Bebeklik, erken çocukluk, okul çağı ve ergenlik dönemlerinin tümünde uyku sorunlarına sık rastlanılmaktadır. Okul öncesi çocukların yaklaşık yüzde 25-50'sinde çeşitli uyku sorunları tanımlanırken okul çağı çocuklarının ve ergenlerin yaklaşık yüzde 20-30'unda uyku bozukluğu denilebilecek düzeyde sorun yaşadığı bildirilmektedir. Çocuk kontrollerinde çocuk doktorlarının bu yaş grubunda en çok karşılaştıkları problemdir.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Ayık, bebeklik döneminden itibaren büyüme çağında çocukların da pek çok uyku sorunu yaşadıklarını belirterek erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.
Çocuklardaki gündüz uykularının 3 yaşa kadar normal olduğunu belirten Dr. Başak Ayık, 3 yaştan sonra gündüz uyku ihtiyacının azaldığını söyledi. Çocuklardaki uyku sorunlarının temelinde uykuyu düzenleme sorunu olabileceğini ifade eden Dr. Ayık, “Bebek ve çocuklarda ebeveynin sınır koyması veya ebeveynin düzenleme yapması gerekiyor. Bazı ruhsal hastalıklarda uyku bozukluklarını görüyoruz ama ruhsal bir hastalık olmasa da çocuklarda en çok strese bağlı uyku bozukluğu sorunu görüyoruz. Stresli bir yaşam olayı sonrasında çocuklarda ve beklerde uyku değişiklerini görüyoruz. Uyku bozukluklarının temelinde reflü, solunum yolu tıkanıklıkları, astım ve alerji gibi tıbbi sorunlar uyku bozukluklarına yol açabilir. Çocuklarda uyku sorunu önemli bir sorundur, uyku sorunları eğer giderilmezse yani çocuk yeterli uyku uyuyamadığında öğrenme süreçlerinde dikkat süreçlerinde problemler yaşanabilir. Beyin gelişiminde aksaklıklar olabilir ve gündüz uykululuk hali yaşanabilir” dedi.
Çocuklarda görülen uyku sorunları nelerdir?
Dr. Başak Ayık, çocuklarda görülen uyku sorunlarını şöyle sıraladı:
Kâbuslar
Çocuklarda sık görülen uyku bozukluklarından biri kâbuslardır. Kâbuslar en sık 3-5 yaş arası görülüyor ama tüm yaş gruplarında görülebilir. Kâbuslar kaygı verici ve korkutucu içerikli rüyalardır. Uykunun aslında iki dönemi var, biri rüya gördüğümüz ve beyin gelişiminin daha hızlı olduğu bir dönem diğeri ise ağır ve dinlendirici bir uyku. Kâbusları rüya gördüğümüz dönemde görüyoruz burada önemli noktalar var. Bir çocuk kâbus gördükten sonra tamamen uyanır ve hemen uyandıktan sonra özellikle ayrıntıları hatırlayabilir. Bazen gece uykusunda gördüğümüz kâbusları sabah net olarak hatırlamayabiliriz ama kâbustan sonra hemen uyanıldığında hatırlanma vardır. Stresli ve kaygılı dönemlerde çok kâbus görülebilir. Bunun belli bir tedavisi yok ama vakalarda en sık neyi görüyoruz genellikle uyaranların kontrolü önemli, mesela çocuklar uygunsuz çizgi filmler seyrettiklerinde korku içeren video oyunları oynadıklarında veya korku hikâyeleri sonrasında kâbuslar sık görülebiliyor öncelikle bunları normale getirmek lazım sonra devam edip etmediğine bakabiliriz.
