Hamilelikte diş sağlığı nasıl olmalı?
Ağız sağlığına dikkat etmeyen hamileler, bebeklerini de riske atıyor. Peki hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
DentGroup diş hekimlerinden Periodontoloji Uzmanı (Diş Eti Hastalıkları Uzmanı) Dr. Mehmet Ercan hamilelikte ağız sağlığı ve diş bakımının önemini anlattı.
Birçok kadın hamilelikleri süresince diş etlerinde meydana gelen değişiklikleri farkeder. Yaygın belirtiler arasında, hafif büyümüş, daha kırmızı görünen ve fırçalama sırasında kanayan diş etleri vardır. Bazı hamilelerde dişetleri ciddi boyutta şişebilir ve kanayabilir. Tüm bu değişikliklere 'hamilelik gingiviti' denir ve bu durum hamileliğin ikinci ayında baş gösterebilir. Sorun hamileliğin yaklaşık sekizinci ayında doruğa ulaşır ve genellikle bebek doğduktan sonra süreç içinde azalıp son bulur. Bu diş eti sorunuyla hamilelikte sıklıkla karşılaşılmasının nedeni artan hormon, östrojen, progesteron seviyelerinin dişetlerinin plakların içindeki tahriş edici maddelere duyarlılığını arttırmasıdır. Ancak gingivitin ana sebebi hormonlar değil, plaktır. Hamilelikte yaşanan gingivitin etkilerini en aza indirmek için annelerin ağız ve diş temizliğinize özen göstermesi gerekir.
Halk arasında inanıldığı gibi hamilelik döneminde bebeğin annenin dişlerindeki kalsiyumu emdiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği inancı kesinlikle doğru değildir. Hamilelik döneminde dişlerin çürümesinin nedeni kısaca aşağıdaki durumlar olarak sayılabilir:
Bu gibi durumlardan mümkün olduğunca kaçınılması, ağız ve diş sağlığına dikkat edilmesi çürük sıklığını ve ilerleme hızını azaltır.
Hamilelikte dengeli beslenme annenin olduğu kadar doğacak bebeğin de diş sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Bebeğin diş gelişimi hamileliğin ikinci ayından itibaren başlar. Sağlıklı diş gelişimi için kalsiyum, fosfor ve vitamince zengin besinler yeterince alınmalıdır. Anne adayları, hamileliğin ilk ayından itibaren çürüğe yatkınlık oluşturan yiyeceklerden kaçınmalıdırlar. Ağız içinden uzaklaştırılmayan tüm besin artıkları, dişler üzerinde birikerek çürük oluşumunu hızlandırır.
Araştırmalarda hamile annede olan diş ve diş eti hastalıklarının, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini artırıp bebeğin hayatını riske ettiği gösterilmiştir. Bu nedenle hamileler, ağız bakımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermelidir.
Şiddetli ağrı ve iltihabın olduğu, müdahale edilmediği takdirde anne ve bebeğin sağlığını etkileyecek durumlarda tedavi, hamileliğin hangi döneminde olursa olsun yapılmalıdır. Özel durumlar haricinde diş tedavisi ve diş çekiminin hiçbir sakıncası yoktur. Ancak seanslar mümkün olduğunca kısa tutulur. En doğrusu hamileliğin hangi döneminde olursa olsun diş hekimi ve kadın doğum uzmanının birlikte tedavinin türüne karar vermesidir.
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, planlanan hamileliklerde, hamilelik öncesinde mutlaka ağız ve diş sağlığı kontrolünden geçilmesi gerektiğini, teşhis edilen sorunların da en kısa sürede tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Hamilelik döneminde yaşanacak ağız ve diş sağlığı problemleri anne adayını olduğu kadar, bebeğin sağlığını da yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla diş hekimi kontrolleri hamilelik döneminde daha da önemli hale geliyor. Anne adayının özel bir durumu veya bir hastalığı yoksa hamilelik döneminde diş tedavisi, diş çekimi gibi işlemlerin yapılmasında sakınca yoktur.
