Hamilelikte diyabet, daha önce herhangi bir diyabet sorunuyla karşılaşmamış olsanız bile hamilelik sürecinde karşınıza çıkabilir. Hamilelerin yüzde 2’sinde gestasyonel diyabet olarak anılan hamileliğe bağlı şeker hastalığı görülmektedir.
Diyabet nedir ve belirtileri nelerdir?
Diyabet, vücudunuzun pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri, yani glikozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir (hiperglisemi). Belirtileri arasında şunlar bulunur;
- Sık sık idrara çıkmak
- Ağız kuruluğu
- Sinirlilik hali
- Enerji boşalımı
- Halsizlik, bitkinlik, yorgunluk
- Doymama hissi
Bu belirtilere sahip hamilelerin ve hamile adaylarının hemen doktorlarına başvurup, kan şekerlerine baktırmaları gerekir.
Diyabet hastalığı olan kadınlar hamileliklerinde nelere dikkat etmeli?
İlerlemiş yaş, aşırı kilo, ailede diyabet hikayesi olması veya daha önceki hamilelikte diyabet geçmişi de risk faktörleri arasındadır. Buna karşın hiçbir risk faktörü olmayanlarda da gebelik diyabeti görülebilir. Diyabetli gebe, hamilelik süresince evde kan şekeri takibi yapmalı, diyetine uymalı ve gerektiğinde doktor kontrolünde insülin tedavisini uygulamalıdır. Kontrollerde insülin dozunun ayarlanması gerektiğinde, 24 - 48 saat hastaneye yatırılması gerekebilir. Ayrıca bebek ayrıntılı anomali testlerine tabii tutulur. 32 ‘inci gebelik haftasından sonra risk arttığı için, haftalık NST, amnios sıvı ölçümü ve şüpheli hallerde biyofizik profil yapılır. İri bebek, gelişme geriliği de ultrasonografi ile takip edilir. Tansiyon ve kilo takibi yapılır.
Gebelik diyabeti nasıl teşhis edilir?
Doktorunuz tarafından 24-28. haftada yapılan şeker yükleme testleri ile hamilelik diyabeti (gestasyonel diyabet) tanısı koyulabilir. Diyetisyenler de kişi için özel, annenin ve bebeğin sağlığını koruyacak, geliştirecek, hem sizi hem de bebeğin tüm besin ihtiyaçlarını karşılayacak bir beslenme programı oluşturur. Amaç, sizin ve bebeğinizin iyi beslenmesi, bunun sonucunda istenilen kan değerlerine ulaşılması, istenilen ölçüde kilo artışı sağlanması. Karnınızdaki bebeğin sağlığının yerinde olması sizin yeterli ve dengeli beslenmeniz ile mümkün. Ancak fazla kilo alma riskine karşı kontrol de çok önemli.
Diyabetin anne karnındaki bebeğin gelişimine etkisi nedir?
Hamilelikte diyabet, dikkatle takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Anne adaylarında kan şekeri kontrol altına alınamadığı takdirde bir takım komplikasyonlar oluşur. Hiperglisemi yani kan şekerinin yükselmesi sonucunda ölü doğum ve düşük riski artar, üriner sistem enfeksiyonları gelişir, hipertansiyon, renal yetmezlik, preeklampsi, eklamsi sorunları anne ve bebeğin yaşamını tehlikeye sokar. Bu nedenle diyabet hastalığında diyet çok büyük önem taşır. Diyetin anne veya bebeğin sağlığını tehlikeye sokmaması için mutlaka bir beslenme uzmanı gözetiminde yapılması gerekir. Ancak bu şekilde bebek sağlıklı gelişir ve annenin kan şekeri kontrol altında tutulabilir.
Normal doğum için riskler anneye anlatılır. Her şey normal ise normal doğum yapmasında sakınca yoktur. Doğumda çok sıkı takip gerekir. İnsülin dozu ayarlanmalıdır. Çocuk doktorunun doğum sırasında hazır bulunması sağlanmalıdır. Doğum öncesi dönemde veya doğum eylemi sırasında oluşabilecek en küçük riskte sezaryen kararı verilebilir. Diyabetli annelerde doğum sonrası insülinle tedavi ihtiyacı genellikle ortadan kalksa da, yaşantılarının ilerleyen döneminde diyabetle karşılaşma riskleri artar. Bu nedenle doğumdan 6 hafta sonra glisemik durum yeniden değerlendirilmeli ve 75 gr glikoz yüklemesi yapılmalı; normal çıkması halinde 3 yıllık aralarla tekrarlanmalıdır. Bu kadınlar; hayat tarzlarında değişiklik yapmalı, insülin direncini azaltmak için ideal kiloya inmeli, sık ve az beslenerek egzersiz yapmalıdırlar.