Gece Terörü-Uyku Terörü
Kâbuslardan sonra sık gördüğümüz bir uyku bozukluğu gece terörü ya da uyku terörü diye geçer. Burada çocuk uyuduktan yaklaşık iki üç saat sonra ağlayarak ve bağırarak korku içerisinde gözlerini açar ve yatağın içinde oturur. Burada aslında çocuk uykudadır ve özellikle ağır uykudadır. Dinlenmenin sağlandığı uyku döneminde yaşanan uyku teröründe gözler açık olduğu için ebeveynler onları uyanık zanneder. Çocuk bu sırada uyandırılmaz ve tekrar yatırılırsa ağır uykuda olduğu için sabah bu durumu hatırlamaz. Bunlar 30 saniyeden 3 dakikaya kadar sürebilen uyku bozukluklarıdır. Bu sırada çocuğu uyandırmamak önemlidir ama tabi ki ebeveyn de kaygılandığı için çocuğu uyandırabiliyor. Bu durumu yaşayan çocukta yorgunluk oluşabiliyor o nedenle gündüz uykusunu önerebiliriz.
Uyurgezerlik
Çocuklarda görülen uyku bozuklukları arasında uyurgezerlik de bulunuyor. Uyurgezerlik de önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor, çocuklarda genellikle %15 oranında görüyoruz. Uyurgezerliğin sıklığı önemli, genellikle 4-8 yaşlar civarında başlayıp ergenliğe doğru azalmasını bekliyoruz. Uyurgezerlikte de gene gözler açıktır ama donuk ve hareketsiz bakışlar olur ve yine ağır uyku döneminde olduğu için eğer uyandırılmazsa sabah bunları hatırlamaz. Emniyet tedbirleri çok önemli çünkü uyku sırasında yaptığı eyleme devam edebilir mesela sokak kapısını açıp gidebilir veya camı sokak kapısı sanıp çamdan düşebilir. Maalesef böyle olaylar görebiliyoruz, çocuk tuvalete gittiğini düşünüp evin başka bir yerine idrarını yapabilir. Burada pencere kollarını çıkartmak, kapıları kilitleyip anahtarları gizli bir yere kaldırmak eğer basamaklı odalar varsa bunların kapılarını kilitli tutmak önemlidir. Yine gece teröründeki gibi uyurgezerlikte de aşırı yorgunluk olabildiği için gündüz uykusu önerebiliyoruz. Uyurgezerlik sık tekrarladığında ayrıntılı değerlendirme önemlidir. Uyurgezerlik sorunu yaşayan çocuklarda gündüz uykusu dışında programlı uyandırma da yapılabilir eğer çocuk her gece belli saatlerde uyku terörü ve uyurgezerlik durumu yaşıyorsa saat gelmeden 15 dakika veya yarım saat önce çocuğu uyandırıp tekrar uyumasını sağlarsanız bu atakları ortadan kaldırabilirsiniz.
Tıkayıcı uyku apnesi
Apne, solunumun geçici olarak durması olayıdır. Uyku sırasında çocuğun solunum yolunu tıkayan herhangi bir hastalık varsa veya beyinden kaynaklanan bir durum varsa uyku sırasında apne dediğimiz solunumun geçici olarak durduğu durum yaşanır. Genellikle çocuklarda en sık bademcik ve geniz eti büyümelerinde görülür ama o solunumun durduğu beyne oksijen gitmediği dakikalar olduğu için beyin gelişimini çok olumsuz etkileyebilir. Yine okul öncesi dönemde bu uyku apnesiyle beraber gece alt ıslatmalar yaşanabilir.
Uyku sırasında yaşanan sorunlardan bir diğeri de huzursuz bacak sendromudur. Bu durum gündüz genellikle fazla sıkıntı yaratmazken gece uykuda veya istirahat halinde ortaya çıkar. Bacaklarda ağrı, karıncalanma gibi bir huzursuzluk hissidir, hafif olanlarda bacağı hareket ettirdiğinde bu sıkıntı ortadan kalkar ama ağır ve şiddetli olan vakalarda hareketle sıkıntı geçmez. Genellikle uyku sırasında bacak hareketlerinde sık olarak görülür. Huzursuz bacak sendromunda alta yatan tıbbi durumlar olabiliyor. Mesela çocuklarda demir eksikliğinde 5 kat daha sık görüyoruz, yine B12 eksikliğinde böbrek hastalarında görebiliriz aşırı kahve ve sigara tüketiminde de huzursuz bacak sendromu görülebilir.
