HT Hayat Anasayfa Genç beyinler neden sosyal medyaya karşı savunmasız? | Anne - Baba

Çocuklar ve gençler eğlence ve bağlantı kurmak için giderek daha fazla internete bağlanıyor. Biyolojileri onları sosyal medyaya karşı özellikle savunmasız hale getiriyor. TikTok, Instagram ve Snapchat gibi uygulamaların çocuk beynini neden yetişkin beyninden farklı bir şekilde etkilediği merak ediliyor. Amerikan Psikoloji Birliği APA, söz konusu etkinin bilimsel açıklamasını yapıyor.


Sosyal ödüller ve beyin gelişimi

10 yaş civarından itibaren çocukların beyinleri, onları akranlarının ilgisi ve onayı da dahil olmak üzere sosyal ödüller aramaya teşvik eden temel bir değişime uğrar. 10 ila 12 yaşları arasında beyindeki değişiklikler, sosyal ödüllerin, örneğin yeni bir saç modeli için iltifat duymanın, yapılan espriye arkadaşların gülmesinin çok daha tatmin edici gelmeye başlamasına neden olur. Spesifik olarak, "mutluluk hormonları" olan oksitosin ve dopamine ilişkin reseptörler, beynin ventral striatum adı verilen kısmında çoğalarak ergenlik çağındaki çocukları başkalarının dikkatine ve hayranlığına karşı daha duyarlı hale getirir.


Amerikan Psikoloji Birliği APA'nın baş bilim sorumlusu Mitch Prinstein bunu şöyle açıklıyor: "Sosyal medya aktivitesinin ventral striatumla yakından bağlantılı olduğunu biliyoruz. Sosyal ödüllerle karşılaştığımızda bu bölge dopamin ve oksitosin patlaması yaşıyor. Ventral striatumun hemen yanında, beynin eylemi motive eden anahtarı olan ventral pallidum bulunur. Daha yeni gelişen korteksin altında yer alan bu yapılar, beynin içgüdüsel davranışları yönlendiren daha eski kısımlarıdır.”


Prinstein, yetişkinlikte sosyal medya kullanımının beynin ödül merkezlerindeki aktivasyonla da bağlantılı olduğunu ancak iki temel farklılığın yetişkinlikteki zararı azaltabildiğini söylüyor. Birincisi, yetişkinlerin akranlarından gelen geri bildirimlere daha az önem veren sabit bir benlik duygusuna sahip olmaya meyilli olmaları. İkincisi, yetişkinlerin, sosyal ödüllere verilen duygusal tepkileri düzenlemeye yardımcı olabilen bir alan olan prefrontal kortekslerinin daha gelişmiş, bir başka deyişle daha olgun olması.


"Sosyal medya kalıcı ve halka açık"

Gençlikteki onay alma dürtüsü, tarih boyunca çocukların ve gençlerin sağlıklı sosyal beceriler ve bağlantılar geliştirmelerine yardımcı oldu. Ancak Amerikan Psikologlar Birliği APA'nın baş bilim sorumlusu Prinstein’a göre, günümüzde okula yeni bir kıyafetle gelmek ve hoşlandığınız kişinin koridorda size gülümsemesini ummak, TikTok'ta binlerce görüntüleme ve beğeni alabilecek bir video yayınlamaktan dünyalar kadar uzakta.


Brown Üniversitesi'nde psikoloji alanında yardımcı doçent olan PhD Jacqueline Nesi'nin araştırmasına göre, çevrimiçi etkileşimleri yüz yüze olanlardan bu kadar farklı kılan şeylerden biri de bu etkileşimlerin kalıcı doğada ve çoğunlukla kamusal olması.


Prinstein şöyle diyor: "Normal bir sohbetten uzaklaştığınızda, diğer kişinin hoşuna gidip gitmediğini ya da başkasının hoşlanıp hoşlanmadığını bilemezsiniz ve her şey biter. Ancak sosyal medyada böyle olmuyor. Sosyal medyada çocuklar, arkadaşları ve hatta hiç tanışmadıkları insanlardan beğeni, yorum, görüş ve takip şeklinde gelen sosyal ödülleri aramaya veya saklamaya devam edebiliyor.”


"Genç sosyal medya kullanıcılarını korumalıyız"

Daha ileri araştırmalar, çocukların ve gençlerin sahip olduğu biyolojik kırılganlığın onların yaşamlarını nasıl etkilediğini gösteriyor. Genç sosyal medya kullanıcılarının yaşlılara göre beden imajı sorunları yaşama olasılığı daha yüksek olurken, 11 yaşından önce Instagram veya Snapchat kullanan çocuklar daha yüksek çevrimiçi taciz riskiyle karşı karşıya. Uzmanlar sosyal medya ve diğer teknoloji şirketlerinin, genç kullanıcıların iyiliğine öncelik vermesini tavsiye ediyor ve çocukların gelişen beyinlerinden kâr elde etmeye çalışmaktan vazgeçme zamanı geldiğini söylüyor:


"İnsanlık tarihinde ilk kez, sosyal ilişkilerimiz ve etkileşimlerimiz üzerindeki özerk kontrolden vazgeçtik ve artık makine öğreniminin ve yapay zekanın bizim yerimize karar vermesine izin veriyoruz. Bunun yaşam tarzımızda nasıl muazzam kırılganlıklar yarattığını zaten gördük. Bunun tüm bir genç nesil için beyin gelişimini nasıl değiştirebileceğini düşünmek daha da korkutucu”


İlginizi çekebilir: Avustralya'da 16 altına sosyal medya yasağı



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.