Diyabet ve düşük arasında bir ilişki var mıdır?
Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında kontrolsüz yüksek kan şekeri olan annelerde düşük ihtimali artabilir.
Hamilelikte diyabet ve yüksek tansiyon arasında bir ilişki var mıdır?
Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur. Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi, gebeliğe bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra kaybolabilir. Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve körlüğe neden olabilir. Böbreklerdeki hasara bağlı olarak böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Karaciğer ile onu çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo karaciğerde yırtılmaya yol açabilir. Kalp yükündeki ani artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir. Akciğer ödemi tabloya eşlik edebilir.
Anne adayı diyabet olduğunu biliyorsa hamile kalmadan önce yapması gereken şeyler nedir?
Öncelikle şeker hastası kadın, zahmetli geçebilecek dokuz aylık hamilelik süresine kendisini fiziksel, duygusal ve psikolojik olarak hazırlamalıdır. Ardından bir endokrinoloji, yani hormon hastalıkları uzmanına danışıp, daha gebe kalmadan üç ay önce kan şekerinin normale yaklaştırılmasını sağlaması gerekir. Bu strateji, doğacak bebekte sakatlık olma ihtimalini azaltır.
Hamilelikte diyabet takibi ve tedavisi nasıl yapılır?
Hamilelikte şeker hastalığı yani diyabet, hem anne hem de bebek için tehlikeli bir hastalıktır. Daha önceki yıllarda hem anne hem de bebek ölümlerine yol açan diyabet, günümüzde düzenli kontroller ve beslenme uzmanları tarafından hazırlanan beslenme planıyla kontrol altına alınabilir. Uygulanan diyet sayesinde anne adayının fizyolojik gereksinimleri karşılanır, besin öğeleri yedeği dengede tutulur, bebeğin büyüme ve gelişmesi sağlanır ve gün içerisinde kan şekeri kontrol altına alınır.
Hamilelikte diyabet diyeti
Gebelik diyabetinde günlük almanız gereken enerji dağılımı sizin özelliklerinize göre belirlenmelidir. Karbonhidratı tamamen kesmek yerine doğru besinlerden almalısınız; tam tahıl taneleri, kepekli pirinç, kepekli makarna, bulgur ve yulaf gibi... Kan şekerinin ani düşüşlerini önlemek için de posadan zengin gıdaları tercih etmeli ve ara öğünleri kesinlikle atlamamalısınız.
Gebelik diyabetinde karbonhidrat tüketimi
Karbonhidratlı besinler kan şekerini yükseltir diye gestasyonel diyabette bu besinler diyetten çıkarılmaz. Yapılan çalışmalar da gösteriyor ki; hamlelikte yeterli protein ve yağ alınsa dahi eksik karbonhidrat alımı, bebeğin beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkiler oluşturur.
Karbonhidratlarda önemli nokta, ne kadar karbonhidrat gerektiğinin iyi hesaplanması ve sizin ihtiyaç duyduğunuz karbonhidratı günün hangi saatlerinde, ne kadar ve hangi besinlerle karşılayabileceğinizi öğrenmeniz. Kan şekerinizi hızlı yükselten basit şekerler yerine lif miktarı yüksek, kan şekerini daha yavaş yükselten, sağlığınızı geliştirmede daha etkin kompleks karbonhidratları seçmek faydalı olur.
Kompleks karbonhidratlar; tam tahıl taneleri, kepekli pirinç, makarna, bulgur, tam buğday ekmekleri, çavdar, yulaf gibi besinlerdir. Basit şekerlerse; çay şekeri, reçel, bal ve marmelat gibi gıdalar. Diyet programında karbonhidrat kaynaklarını öncelikli olarak ekmek ve ekmek yerine geçenlerle meyve grubu besinler oluşturur. Bu besinler diyette mutlaka olmalı, ancak yenilecek miktar ve zamanlama çok iyi belirlenmeli.