Hamilelik sırasında yaşanan hormonal değişimler diş eti hastalıkları başta olmak üzere, diş çürüklerine ve diğer pek çok ağız sağlığı problemlerine ortam hazırlıyor. Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Kadınların en çok diş kaybı yaşadığı hamilelik döneminde meydana gelen diş ve diş eti problemleri, bebeğin düşük ağırlıkta doğma olasılığını da artırıyor” diyerek anne adaylarını uyarıyor.
Hamilelikte yaşanan hormonal değişimlerle birlikte anne adayının tükürüğündeki asit miktarında artış meydana geliyor. Yine gebelik döneminde yaşanan kusmalarda da diş ve diş etleri yoğun biçimde aside maruz kalıyor. Hormonal değişimler, gebelik öncesinde var olan diş eti problemlerini daha da alevleniyor. Ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılarak diş etleri rahatlatılmalı, kusma oluyorsa, hemen ağız bol suyla çalkalanmalıdır. Kusmadan hemen sonra değil, yarım saat sonra dişler fırçalanmalıdır.
Dişler fırçalanırken zaman zaman kanamalar meydana gelebilir. Dişlerinin kanadığı gören bazı anne adayları paniğe kapılarak diş fırçalamaya ara veriyor. Fırçalanmayan dişlerin üzerinde biriken bakteriler; diş etlerinde şişmeye ve kızarmaya sebep olabilir. Günde iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanıp etkili diş bakımı yapılarak, plak birikimi engellenmelidir.
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının sürekliliğini sağlamak için ömür boyu etkili ve yeterli bakımın şart olduğunu ve kadınların hamilelik, bebek emzirme, menstruasyon, menopoz gibi dönemlerde dişlerine ayrıca özen göstermesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Hamilelik döneminde anne adayının dişlerinde kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel bir veri olmadığını söyleniyor. Halk arasında Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu sebepten ötürü anne adaylarının diş kaybına uğradığı’ şeklindeki düşünce bilimsel bir gerçeği yansıtmıyor. Ancak hamilelikte ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağını hatırlatılıyor. En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artıştır. Bu durum, dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.
Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200 ilâ 1500 mg kalsiyuma alması gerektiğini söyleniyor. Bebek bekleyen kadınların bu dönemde süt ve süt ürünleriyle yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmesi gerektiğini vurgulanıyor.
Anne adayı eğer kalsiyum ihtiyacını gıdalardan karşılayamazsa, bebeğin gelişimi için gerekli olan kalsiyum, annenin kemiklerinden karşılanıyor. Ancak anne adayı, hamilelik döneminde, iyi beslenir yeterli ağız diş bakımı yaparsa bu dönem, normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşmaz.
Hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli. Anne adaylarının, hamilelik süresince A,C ve D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyum yönünden zengin temel besinler, meyveler ve sebzeler almaya dikkat etmeleri gerekiyor. Hamileyken ayrıca tahıl, süt ve süt ürünleriyle, balık ve yumurta dengeli olarak almaları yararlı olacaktır. Anne adayları, -özellikle yemek aralarında- şekerden mümkün olduğu kadar uzak durmalı. Kurutulmuş meyve ve karamel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden de kaçınmaları gerekiyor.
Acıbadem Ankara Hastanesi Diş Hekimi ve Peridontoloji Uzmanı Dr. Ezgi Malalı Çilingir, hamileliği sağlıklı diş ve diş etleriyle geçirmek için özel önerilerde bulundu.
Hamilelikte salgılanan hormonlar, ağız içi bakterilerinin artmasına neden oluyor. Bu bakteriler diş eti hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlıyor. Hormonların yanı sıra hamileliğin önemli bir sorunu olan mide bulantıları da dişlere dolaylı olarak zarar veriyor. Midesi bulanan anne adayının diş fırçalama alışkanlığı azalıyor. Bu duruma bir de kusma eklenince ağızdaki asit oluşumu daha da artıyor. Dolayısıyla da diş ve diş etleri tehlike sinyalleri vermeye başlıyor.
