X

Merhaba Yeşim Hanım, ben 34 yaşındayım, hiç evlenmedim, bekar bir bayanım. Görüştüğüm kişi bir evlilik geçirmiş, 10 yaşında bir kız evladı var. Erkek arkadaşım çok iyi bir birey. Benim kafama takılan bazı sorularım olacak size, bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Size bazı yaşanan olaylardan bahsedeceğim.


Erkek arkadaşımın eski karısı, ailesinin anlattığı ve etrafındaki eşinin dostunun anlattığı kadarıyla baya sorunlu bir bayan. Kadın beni bir türlü hazmedemiyor, işi gücü, başta erkek arkadaşımı huzursuz etmek, ardından benimle de huzursuz olmasını sağlamak. Sonuç olarak ortada bir çocuk var, bunun tabii ki de bilincindeyim, şayet bir noktaya kadar sabredebiliyorum. Eski eş çocuğu arıyor, “telefonu babana ver” deyip konuşmak istiyor. Telefonda konuşamadığında WhatsApp’tan yazıyor. Erkek arkadaşımın da çocuğa olan zaafını bildiği için hayır diyemiyor ve bu yönünü kullanıyor. Ayrıca, ben ikisinin sürekli çocukla ilgili konuştuklarına inanmıyorum. Düşündüğümde, her gün konuşmaları bir süre sonra saçma gelmeye başlıyor her ne kadar ortada bir çocuk olsa da... Siz söyleyin, kavga gürültüyle kötü bir şekilde ayrılmış bir çift her gün çocukla ilgili yazışır mı? Bahsettiğim çocuk 5-6 yaşlarında değil, yani çok küçük değil.


Bu kadın ve erkek arkadaş çok problemler, badireler atlatmış zamanında. Bu kadın yüzünden maddi, manevi sıkıntıya girmiş erkek arkadaşım anlatılanlara göre, ben böyle biliyorum. Kadın çocuğu kullanarak sürekli irtibat halinde kalmaya çalışıyor eski eşiyle (erkek arkadaşım kızına çok düşkün bir baba), her şeyiyle maddi, manevi ilgileniyor. Kadın en ufak bir hastalığında çocuğu babaanneye atıyor, onlar doktora götürüp bakıyor vs., hep bu şekilde problemler. Erkek arkadaşımın kızı bana geldiklerinde ya da erkek arkadaşımın ailesinin evinde iken ara ara “annem şöyle yapar mıydı?” ya da “eder miydi?” vs. eski hayatlarıyla ilgili sorular soruyor. Ben kızına bir seferinde “Canım, çok fazla annenden bahsetme benim yanımda, olur mu?” diye bir ricada bulunduğum halde! Acaba anne kıza bu şekilde bir dolduruşta mı bulunuyor? Bilemiyorum, kafam çok karışık, ileride bu tip problemlerin üzerinde sıkıntılar ile karşılaşır mıyım diye çok kuruyorum kafamda ve çok moralim bozuluyor.


Sizden tek istediğim; nasıl hareket etmeliyim, ne demeliyim, ne yapmalıyım, bana yardımcı olmanız. En kısa sürede geri dönüşünüzü bekliyorum Yeşim Hanım.


Yeşim Tijen’in cevabı:


Evlenmiş ve ayrılmış, çocuğu olan bir erkekle beraber olmak çoğunlukla zordur. Bu beraberliklerde elinizde sıkı sıkıya tutmak istediğiniz güllerin dikenleri vardır. O dikenler siz istemeseniz de elinize batacaktır. Sevmek, karşınızdaki insanın değdiğine inanıyorsanız, o gülü dikenleriyle acıtsa da kabul edebilmektir. Öyledir, öyledir de sabır göstermek, tahammül etmek, o kısmı yani paylaşma kısmı zordur, belki çocuğuyla bile... Geçmişte bırakılan eş, geçmişte kalmaya sonradan rıza göstermeyebiliyor. Geçmişte değil de hala eski eşinin yanında olmak istiyorsa, savaş boyalarını eski eşin hayatındaki kişiye karşı hemen sürerler. Kaçırdıkları balığı yeniden yakalama çalışmalarına geçilir. Bu durum, yazdığınız mailde zaten belli, kadın savaş boyalarını yalnız kendisine değil, kızına da sürmüş olabilir.

Yapabilecekleriniz, erkek arkadaşınızla sınırlı. Kaçan balık sonradan kıymetlenmiş. Onu hala eşi olarak görmekte, kendisine ait hissetmekte olmalı. Ondan çocuğu olduğundan, en kıymetli bağa şu an için hala eski eş sahip. Çocuğuyla ilgili herhangi bir olumsuzlukta ikisi kafa kafaya vermek zorunda kalacaklar. Ortak nokta kızları. Bunlar tahammülü zor şeyler. Dikenler hep batar, bazen acıtır, bazen ağlatır. Ya göze alacaksınız ya gülü sessizce kenara bırakacaksınız.


