Boşanırken işler kat kat daha kötüye gidebilir. Haksız yere sevgisizlikle, aile sorunları ve finansal sıkıntılarla suçlanmalarına rağmen birçok insan – özellikle de kadınlar – akıl sağlıklarını, itibarlarını ve öz-değerlerini feda ederek narsistlerle uzun süreler boyunca ilişki içerisinde oluyor. Bu kadınların ve erkeklerin çoğu, narsistlerle ilişki yaşamanın diğer insanlarla yaşanan ilişkilere pek benzemediğini fark edemeden, ilişkilerini düzeltebilmek adına ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

İşte ilişkinizi yönetirken akıl sağlığınızı koruyabilmenize ya da zor bir ayrılık ya da boşanma sürecini – özellikle de çocuklar söz konusu ise – atlatabilmenize yardımcı olacak 8 ipucu:

1- Suçun tamamını üstlenmeyin; ancak size ait olanın sorumluluğunu alın. Doğrudan ya da alttan alta, bir narsist, sorunlarını daima karşısındaki kişiye yükler. Tüm sorumluluğu üzerinize almayın, hatanız olmayan şeyler için özür dilemeyin.

2- Zırhtaki çatlakları fark edin. Dışarıdan kusursuz görünse de aslında narsist kişinin öz saygısı oldukça düşüktür; dolayısıyla ait olduğu yeri bilemez ve bu duygudan çaresizce kaçar. Öz saygı, özgüvenden oldukça farklıdır. Özgüven deneyim ile kazanılırken, özsaygı çok daha temel bir özelliktir, kim olduğumuzu ve dünyada nereye ait olduğumuzu bilebilmemizi sağlayan algıdır.

3- Narsiste değil, kendinize güvenin; kendi endişelerinizi dinleyin. Narsist kişi, parazittir; bir konak aracılığıyla beslenir. İronik bir biçimde, konağın, aslında narsist kişiden beslendiğine inanmasını sağlar. Narsistler kendilerini genelde başarılı insanlarla çevreler ve nihayetinde hepsini tek tek yer. Yani pek de güvenilebilecek karakterler değildirler.

4- Narsistlerin bir hastalıktan muzdarip olduklarını hatırlatın kendinize. Narsistler, uzmanların kişilik bozukluğu olarak adlandırdıkları bir sorunla mücadele ederler. Ne yazık ki kişilik bozukluklarını iyileştirebilecek herhangi bir ilaç yok. Bu bozuklukları değiştirmek çok güç; ancak profesyonel yardım ile kısmi de olsa narsist kişiyi iyileştirmek ve ilişkiyi onarmak mümkün.

5- Narsist kişinin kendine âşık olmadığını unutmayın. Birçok insan, narsistlerin kendilerini saplantılı şekilde sevdiklerini düşünüyor. Ancak narsistin sevdiği herhangi bir şey varsa, o da kendi için yarattığı imajdır. Narsistin kendisi bile, bir dereceye kadar, bu personanın geçici olduğunu bilir ve işte bu yüzden çaresizdir. Bir daha narsist kişi tarafından onu kötü göstermekle suçlandığınızda bunu hatırlamaya çalışın.

6- Çocuklarınıza güvenilir yollarla, güvenilir insanlarla kendilerine değer vermeyi öğretin. Onlara, ebeveynlerinin sorunlarının kendi var oluşlarını tanımlamalarında etkisiz olduğunu anlamaları için yardımcı olun. Gerekirse lisanslı bir terapistin yardımını alın. Duygusal manipülasyon içeren yaklaşımların farkında olun, hatta bunlar görünür hale gelmeden semptomları görmeye çalışın.

7- Çocuklarınızı, kendinize duygusal destek olarak kullanmayın. Onlara dert ortağı gözüyle bakmayın. Çocuklarınızla fazla paylaşım yapıyor ya da onlara erken olgunlaşmış gözüyle bakıyorsanız eğer, bir terapistten yardım alın. Çocuklar çocuktur, ergenler de ergen – ebeveynlerinin terapisti değil.

8- Kaygılı ya da öfkeli hissediyorsanız, bu doğal duyguları uygun ve güvenilir insanlarla paylaşın – terapistiniz, arkadaşlarınız ya da kardeşiniz gibi. Çocuğunuz üzgün göründüğünüzü söylediğinde ya da neden öfkeli olduğunuzu sorduğunda, kendinizi toparlayın ve en uygun şekilde ve en nötr ses tonunuzla neler olduğunu açıklamaya çalışın.