Bazı hamilelerin diş ve diş etlerindeki sorunlar o kadar ciddi boyutlara gelebiliyor ki hastaların yemek yemeleri ya da konuşmalarıyla ilgili kısıtlamalar ortaya çıkabiliyor. İşte bu noktada hasta hamile de olsa fayda zarar dengesi göz önünde bulundurularak müdahale etmek gerekebiliyor. Çünkü hamilelikte bazı diş eti sorunlarına kayıtsız kalınması çok daha büyük sorunlara neden olabiliyor. Öyle ki diş eti sorunlarına müdahale edilmediği takdirde erken doğum ya da düşük doğum ağırlığı riski artabiliyor.
3.-6. aylar arasında hamile kadınların ağızlarındaki sorunlara rahatlıkla müdahale edilebiliyor. Bu dönemde yapılan tedavinin bebeğe bir zararı bulunmuyor. Ancak bazen ağızdaki sorun çok ciddiyse hamileliğin herhangi bir döneminde, kadın doğum hekimiyle koordineli olarak tedavi gerçekleştirilebiliyor. Hamileliğin ilk ve son üç ayında genelde cerrahi yöntemler tercih edilmemeye çalışılıyor. Bu dönemlerde daha basit işlemlere başvurulsa da hastalık ileri safhadaysa cerrahi müdahale bile yapılabiliyor. Gerekli önlemler alındığı takdirde hamilelik sırasında röntgen çekilebiliyor ve dişler uyuşturulabiliyor. Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir bebek ve sağlıklı bir hamilelik dönemi için diş sağlığı büyük önem taşıyor.
Anne adaylarının bu dönemde duydukları yanlış ve doğru bilgiler hakkında Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu açıklamalarda bulundu.
Her hamilelikte bir diş kaybedilir: Yanlış
Halk arasında ‘Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu sebepten ötürü anne adaylarının diş kaybına uğradığı’ şeklindeki düşünce bilimsel bir gerçeği yansıtmıyor.
Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200 ilâ 1500 mg kalsiyum alması gerekiyor. Anne adayı eğer kalsiyum ihtiyacını gıdalardan karşılayamazsa, bebeğin gelişimi için gerekli olan kalsiyum annenin kemiklerinden karşılanır. Ancak anne adayı hamilelik döneminde iyi beslenir yeterli ağız-diş bakımı yaparsa bu dönem, normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşmaz.
Gebelik hormonlarının etkisi ile diş etleri daha çabuk kanayan anne adayı, dişlerini fırçalamaktan kaçınır. Ancak anne adayları, hamilelik döneminde diş sağlığına daha fazla özen göstermelidir. Sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce dişler özenli bir şekilde fırçalanmalıdır.
Dişlerde çürük varsa hamilelik öncesi tedavi edilmelidir. Hamilelikte çürük dişler erken doğuma, bebeğin düşük kilolu doğmasına yol açabilir.
Kustuktan hemen sonra diş fırçalanmamalı, ağız bol suyla çalkalanmalıdır. Aksi takdirde mide asidi ile birleşen diş fırçalama işlemi, dişlerin yapısında aşınmalara sebep olur.
Hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız-diş sağlığı için oldukça önemli. Ancak tüketilen gıdaların bebeğin cinsiyetini belirlemede hiçbir etkisi yoktur. Tersine, anne adayları özellikle yemek aralarında şekerden mümkün olduğu kadar uzak durmalı. Kurutulmuş meyve ve karamel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Anne adayları, hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığına normal dönemden daha fazla özen göstermelidir. Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı, ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassas yapar. Bu nedenle hamilelik döneminde üç-dört aylık periyotlarla diş taşı temizliği yaptırmak, zorlaşan ağız hijyenini korumak için ideal bir yoldur.
Bebeğin organ gelişim evresi olan hamileliğin ilk 3 ayında, etkili dental tedaviden kaçınılması gerekiyor.
Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekoloğun önerileri doğrultusunda dental tedavi yapılmalıdır.
Hamilelik döneminde ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.