Böylesi birlikte olmaları gereken durumları, eski eşler iletişimi sürdürmek ve niyet, eski eşi geri kazanmak olunca fırsat olarak kullanacaktır. Çocuklar daima en güzel araç olur. Bunları baştan görüp kabullenmek gerekir. Kabullenirim denilse de içsel olarak hep bir mücadele içinde olacağınız da bir gerçek. Yaşayacaklarınızdan şimdiden rahatsızsınız. Sizi tabii ki bu huzursuzluğunuzdan dolayı anlıyorum ama maalesef bunlar bu birliktelikle hayatınızda hep olacak. Kızları bazen bahane olacak, bazen gerçekten onu konuşacaklar ama hayatınızın kenarında o kadın bir şekilde olacak.


Erkek arkadaşınızın kızına zaafı olması çok normal. Çocuğuna karşı duyduğu suçluluk duygusunun da etkisiyle ilgisini abartarak gösteriyordur. Sürekli eski eşle telefonda konuşmaları, bu duruma sınır koymak erkeğin elindedir. Bu aynı zamanda kişinin karakteriyle ilgili bir davranış, erkek arkadaşınız “Her dakika görüşmek zorunda değiliz. Önemli bir şey olursa beni ara” diyebilir. Bunlar kesin tavırlardır. Kişi bunu isterse gerçekleştirebilir. Eski eşin rahatsız etmesi, eski eş kendi hayatına gerçekten mutlu olduğu birini alana dek devam edecektir.


Kızının annesinden bahsetmesi, sizin dediğiniz gibi bilerek söylenmiş sözler olabilir de ama bence tamamen masumca sorular. Yaşı gereği, olanları anlamaya çalışıyor ve kendince iki hayatı kıyaslıyordur. O küçücük bir çocuk ve babası sizinle. Ondan ne bekleyebilirsiniz? Sizi bir anda kucaklayamaz. Annesini babasının hayatından çıkaramaz. Küçücük bir çocuğa “annenden benim yanımda bahsetme” demenizi doğru bir davranış olarak görmedim. Bahsetmemesi, annesinin varlığını hayatınızdan çıkaracak mı? Bu konuda duyarlı bir kadın davranışı içinde olmalıydınız. Bir büyük olarak siz bile onu tam kucaklayamazken, onun sadece küçük bir çocuk olduğunu mümkün mertebe unutmamaya, empati yapmaya çalışmak zorundasınız.


​Öncelikle şunu kabul etmelisiniz: Bu beraberlik sorunsuz bir beraberlik olmayacak, bunlar yaşanmaya devam edecek, en aza indirgemek erkek arkadaşınızın elinde. Siz uyaracak, rahatsızlığınızı dile getireceksiniz. Ne değişir derseniz, en azından rahatsız olduğunuzu bilir, bir parça dikkat etmeye çalışır. Çocuğun yaşı büyüdükçe sorunlar da büyüyeceğinden bu iletişim sürmeye devam edecek, onlardan kaçış yok.


Size tavsiyem, erkek arkadaşınızın bu düşkünlüğüne saygı duyup bir anne gibi değil de bir abla olarak o kızı bağrınıza basmanız. Çünkü ayrılan çiftlerde tek masum olan çocuklar; o çocuklara özen gösterilmeli. Bu, sevgiyi gösterirken abartmak olarak algılanmamalı. Yaşadıkları duruma saygı duyup elinden geleni yapmak anlamında söylüyorum. O çocuk büyüdükçe doğruyu yanlışı ayırt edecek. Aklında ve kalbinde herkes hak ettiği yeri zamanı gelince bir şekilde alacaktır. Size tavsiyem, bu beraberliği devam ettirmek istiyorsanız bu durumların olacağını bilerek şimdiden olabildiğince anlayışla yaklaşmanız ama eski eş konusunda kesin çizgilerini koymanız. Erkek arkadaşınız, kalbindeki “eski eşim” duygusuna yenilmezse isterse eski eşiyle ilişkisini sınırlayabilir. Yazımın başında da dediğim gibi evlenmiş, ayrılmış ve eski eş tarafından hala aranan, ilgilenilen biriyle beraber olmak zor ama başarılmayacak bir durumda değil, yeter ki niyetler iyi olsun. Niyetler iyi olunca babasının yeni eşi de olsa kalbinde yerinizi bulacaksınızdır.


Size gereken, fedakarlık, sabır, tahammül, empati... Bayağı bir zor beraberlik olarak görsem de gerçekten çok seven, bu emeği verecektir. Sevgi neydi? Emek değil mi?


Sevgiler…