X

Türkçeye hayatta kalanın suçluluğu olarak geçen bu terim, yaşamı tehdit eden travmatik bir durumla karşılaşıp kurtulan insanların, kurtulamayanlara karşı bitmeyen yasının tanımlamak için ortaya çıkmış olsa da zamanla daha geniş bir anlamda, birçok durumu açıklamak için kullanılmaya başlanmış. Bugünlerde afetlerden, toplumsal krizlerden ve direkt olarak şahit olunmasa dahi başkalarının acılarına karşı tetiklenebilen bu durum, kitaplarda travma sonrası stres bozukluğunun bir semptomu olarak da geçiyor.


Hayatta kalanın suçluluğu sendromu nedir?

Bizzat yaşamasalar dahi insanlar haberdar oldukları travmalara, afetlere veya hastalıklara karşı kendilerinin iyi ve güvende oldukları, başka insanların sahip olmadıkları avantajlara sahip oldukları için kendilerini vicdanen rahatsız hissedebiliyor ve suçluluk duyabiliyorlar.


Küresel bir salgın hastalıkla hâlâ boğuşulan bu zamanlarda, salgında hayatını, sevdiklerini, işini kaybeden insanlar varken, durumdan daha az hasarlarla sıyrılan insanlarda ‘’kurtulan’’ kişi olmaya dair bazı suçluluk hisleri oluşabiliyor. Hastalığın bulaşıcı olması, bilmeden başkasına bulaştırma ihtimali de bu durumu perçinliyor. Kişi sıklıkla, başkalarını işsiz kalırken kendisi çalışmaya devam edebildiği, başkaları hayatını kaybederken o yaşamaya devam ettiği için ‘’Neden ben?’’ sorusunu kendisine yanlış bir şekilde yönlendirebiliyor.




Suçluluk hissine karşı ne yapmalı?







Referanslar:

Jayne Leonard. "What is survivor's guilt?" Şuradan alındı: https://www.medicalnewstoday.com/articles/325578 (27.06.2019).

Lindsey Phillips. "Relieving the heavy burden of survivor guilt" Şuradan alındı: https://ct.counseling.org/2019/06/relieving-the-heavy-burden-of-survivor-guilt/ (27.06.2019)