Epizyotomi; yani doğum sırasında uygulanan vajinal kesi kadınların normal doğum yerine sezaryeni tercih etme sebeplerinin başında yer alıyor. Kimse sorsam “Neden normal doğurmadın, sezaryen istedin?” diye bu kesikten korktuğu cevabını alıyorum; sancı çekmekten korkanlar ya da riskle ilgili ihtimaller hep daha sonraki sıralarda geliyor.
Çok garip. Çünkü epizyotomi aslında gerekliliği kanıtlanmış; dünyaca kabul görmüş bir uygulama değil. Buna rağmen Türkiye’de normal doğumlarda uygulanma oranı %90… Yani eğer bu konuyla ilgili ciddi bir bilginiz, tercihiniz, hazırlığınız yoksa bundan kaçışınız da pek mümkün değil.
Dünyanın diğer ülkelerindeki oranlara bir göz atmak bu uygulamanın Türk doktorlar için vazgeçilmezliğini sorgulamamıza yol açıyor. Bizde neredeyse tüm normal doğumlarda rutin olarak uygulanan epizyotomi İsveç’te %9, İngiltere ve Hollanda’da %20 civarında. (%99 oranla biz Tayvan ve Guatemala ile yarışıyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1996’da yayınlanan Güvenli Annelik Raporu'na göre rutin epizyotomi uygulanmasının kanıtlanabilir faydaları tespit edilmemiş.
***
Peki, bizim doktorlar epizyotomiyi neden bu kadar gerekli görüyorlar? Gerekli, çünkü doğumu hızlandırıyor. Hayatımızın bir yerlere yetişmekten ibaret olduğu bir dönemde mektup mail’e, telgraf SMS’e dönüştüğüne göre normal doğum da jet doğuma dönüşmesi fikrinden çıkan bir gerekliliğe benziyor. Ayrıca kontrollü kesikler sayesinde kontrolsüz yırtıklar engelleniyor deniyor. (Her iki halde de dikişe gerek duyulduğunu atlamamak lazım.)
Epizyotomi:
- Üçüncü derece yırtıkları engellemiyor. Hatta yırtık riskini artırıyor.
- Yırtıktan daha kolay iyileşmiyor ve daha az acı vermiyor.
- İdrar kaçırma ihtimalini ve rahim sarkmasını engellemiyor; cinsel ilişkiden alınan haz seviyesini korumuyor.
Epizyotominin gerekli olduğu hatta işe yaradığı durumlar da olabileceğini reddetmemek lazım. Dünya Sağlık Örgütüne göre bu gereklilik tüm doğumların %10’unda söz konusu olabilir. Problem geri kalan %80’de… Birçok kadın aslında hiç gereği yokken kesiliyor.
***
Normal doğuma yapılan tüm müdahaleler gibi epizyotomideki asıl sorun kadının bilgilendirilmemesi. Ancak hamilelik boyunca tüm ihtimaller hakkında bilgi sahibi olan kadın doğumu kendi tercihi olan şekilde yaşayabilir. Bedenine, mahremiyetine yapılacak tüm müdahaleler hakkında söz sahibi olmasının tek yolu bilgiden geçiyor.
Epizyotomiden korkup sezaryen tercih etmek yerine başvurulabilecek çözümler var. İlk önce doğumda rutin uygulamaların gerekliliğini sorgulayan bir doktor bulmak ve onunla bunlar hakkında konuşmak gerekiyor. Şimdilik pek azınlıkta olsalar da biz soru sormaya başladıkça doktorlar da bu konu üzerinde düşünmeye başlayacaklar elbette. Ayrıca hamilelik boyunca uygulanabilecek bir takım egzersizler ve masajlarla yırtıksız, kesiksiz doğum yapmak mümkün. Bunlar için bkz: Kegel egzersizleri ve Perine Masajı.
Mevzu sadece doğal doğum meselesi değil, çok daha geniş, çok daha hayati… Mevzu kadına ve bedenine; kadının kendi bedeni üzerindeki haklarına duyulan saygıya dair bir mesele… Bu yüzden utanmadan, sıkılmadan, korkunun egemenliği altına girip karnı boydan boya kestirmeden konuşabilmek lazım… Kadının cinsel organına yapılan bu gereksiz müdahaleden kurtulmak ancak konuşmakla mümkün ve sormakla ve bilgilenmekle mümkün; diğer birçok konuda olduğu gibi.
Damla Çeliktaban
YORUMLAR