Narkolepsi
Önemli bir uyku bozukluğu da tıp dilinde narkolepsi dediğimiz, gündüz uyanıkken ani gelen uyku ataklarıdır. Kişi konuşurken veya yemek yerken aniden uykuya dalar buna bazen ayaktayken yere düşmelerde eşlik edebilir kahkaha atarken veya ani duygu yüküyle mesela çok sevindiğinde veya çok üzüldüğünde aniden yere düşme şeklinde olabilir. Narkolepsi önemli çünkü gündüz olan bu uyku ataklarının sıklığı kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Aniden düştüğünde kafasını çarpıp ciddi bir hasar da oluşabilir.
Çocuklarda uyku problemi nasıl çözülür?
Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, iyi uykuya yönelik önerilerde bulundu.
- Bebeğin uyku döngüleri, süresi ve kendi kendine uyumasının önemi ve yöntemi,
- Bebeğin giyeceklerinin, yatak ve battaniyesinin yünden yapılmış olması,
- Yatağının korunaklı olması,
- Bebeği yatağına uyanık halde bırakılması ve kendi kendine uyumayı öğrenmesinin sağlanması,
- Bebeğin sallanma, emme gibi bir aracı kullanmadan uyumayı öğrenmesi,
- Uyuduktan sonra yerinin değiştirilmemesi,
- Bebek yatağa bırakılırken sevdiği bir nesne (ayıcık, bebek, tülbent, battaniye gibi) ile beraber uyumasına izin verilmesi,
- Uyku saatlerinin aile tarafından belirlenmesi ve ödün verilmemesi,
- Uyku saatleri konusunda ailenin kararlı olması ve çocuklara uygun sınırlar koyması,
- Uykudan önce sakin ve aile ile beraberce zaman geçirilebilecek etkinlikler, uyku törenleri (masal anlatmak, ninni söylemek gibi) düzenlenmesi,
- Yatağa aç olarak yatırılmaması, hafif ve onu tok tutacak yiyecek veya içecek verilmesi,
- Gece uyarıcı özelliği olan besinlerden uzak tutulması (kahve, çay, çikolata),
- Odasının çok karanlık olmamasına, ortamın nem ve ısısının (18˚C) yeterli olmasına, odanın havalandırılmasına ve odada sigara içilmemesine özen gösterilmesi,
- Bebek yatağında elektrikli battaniye veya sıcak su torbası kullanılmaması,
- Direkt güneş ışığı altında veya ateş ya da ısıtıcı yanında uyutulmaması.
Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, davranış tedavisi konusunda billgiler verdi.
Genellikle gece uyanmaları sırasında bebeğin ağlamasına yanıt olarak, anne-babanın çocuğun yanında bulunması onun endişesini azaltır. Çocuğun ağlamasına yanıt olarak, onun yanında bulunma süresinin gittikçe uzatılması önerilmektedir (duyarsızlaştırma). Uyku öncesi yaşantıyı düzenlemeye yönelik uyku öncesi ilişkilerin değiştirilmesi amaçlanır. Okuma, şarkı söyleme, sakin olarak oyun oynama gibi bireyselleştirilmiş yatak alışkanlıkları ve anne-baba, çocuk uyandığında yatakta kalmasını teşvik etmelidir.
Bunu anne-baba çocuğun yatağının yanında oturarak, ona dokunarak veya yanına uzanarak yapabilir. Yatma zamanında ayrılık sorunu çözülürse, geceleri uyanma sorunu da büyük olasılıkla kaybolacaktır.
YORUMLAR