Geçtiğimiz günlerde takvimlerde küçük bir kutucuk yeşile boyandı. O kutucuk, milyonlarca insanın hikâyesini, mücadelesini ve umudunu temsil ediyordu. 6 Ekim, Cerebral Palsy Farkındalık Günü'ydü. Belki birçok kişi için sıradan bir gün gibi geçti ama bizler için o gün, “Biz de buradayız” deme günüydü.
Serebral palsi, sadece bir tıbbi tanı değildir; sabrın, azmin ve inancın diğer adıdır. Kimimiz tekerlekli sandalyedeyiz, kimimiz konuşmakta zorlanıyoruz ama hepimizin kalbi aynı heyecanla atıyor: yaşama sevinciyle. Her sabah, kaslarımızla değil, kararlılığımızla güne başlıyoruz.
Toplumun bizi anlamasını, bizleri acınacak gözlerle değil, eşit gözlerle görmesini istiyoruz. Farkındalık, aslında küçük bir davranışla başlar: Bir gülümseme, bir selam, bir sabır, bir anlayış. Yeşil rengin sembolize ettiği şey tam da budur — umut ve yaşam.
Her yıl bu günde, biraz daha fazla insan cerebral palsiyi tanısın, biraz daha fazla çocuk destek bulsun, biraz daha fazla aile yalnız olmadığını hissetsin istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz:
Engeller bedenlerde değil, zihinlerdedir.
O yüzden diyorum ki; bugün bir şey yapın. Yeşil bir kurdele takın, bir paylaşım yapın, birini dinleyin. Çünkü farkındalık, bir gün değil, bir yaşam biçimi olmalı.
Ve unutmayın, biz istersek her şey güzel olur.
Herkese engelsiz bir ay diliyorum...
YORUMLAR