X

Bazı kadınlar orgazm duygusunu hiç yaşamazlar. Bazıları da sonradan orgazmı yaşayamaz hale gelirler. Cinsellikten hiç zevk alınmayan bu duruma anorgazmi denir. Cinsel terapi ile anorgazmi ya da orgazm bozukluğunun tedavisi mümkün. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, anorgazminin teşhisi, çeşitleri ve kolaylıkla yapılabilen tedavi süreçleri hakkında şu bilgileri verdi.

Psikolojik bir bozukluk


Anorgazmi, fiziksel sebeplerle ilgili, bedensel disfonksiyona bağlı bir durumdan çok psikolojik bir bozukluk olarak kabul edilebilir. Orgazm olamama uzun bir zaman sürdüğünde, geçici veya bazen kalıcı cinsel işlev bozukluğuna neden olabilir. Anorgazmi, hormonal dengesizlik, pelvik yaralanma, diyabetik nöropati, omurilik hasarı, uterus giderimi ve bazı kalp hastalıkları gibi tıbbi durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Anorgazmi çoğunlukla menopoza giren kadınlarda da görülür; duygusal, tıbbi ve psikolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Fakat sebeplerin neredeyse tamamı psikolojiktir dense yanlış sayılmaz.

Anorgazminin psikolojik nedenleri













Anorgazminin tıbbi nedenleri


Birçok fizyolojik sebep sıralanabilir, fakat unutmamak gerekir ki cinsel isteksizlik ve orgazm yaşayamama sebeplerinin yüzde 95’i psikolojiktir. Bununla beraber fizyolojik sebepleri de bilmekte fayda var:









Anorgazminin diğer ortak nedenleri




Anorgazminin belirtileri nelerdir?


Arzu duymak, ön sevişme esnasında keyif almakla anorgazmi arasında fark vardır. Birçok kadın ön sevişmeden hoşlandığı halde, bunun devamı olan cinsel ilişkiden zevk almayabilmekte, cinsel birleşme anındaki haz yükselişini, tatmin ve rahatlamayı, boşalma duygusunu hissedememektedir. İlişki esnasında sadece partnerin süreci bitirmesini beklerler. Orgazma ulaşılamaması ve eksik cinsel tatmin birincil anorgazmidir. Bazı durumlarda, anorgazmi aynı zamanda bir kişinin bir orgazm elde etmek için önemli ölçüde uzun zamana ihtiyaç duyabilir.


Anorgazminin ortak belirtilerinden bazıları şunlardır:



Anorgazmi nasıl teşhis edilir?


Bir kadın cinsel birleşmeden zevk almıyorsa, eşlik eden bir cinsel isteksizlik varsa, yüksek olasılıkla orgazm bozukluğu var demektir. Bazen geleneksel olarak bu önemsenmez, bazen bilgisizlikten “Bu iş, demek ki böyle oluyor” diye düşünülür, fakat aslında yaşaması gereken en doğal zihinsel ve bedensel hazdan yoksun kalır. Bu, durumda özellikle cinsel terapiler konusunda deneyimli bir uzmandan destek almak, hem yaşanan durumun bir problem olup olmadığını anlamak açısından hem de tedavi açısından oldukça önemlidir.



Anorgazmi büyüsünü hipnozla bozdu!


Anorgazmi tedavisinde, ilaçların yanı sıra, oldukça etkili bazı doğal tedaviler de vardır. Bunlardan biri de hipnoterapidir. Hipnoterapi anorgazmiyi tedavi etmek için oldukça etkili bir yöntemdir. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, başlangıçta büyü zannedilen anorgazmi sorununu örnek bir vaka hikayesiyle anlatıyor:


