Hamilelikte toksinlerden uzak durmak
Damla Çeliktaban, hamilelikte toksinlerden nasıl uzak durmanız gerektiğine değindi.
Hamilelikte annenin yediği, içtiği, hissettiği, sürdüğü her şey bebeği etkiliyor… Organları yeni oluşmakta olan bebeğinizi toksinlerden korumak için yapabileceğiniz çok basit önlemler var:
Makyaj da dahil olmak üzere kullandığınız kişisel bakım ürünlerinin sayısını azaltmaya çalışın, diş macunu, deodorant gibi ürünlerin doğal versiyonlarını kullanmaya çalışın. Tamamen organik ürünler bütçenizi aşıyorsa eğer, yalancı safran ya da hindistancevizi gibi organik besin yağlarını deneyin.
Ürün etiketlerinde içerikte kullanılan birçok malzeme listelenir; ancak mevzuata ilişkin boşluklar bazılarının atlanabilmesini sağlar. İçgüdülerinize güvenin. Ürünün etiketi şüphenizi uyandırıyorsa eğer, başka birini tercih edin.
Her ürünün içeriğinde bulunan yapay kokuların yapısında ne olduğunu kimse tam olarak bilmiyor. Bilinen tek şey yapılarında üreme, motor becerileri ve davranışsal gelişim sorunlarıyla ilişkilendirilen ftalat maddesini bulundurmaları. Hamileyken bu maddeyle olan teması en aza indirgemek akıllıca olur.
Birçok vücut ve saç tedavisi toksik ürünler aracılığıyla yapılmaktadır. Dolayısıyla oje, aseton, kimyasal içerikli yüz maskeleri, saç boyaları ve hatta doğrudan kuaför salonlarından uzak durmak birçok zararlı toksine maruz kalmanızı engelleyecektir.
Sağlıklı ve güzel olmak adına güneşten korunmak gerekir. Ancak kullanılan en yaygın yöntem olan güneş kremleri, yapılarında birçok kimyevi madde bulunduruyor. Daha güvenli bir şekilde güneşten korunmak için bu ürünleri kullanmak yerine öğlen saatlerinde dışarıya çıkmaktan kaçınmak, gölge altında durmak ve şapka takmak çok daha zararsızdır.
İşlenmemiş tahıllar, meyveler, sebzeler, süt ürünleri, şifalı bitkiler ve baharatlar tüketmeye çalışın. Buzdolabını bu gıdalarla doldurmak, birçok işlenmiş paket yiyeceklerde bulunan kimyasallardan korunmanın basit ve son derece etkili bir yoludur.
Organik gıdalarla beslenmek, vücuda giren pestisit miktarını azaltmak demektir. Hamilelik boyunca tamamen organik beslenme imkânınız yoksa eğer, en azından ette, süt ürünlerinde, meyve ve sebzelerde organik tercih etmeye çalışın.
Dışarıda yediğinizde ya da işlenmiş paket gıdalar tükettiğinizde yediklerinizin içeriği konusunda asla emin olamazsınız. Yemeğinizi, evde taze malzemeler kullanarak hazırlamak tabağınızdakiler üzerinde maksimum kontrol sağlamanıza olanak tanır. Bu yöntem güvenli ve sağlıklı bir beslenmenin en garanti yoludur.
Meyve ve sebzeler, kalıcı organik kirleticiler olarak bilinen zehirli kimyasallardan en az içeren besin türleridirler. Özellikle besin zincirinin üst tabakalarında bulunan hayvanlardan elde edilen yağlı gıdalarda – et, süt, deniz ürünleri – bu kimyasallardan bir miktar bulunur. Dolayısıyla bu besinler arasında iyi bir denge kurarak beslenmeye çalışın.
Plastik kullanışlıdır. Ancak yapısında yiyeceklere de geçebilecek zehirli bileşenler bulundurabilir – özellikle de yiyecek ya da plastik sıcak olduğunda. Hamilelik boyunca plastik kullanımında temkinli olunmalı.
Birçok konservenin iç kısmı, bisfenol-a adındaki endokrin engelleyici maddeden içeren koruyucu bir tabakayla kaplanır. Bu madde konservenin içerisindeki yiyeceğe kolaylıkla geçebilir–özellikle de yiyecek asidik ise.
Çok yakın zamana dek birçok yapışmaz mutfak gereci, kanser, kalp hastalıkları, kısırlık ve hamilelik komplikasyonları ile ilişkilendirilen bir kimyasal madde içeriyordu. İnsanlar bu maddeye çizilmiş tavalar yoluyla kolaylıkla maruz kaldılar. Şu anda yapışmaz mutfak gereçlerinde farklı bir madde kullanılmaya başlandı; ancak bunun güvenilirliği de tam olarak ölçülmüş değil. Dolayısıyla mutfakta dökme demir ve paslanmaz çelik kullanmak çok daha güvenli bir yol.
Deniz ürünleri tüketmek metil cıva maddesine maruz kalmanın en bilinen yoludur. Ancak ne olursa olsun balık, sağlıklı bir hamilelik için gereken omega- 3 yağ asitlerinden bolca içerir. Deniz ürünlerini kararında tüketin ve kirlenme seviyesi düşük olacağı için daha küçük balıkları tercih edin.
Yazı: Damla Çeliktaban