İlişki bilimi bağlamında günümüzün en etkili bulguları şöyle bir sonuç ortaya koyuyor: İlişkiler sağlık açısından önemlidir. 1988 yılında, House ve ekibi, sosyal izolasyonun erken ölüm bağlamında güçlü bir öngösterge olduğunu ortaya koyan klasik araştırmayı yayınladı. O zamandan beri onlarca çalışma, bu bulguları doğruladı. Yakın zamanda 148 çalışma ile yapılan toplu bir analiz, güçlü sosyal ilişkilere sahip insanların, sosyal bağları zayıf olanlara kıyasla 7,5 yıllık bir süreçte hayatta kalma ihtimallerinin %50 daha fazla olduğunu gösterdi. Bu, büyük bir etki; sonuç olarak sosyal izolasyonun, obezite ve hareketsizlik gibi yüksek ölüm riski taşıyan sorunlardan daha tehlikeli olduğu açığa çıktı.
Bu bulgulara tepki olarak, politika belirleyiciler, sağlık uzmanları ve kamu üyeleri, sosyal ilişkileri yalnızca sahip olması hoş bir şey olarak değil, temel bir insan ihtiyacı olarak görmeye başladılar. Basit bir şekilde, yaşamak ve gelişmek için yakın ilişkiler kurmak zorundayız. Ancak ilişkilerin sağlığı nasıl etkiledikleri konusu, henüz çözülmüş değil. Özellikle önemli olan kısımlar hangileri, sosyal ilişkiler vücudu tam olarak ne şekilde etkiliyorlar? Birçok araştırmacının yanıt aradığı sorular bunlar.
Psychological Science dergisinde yayınlanan bir çalışma kapsamında, araştırmacılar Slatcher, Selçuk ve Ong, ilişkilerin – bu vakada özellikle romantik ilişkilerin – sağlık üzerindeki etkilerini spesifik bir yönde test ettiler. Romantik ilişkilerin sağlık açısından önemli olabileceği yönlerinden birisinin, partner duyarlılığı olabileceğini tahmin ettiler.
Duyarlı bir partner, anlaşıldığınızı, onaylandığınızı (bakış açılarınıza ve duygularınıza saygı duyarlar) ve sevildiğinizi (iyiliğiniz için endişelenirler ve sizin için en iyisini isterler) hissettiren kişilerdir. Sorunları anlayışlı ve sevgi dolu bir partnerle çözmeye çalışmak, bu özellikleri eksik olan bir partnere kıyasla çok daha kolaydır. Ancak insanların, partnerlerinin ihtiyaçlarına duyarlı olduklarını hissettiklerinde fiziksel açıdan daha sağlıklı olabildiklerini iddia eden araştırmalar var.
Bir partnerin duyarlılığı, sağlığı fiziksel açıdan tam olarak nasıl etkileyebilir? Slatcher ve ekibi, partner duyarlılığının kortizol üretimini etkileyebileceğini düşündü. Kortizol, vücutta çok çeşitli fonksiyonların düzenlenmesine yardımcı olan bir hormondur; öğrenme ve hafıza gibi üst seviye fonksiyonlardan, bağışıklık tepkileri ve besinin parçalanması gibi temel fonksiyonlara dek. Yapılan yeni bir araştırma, vücudun gün içerisindeki kortizol üretimi ritminin, sağlık açısından önemli etkileri olduğunu gösteriyor. “Daha dik” kortizolprofiline sahip insanların daha iyi sağlık sonuçları elde etme olasılıkları, daha yassı kortizol profiline sahip olanlara kıyasla daha yüksek oluyor.
Slatcher ve arkadaşları, partnerinizin ihtiyaçlarınıza karşı duyarlı olduğu yüksek kalitede bir ilişkiye sahip olmanın, vücudun kortizol üretiminde uzun vadede gelişim sağlayabileceğini öngördüler. Bunu test etmek amacıyla araştırmacılar, ya evli ya da partnerleri ile birlikte yaşayan 1000’den fazla katılımcı üzerinde analizler yaptılar. Katılımcılar partnerleri tarafından ne kadar sevildiklerini, ne kadar anlaşıldıklarını ve takdir gördüklerini anlatarak partnerlerinin duyarlı olup olmadıkları konusundaki düşüncelerinden bahsettiler. Kortizolprofillerini çıkarmak adına katılımcılardan dört günlük bir süreç boyunca günde 4 kez tükürük örneği de alındı. 10 yıl sonra, aynı katılımcılar, yeniden aynı ölçümlerden geçtiler ve araştırmacılara, duyarlılığın, zaman içerisinde kortizolprofili üzerinde ne kadar etkili olduğunu araştırma fırsatı verdiler.
Gerçekten de araştırmacılar, zamanında partnerlerinin daha duyarlı olduğunu hisseden katılımcılarda, 10 yıl sonraki kortizol profilinin daha sağlıklı olduğunu gördüler. Bu durum, partnerinden ayrılmış kişilerin için de geçerliydi; yani yüksek kalitede ilişkilerden, ilişki bittikten sonra bile faydalanabileceğimiz ortaya kondu.
Bu sonuçlar, duyarlı, ilgili bir partnere sahip olmanın – geçici bile olsa –vücut fonksiyonlarımız üzerinde uzun süreli, olumlu etkileri olabileceğini gösteriyor. Ancak bu araştırma türünün ilk örneği olduğundan, bu sonuca güvenle ulaşabilmemiz için daha fazla çalışmanın yapılması gerekiyor – özellikle de sebep-sonuç ilişkisi konusunda. Tek bir araştırma ile duyarlı partnerlerin insanların kortizolü daha etkili bir şekilde üretmelerine sebep olduklarını söylemek güç. Dahası duyarlı partnerlerkortizol profilini geliştiriyorlarsa eğer, bu sürecin nasıl işlediği net değil. Negatif duygu sonuçları ipucu veriyor – duyarlı partnerlerin dik kortizol profilleri sağlamalarının sebebi duygularımızı daha verimli bir şekilde düzenlememize yardımcı olmaları mı? – ancak bu noktada yalnızca etkili olan spesifik mekanizmaları tahmin edebiliriz. Sağlıklı ilişkilerin neden sağlıklı bedenlerle yakın ilişki içerisinde olduğu sorusu, alanın en büyük bilmecelerinden birisi. Bu yeni çalışma, parçaları bir araya getirmeye dair girişimlerin en etkililerini temsil ediyor.
Kaynak: psychologytoday.com
YORUMLAR