“Telefondaki kişi 'Cinsel hayatımız alt üst oldu, tuhaf durumlar yaşıyoruz, eşime büyü yaptıklarını düşünüyoruz, bir iki yere gittik okuttuk, büyüyü bozduklarını söylediler ama sorun hala devam ediyor, büyü olsa da yardım eder misiniz?' diye sorduğunda yüz yüze görüşmek gerektiğini belirterek eşiyle birlikte seansa davet ettim. Kadın 29 yaşında, kocası 32, üniversite mezunu ve devlet memuru olarak çalışıyorlar. 3,5 yaşında bir kız çocukları var. Üç yıldır mekana özgü anorgazmi sorunu yaşıyorlar. Önce çifti birlikte seans odasına aldık ve sonra ayrı ayrı görüşme yaptım. Uyumlu bir çift ve birbirlerini seviyorlar, birbirlerine karşı erotize olabiliyorlar. Verilere göre uyumlu ve sağlıklı bir cinsel yaşam söz konusu. Problem kadının bazen, bazı yerlerde orgazm olamaması şeklinde ortaya çıkmış. 'Yatak odasında kesinlikle hiçbir şey hissetmiyorum, istemiyorum' diyordu. 'Her şey iyi gidiyor hayatımızda, eşimi seviyorum, hiçbir sorun yok ama hiçbir şekilde yatak odasında artık beraber olamıyorum, yani tatsız tuzsuz... Hiçbir şey hissedemiyorum. Bu beni mutsuz ediyor, eşimi de hissedemiyorum o da mutsuz' şeklinde anlatırken sorularla anlamaya gayret ederken 'Bazen oluyor bazen olmuyor' şeklinde bir tekrar cümlesine 'Yatak odasında hiçbir şey hissetmiyorum' cümlesi eşlik ediyordu. Kayınvalidesine ya da annesine birkaç günlüğüne gittiklerinde de sorun devam ediyor ve en son tatile çıktıklarında da hiçbir şey hissetmediğinden yakınıyordu.


Telefondaki büyü meselesini sorduğumda “Hocam iyi bir hocaya gittik; şimdi siz kızarsınız ama, gerçekten söylediği gibi oldu. ‘Size büyü yapmışlar, bağlama büyüsü, senin şehvetini bağlamışlar. Kızım, büyüyü de yatak odasına gizlemişler, kolay kolay bulunmaz ama çözeriz’ dedi. ‘Ben bu büyüyü çözene kadar da siz o işi yatak odasında yapmayın’ diye tembihledi. Çocuğu uyuttuk, salonda denedik ve oldu, gerçekten büyü yapmışlar diye düşünüyoruz biz de ama çözdüm dediği halde daha sonra yatak odasında yine olmadı. Bir başkasına gittik o da çözdüm dedim ama yine olmadı' şeklinde anlatıyorlardı.


“Çocuk nerede uyuyor” diye sorduğumda 'Bizimle, beşiği yatak odasında' dediler. “Çocuğu yatak odasın dışında uyutmalarını ve yatak odasında tekrar deneyim yaşamalarını ve bu deneyimle mutlaka gelmelerini önererek” seansa son verdim.


İkinci seansta şaşkındılar. “Eskisi gibi devam etti, hiçbir sorun yaşamadık” bilgisiyle geldiler.Hipnoterapi dip duygusal sıkıntıların sebebinin hızlıca bulunması için ideal bir sistemdir. Yaptığımız trans çalışmasında orgazm olamamanın sebebini araştırdığımızda sebep tamamen aynı odada uyuyan çocukla ilgili çıktı. “Ayıp bir şey yapıyoruz, yanımızda başkası var. Çocuk da olsa başkası... Ya çocuk görürse, ya hissederse, çocuğun yanında olmaz” şeklinde engel duygularına rastladık ve çocuğun odasının değiştirilmesiyle otomatik düzelme sağlanmış olsa da konuyla ilgili sıkıntılı duygular temizlendi ve sorun iki seansta bitmiş oldu. Mesele yatak odasında büyü olması değil, çocuğun olmasıydı aslında.”