Gestasyonel diyabette sıkıntı her zaman kan şekerinin yükselmesi olmaz. Kan şekerinin düşmesi de yaşanır ve çok tehlikelidir. Bu nedenle doktorunuzun ve beslenme uzmanınızın istediği zamanlarda kan şekeri kontrolü yaptırmak, besin tüketim kaydı tutmak ve bu kayıtlar eşliğinde beslenme programınızı yenilemeniz gerekir. Aldığınız kilo, kan şekeri değerleriniz, yiyebildiğiniz ve yiyemediğiniz besinler göz önüne alınarak diyetisyen kontrolünde beslenme programınız yenilenmelidir.
Aşermeye göre beslenme programı
Hamileyken almanız gereken enerji; yaşınıza, boyunuza, kilonuza, hamileliğinizin başından itibaren aldığınız kiloya ve fiziksel aktivite düzeyi gibi sizinle bağlantılı parametrelere göre hesaplanır.
İhtiyacınız olan enerjiyi hangi besinlerden alacağınız bir diyetisyen eşliğinde düzenlenmeli. Hamilelik döneminde beslenme önemli olduğu kadar hassas bir konu da. Bazı besinlere karşı iştahsızlık veya tam tersi fazla aşerme gibi konular yaşayabilirsiniz. Bunun gibi durumları diyetisyenle paylaşırsanız sizin için en uygun beslenme programını hazırlayacaktır.
Günlük almanız gereken enerjinin dağılımı önemli. Toplam enerjinizi %15’ini proteinlerden, %30’unu yağlardan ve %55’ini de kompleks karbonhidratlardan karşılamalısınız.
Hamilelikte ideal kilo nasıl hesaplanır?
Öncelikle beden kitle indeksinizi hesaplamalısınız.
BKI (Beden Kitle İndeksi) = kilo / boy x boy şeklinde hesaplanır.
- Sonuç 18,5 altı ise zayıf
- 18,6-24,9 normal
- 25,0-29,9 şişman
- 30 ve üzeri obez kabul edilir.
Hamilelikte de ortalama 9-12 kg almak normal kabul edilir. Eğer hamileliğinize fazla kilo ile başladıysanız maksimum 7-8 kg, düşük kilo ile başladıysanız da 17-22 kg ağırlık kazanımı normal kabul edilir.
Kiloda ipin ucunu kaçırmayın
Gestasyonel diyabette (gebelik şekeri) kilo artışı fazla olabileceği için bu riski düşünerek daha hamileliğin başından, yani gestasyonel diyabeti tanısı almadan önce kontrollü gitmeniz gerekir. Eğer gebeliğe olması gereken kilonun üzerinde başladıysanız (BKI yani Beden Kitle İndeksi 25’in üzerinde ise) ilk 3 aylık dönemde kilo almamaya özen göstermeniz gerekir.
25 yaşın üzerindeki gebelerde diyabet riski!
Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Gülbin Destici İşgören, gebelik şekeri ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Anne adaylarının gebelik döneminde karşılaştığı en önemli sağlık sorunlarından biri olan “gebelikte şeker hastalığı” kontrol altına alınmadığında anne ve bebek sağlığını tehdit edebiliyor. Tüm gebeliklerin yüzde 6-7’sinde diyabet oluşabiliyor ve bunların yüzde 90’ının daha önce şeker hastalığı bulunmayan kadınlarda, gebelik sırasında ortaya çıktığı düşünülüyor. Gebelik diyabetine neden olarak, hareketsiz yaşam biçimi ve obezitenin artışı gösteriliyor.
Diyabet, anne ve bebek için hayati risk oluşturabilir
Kan şekeri yani glukoz, vücudun temel enerji kaynağı olan bir şekerdir ve kandaki değeri, başta insülin hormonu olmak üzere vücuttaki bazı hormonlar tarafından belli seviyelerde tutulmaktadır. Kandaki şeker düzeyinin yüksek olması, diyabet hastalığıdır ve bazı kişilerde bu gebelik döneminde ortaya çıkmaktadır. Gebelik şekeri kontrol altına alınmadığında; sezaryen gereksinimi, anne karnında ani bebek ölümü, doğumdan sonra bebekte solunum problemleri ve kan şekeri düşüklüğü, yenidoğan sarılığı gibi sorunlar yaşanabilir. Annede de tansiyon yüksekliği ve tansiyona bağlı gebelik zehirlenmesi riski oluşabilir.
