya gelmeden içine kapanarak yaşatılmak bu çok büyük bir ceza, sizin bu cezayı hak edecek bir şey yaptığınıza yazdıklarınıza bakarak inanmıyorum. Hatalarınız olmuş bunlar ne bilemiyorum ama bu kadar sevdiğiniz birine hata yaptıysanız, ben nerede eksik kaldım diyerek dönüp eşiniz bir kendisine ciddi ciddi bakmalı ve düşünmeli. Kendine güvenmeyen, eksik hisseden birini hiçbir kadın tamamlayamaz. O eksiklikleriyle yaşama devam eder.


Yazımın başında anlatmaya çalıştığım denk olmak, ailenin seçilen kişiyi onaylaması, o evliliğin mutlu bir evlilik olacağına inanmak, güvenmek demek oluyor. Bu evlenen çiftler için büyük bir motivasyon. Ezik kalmamak, dik olmak, gurur duymak… Aksi durumda baştan yeni yaşamınıza eksik başlıyorsunuz. Eksik başlayanlar o eksiklikleri kapatma çabası içinde yaşamlarını geçiriyorlar nadiren şanslı olanlar olmuyor değil ama nadiren. Siz de sanıyorum böyle başladınız evliliğin önemi yeterince bilinmeyince, erkek denilen cinsle ilgili yeterince bilgi sahibi olmayınca, hayat ailelerce yeterince anlatılmayınca yanlışlar yapılıyor. Mühim olan o yanlışta diretmemek, kendine bir şans daha verebilmek. Bütün bunları yapabilecek gücü ve inancı kendinde bulmak siz aslında bu kapasitedesiniz ama farkında değilsiniz. Okumuş, iş sahibi olmuşsunuz. Yani güçlüsünüz keşke bir de farkında olsanız. Aileniz size destek olmuyor diye bir şey olamaz çocuğunuzu alın ve gidin. Destek olmak zorundalar. Geldim boşanıyorum, düzenimi kurana kadar yanınızda kalacağım diye diretin, kararlılığınızı ortaya koyun. Bir anne-baba bu kararlılık karşısında kayıtsız kalamaz yeterince açık olmuyor olabilirsiniz. Her şeyi açıkça anlatın, dayak yediğinizi, hakaretlere uğradığınızı, baskı gördüğünüzü bir bir söyleyin. İçinize hiçbir şeyi atmayın, bağırın çağırın, söyleyemedikleriniz içinize attıklarınız göğsünüz de düğümleniyor, o kistler oluşuyor. O düğümlerin oluşmaması, oluşanların kötüye dönüşmemesi sizin kendinizi rahat tutmanızla alakalı. O ev sizin baba eviniz. Yok kızının sıkıntılarına kulak tıkamak, uzaktan seyretmek. Geçip kızınızla bir güzel yerleşin. Gurur murur bunları atın bir kenara yeni bir yaşam kurmak kolay değil. Sancıları olacaktır siz de katlanacaksınız ama bunu aştığınızda her şey daha iyi olacak. Eğer ki size destek olmazlarsa ben sizin için bir kadın sığınma evi araştıracağım. Bunları gerekirse sizinle bilahare konuşuruz.


Adınız Nihayet. Bu adı güzel kılacak olan sizsiniz. Nihayet son yani öyle sonlar vardır ki mutludur ve öyle sonlar vardır ki acıdır. Bu adı siz değerlendireceksiniz. Zavallı bir Nihayet mi güçlü bir Nihayet mi? Buna bir karar verin. Güzel kızınız da mutlu bir kadın görmek için sabırsızlanıyordur. Siz güçlü olmazsanız, kızınız güçlü olamaz. Bunu ona siz öğreteceksiniz. Onun örneğisiniz. Ben de mutlu mutlu bir nihayet bekliyorum. Hayata umutla bakan ona göre. Şimdi boşanmak istiyorum diyerek geçin ailenizin evine. Bu eşinize bir ihtar, bu boşanma sürecinde eşinizin yaptıklarına bakın. Neler yapıyor sizi kazanmak için çabalıyor mu, değişmek için bir gayreti var mı, yok aynı tas aynı hamam devam ediyorsa boşanmak istiyorum hakim bey diyerek kendi yolunuzu kendiniz açın. Sonrası dayaksız, sövgüsüz yeni bir hayat. Onun da zorlukları olacak ama kadınlar güçlüdür her şeyin altından kalkar hele çocukları varsa daha da güçlü olurlar. Sizleri seviyorum.


Sevgiler...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir . 23 yaşındayım 21 yaşında sevgilim var ben ilaç kullan dememe rağmen kullanmamış şimdi ise 1 aylık hamile ben evlenmek istemiyorum özellikle ondan çocuk istemiyorum. Aldırmayı düşünüyorum bi akıl verin lütfen
    CEVAPLA
  • Misafir oo
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.