X

Dünyaya erken gelen bebeklerin ailelerinin hayatlarına şok, kızgınlık, suçluluk, acizlik gibi birçok duyguyla girdiğini ve bu durumun özellikle annelerde travmatik bir sürece neden olduğuna dikkat çeken Uzman Psikolojik Danışman Belin Güner Nas, bu süreci atlatabilmeleri için ailelere şu tavsiyede bulundu: “Aynı deneyimi yaşayan anne-babalarla konuşun, yardıma ihtiyaç duyduğunuzda yardım almaktan çekinmeyin ve duygularınızla yüzleşin…”


Prematüre yani zamanından önce doğan bebeklerin annelerinde travmatik bir sürece neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ailelere bu durumu daha rahat aşabilmeleri için, aynı deneyimi yaşayan anne-babalarla konuşmaları tavsiyesinde bulundu.


Benzer deneyimlere sahip anne babalardan bebeği ve kendilerini nelerin beklediğine dair bilgi alınmasının, ihtiyaç duyduklarında yardım talep edilmesinin ve özellikle ebeveynlerin kendi duygularıyla yüzleşmelerinin bu travmatik süreci atlatmalarında büyük önem taşıyor. Dünyaya erken bebek getirmek aileler için çok stres verici bir durum ve anneler hastaneden çıktıktan sonra bile post-travmatik stres tepkileri verebilirler.


37’nci haftadan önce doğan ve ağırlığı 2 bin 500 gramdan az olan bebeklere prematüre bebek dendiğini ve istatistiklere göre, tüm doğumların yüzde 8-10’unun erken doğumla sonuçlanıyor. Erken gelen bebeklerin dünyaya gelirken ailelerine birçok karmaşık duyguları da yaşatıyor.


Şok, kızgınlık, suçluluk… Hepsi bir arada!

Anne ve babaların prematüre bebek ebeveyni olunca şok, kızgınlık, endişe, korku, suçluluk, acizlik, kayıp gibi birçok hissi yaşamaya başladığını vurgulayan Nas, aileler bu durumda kafalarında hangi ortak inançların oluştuğunu ise şöyle sıraladı:



Aileleri rahatlatacak tavsiyeler

Tüm bu ortak inanç kalıplarının aslında doğru psikolojik destek ve bilgilendirmelerle aşılabilir. Prematüre bebek sahibi ailelere onları rahatlatacak bazı tavsiyeler...




Bebeğinize bağlanmaktan çekinmeyin

Beklenmeyen doğumların özellikle anne için fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da yorucudur. Bazı aileler bebeğe fazla bağlanmayarak bir bakıma bebeği kaybetmeye duygusal olarak hazırlık yapar. Bazı aileler hastaneden çıkmadan bebeklerine isim vermekten kaçınır. Çünkü bebeğin bir ismi olmazsa ondan ayrılmanın daha kolay olacağını düşünürler. Bu ölüm korkuları geçici olarak çocukla anne arasındaki bağlanma süreçlerinde sıkıntı yaratabilir. Ve aileye özellikle de anneye psikolojik destek verilmezse, hastaneden çıktıktan sonra bile bebekle anne arasında yaşam boyu sürecek bir duvar örülebilir.