Kimler risk altında?
- 25 yaşın üstünde olmak
- Gebelik öncesi kilonun normalden fazla olması
- Önceki gebelikte de diyabet sorunu yaşanması
- İri bebek veya ölü doğum öyküsünün bulunması
- Yakın akrabalarında diyabet varlığı
- Diyabetin sık görüldüğü bazı ırklara mensup olmak
- Daha önceden bilinen insülin direnci, glukoz intoleransı ve idrarda şeker saptanması
Risk yüksekse zamanından önce tarama gerekli
Gebelik diyabeti zamanında belirlenip gerekli önlemler alındığında yaşanabilecek tüm olumsuzlukların riski de minimum düzeye inmektedir. Bu nedenle gebelikte şeker kontrolü önemlidir. Eğer kişi 25 yaşın atındaysa ve herhangi bir disk faktörü bulunmuyorsa, bu testler gerekli olmayabilir. Gebelerin diyabet açısından ilk değerlendirilmesi, genellikle ilk kontrolde açlık kan şekeri bakılarak yapılır. Buradaki amaç daha önceden diyabeti olan ancak tanı konmamış olan kişilerin belirlenmesidir. Gebelik diyabeti taraması ise 24-28’inci haftalar arasında şeker yükleme testleri ile yapılmaktadır. Ancak yüksek risk grubundaki gebelerde daha erken dönemde yükleme testi gerekebilir.
Gebelik planlayan şeker hastaları daha dikkatli olmalı
Kan şeker düzeyleri kontrol altında olmayan diyabetli kişilerin bebeklerinde doğumsal anomali riski oldukça yüksektir. Gebeliğin ilk 3 ayındaki organ gelişimi döneminde yüksek kan şekerine maruz kalan bebekte başta kalp ve sinir sistemi ile ilgili olmak üzere birçok organda gelişim bozuklukları oluşabilir. Bu kişilerin gebelik öncesi takipleri yapılarak kan şekerleri normal düzeye çekilmeli ve gebelik daha sonra planlanmalıdır. Gebe kalmadan bir ay önce folik asit alınmalı ve gebelik sırasında da diyetisyen kontrolünde beslenme programı oluşturulmalıdır. Bu gruptaki anne adaylarının kullandıkları tedavilerin dozları ayarlanmalı ve kan şekerleri hedeflenen düzeylerde tutulmalıdır.
Diyet yeterli olmazsa insülin tedavisi gerekebilir
Gebelik diyabetinde, uygun diyet ve egzersiz ile günde birkaç kez evde parmaktan kan şekeri ölçülen cihazlarla, açlık ve tokluk kan şekeri takibi planlanır. Bu şekildeki takipte kan şekeri değerleri hedeflenen düzeylerde seyrederse, gebelik haftasına uygun diyetle, kan şekeri ölçüm aralıkları belirlenerek takibe devam edilir. Yaşam tarzı değişiklikleri ile hedeflenen kan şekeri düzeylerine ulaşılamazsa insülin tedavisine başlanır. Son yıllarda ağızdan alınan diyabet ilaçlarının gebelikte kullanımının güvenli olduğuna dair yayınlar olsa da, bu konuda hala tartışmalar mevcuttur.
Doğum sonrası çocukların da takibi önemli
Doğumdan sonra çoğunlukla kan şekeri normale döner. Ancak gebelik şekeri tespit edilmiş kadınların yaşam boyu diyabet olma riski %40’lara kadar çıkmaktadır. Bu kişilerin çocuklarında da uzun dönemde diyabet ve obezite görülme riski arttığı için çocukları da yakın takip edilmelidir. Ayrıca gebelikte diyabet saptanan kişilerin çoğunda sonraki gebelikte de diyabet gelişmektedir.
Doğumdan sonra sağlıklı beslenmeye devam edilmeli
Doğumdan hemen sonra kontrol edilen kan şekerleri normal veya normale yakınsa, doğumdan 6-12 hafta sonra şeker yükleme testi yapılmalıdır. Değerler normalse 3 yılda bir diyabet için tetkiklere devam edilmelidir. Doğumdan sonra sağlıklı beslenmek, ideal kiloda kalmak ve düzenli egzersiz yapmak, ileri dönemde ve sonraki gebeliklerde diyabet görülme riskini azaltmaktadır.
YORUMLAR