HT Hayat Anasayfa Narsist ebeveynlerle büyümenin sessiz travması | Anne - Baba

Psikoterapist Kathleen Saxton, büyüklük taslayan, kendini ayrıcalıklı gören, sömürücü ve empati yoksunu bir anne ya da baba ile büyümenin etkilerini anlattığı bir kitap yazdı. Saxton, bu tür ebeveynleri nasıl tanıyabileceğimizi ve onlardan nasıl iyileşebileceğimizi açıklıyor.


Kathleen Saxton’ın birçok danışanı, narsistik bir ebeveyn tarafından büyütüldüklerini ancak ilerleyen yaşlarda fark ediyor. Psikoterapist Saxton, bu farkındalığın genellikle bir ilişkiye başlanınca, partnerlerinin ailesiyle tanıştıklarında ve onların kendi aileleri gibi olmadığını gördüklerinde geldiğini söylüyor. Kendileri aile kurduklarında, ‘Ben kendi çocuklarıma asla böyle davranmazdım’ diye düşünüyorlar. Bazen bir şeylerin yolunda gitmediğini 30’lu ya da 40’lı yaşlarımıza gelene kadar fark edemiyoruz.


Saxton, yeni kitabı My Parent the Peacock’un (Ebeveynim Tavus Kuşu) insanlara narsistik bir ebeveyni tanımayı ve onlardan iyileşmeyi öğretmesini umuyor. Bu kişiler, sevgisinin koşullu olduğu, gaslighting’in (gerçeği çarpıtma) sık yaşandığı, suçlanıp küçümsendikleri bir ortamda büyümüş olabilirler. Ebeveynlerinin ihtiyaçları kendi ihtiyaçlarının önünde gelir; anne ya da baba duygusal olarak onları sömürür. Bu deneyimlerin sonuçları ise yetişkinlikte de devam eder.


'Narsist' terimi, özellikle sosyal medyada, genellikle bir hakaret ya da bencilliği açıklama biçimi olarak kullanılıyor. Ancak Saxton’a göre bu, 'gerçek narsistik kişilik bozukluğu (NPD)' yaşayan kişilerin durumunu hafifletiyor. Asıl zorluk şu: Gerçekten narsist biriyle baş etmek zorunda olan kişiler yeterli desteği alamıyor, çünkü biri ‘Sanırım eşim, ebeveynim, patronum narsist’ dediğinde insanlar göz devirmeye başlıyor.


Birçoğumuzda özmerkezcilik, başarılarımızı abartma veya empati eksikliği gibi narsistik özellikler bulunabilir. Peki narsist ile, tabiri caizse, 'ukala bir insan' arasındaki fark nedir? Saxton: “Umarım ukala insanlar bile içlerinde bir vicdan taşır. Davranışlarının kötü olduğunu fark edebilirler. Kötü şeyler yapan birçok insan zamanla bunun zalimce veya bencilce olduğunu kabul eder. Narsistler ise asla geriye dönüp bakmaz" ifadelerini kullanıyor.



Narsistik kişilik bozukluğuna sahip kaç kişi olduğunu bilmek zor, çünkü bu kişiler kendilerinde bir sorun olduğunu düşünmez ve teşhis için başvurmaz. Bu onlar için neredeyse hakaret olur. Saxton, kitabında dünya nüfusunun %10 - 15’inin orta veya yüksek düzeyde narsistik özellikler gösterebileceğini söylüyor. Orta düzeyde bu, başkalarının sözünü kesmek, övgüye ihtiyaç duymak ya da her konuşmayı kendine çevirmek şeklinde olabilir. Daha yüksek düzeydeyse sabotaj veya başkalarını kasıtlı olarak zayıflatma gibi davranışlar görülebilir. Narsistik kişilik bozukluğu tanısı alacak kadar ileri vakalar ise nüfusun %0,8 ile %6,2’si arasındadır. İngiltere’de bu oranın %2–3 civarında olduğu düşünülüyor. Bu da oldukça fazla insan demek. Ve şu anda bu rahatsızlığın bir tedavisi olmadığını düşünüyoruz — bu hem bir terapist hem de bir insan olarak oldukça tatmin edici olmayan bir durum.


Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tanı kılavuzu DSM, NPD’yi ilk kez 1980’deki üçüncü baskısında listeledi. Tanı için dokuz ölçütten en az beşinin karşılanması gerekiyor. Bu ölçütler arasında büyüklük duygusu, özel olma inancı, ayrıcalık beklentisi, sömürücü davranışlar ve empati eksikliği bulunuyor. Eğer narsistik kişilik bozukluğu olan biriyle karşı karşıyaysanız, bir şeylerin ciddi şekilde yanlış olduğunu hissedersiniz.


Daha az sayıda kişi tanı kriterlerini karşılamasa da 'narsistik kişilik yapısına sahip' olabilir. Kendini beğenmiş, gösterişli narsistler daha kolay fark edilir; ancak daha sinsi türleri de vardır. Saxton’a göre 'örtük' veya 'kırılgan' narsistler genellikle içe dönük, yumuşak başlı, kendini kurban gibi gösteren kişilerdir. Sanki çok şey feda etmişlerdir; bu da başkalarının ilgisini çeker. 'Kötücül' narsistler ise büyüklük duygusunu saldırganlık veya antisosyal davranışlarla birleştirir. Bu tür bireyler, size zarar vermekten çekinmez; neredeyse psikopati sınırındadır.


Geçmişte erkeklerde narsisizmin daha yaygın olduğu düşünülse de Saxton bunun, erkeklerin daha gösterişli narsistik özellikler sergilemesinden kaynaklandığını söylüyor. Kadınlarınsa daha çok örtük türde narsistler olma eğiliminde olduğunu belirtiyor. Sosyal medya narsisizmi artırıyor mu? Saxton’a göre eğer bir artış varsa, bu muhtemelen sosyal medyadan ziyade artan ruh sağlığı farkındalığıyla ilgilidir. Yine de sosyal medyanın'bizi her zamankinden çok daha kendimizin farkında hale getirdiğini' kabul ediyor.


İlginizi çekebilir: Narsist bir ebeveyne sahip olmanın 10 etkisi


Saxton, narsisizmin gelişmiş ülkelerde daha yaygın göründüğünü, ancak bunun daha çok ruh sağlığı hizmetlerine erişimin daha iyi olmasından kaynaklandığını düşünüyor. Artık nelerle karşı karşıya olduğumuzu tanımlayabiliyoruz; eskiden birçok kişi yanlış ya da hiç teşhis almıyordu. Şimdi buna dair bir dilimiz var.


Saxton, narsist biriyle yaşamanın 'en yıkıcı ve kalp kırıcı kişilik türlerinden biriyle' baş etmek anlamına geldiğini yazıyor. Neden? “Çünkü inanılmaz derecede izole edici; en kötü davranışların çoğu kapalı kapılar ardında sergilenir” diyor. Fiziksel veya cinsel istismarın aksine, çoğu zaman somut kanıtlar yoktur; bu da mağdurun kendi deneyimlerinden şüphe etmesine yol açar.


Aynı ailedeki çocuklar bile farklı deneyimler yaşayabilir, bu da kişinin çocukluğundaki gerçekleri çözmesini zorlaştırır. Her çocuğun farklı roller üstlenmektedir. 'Altın çocuk' mükemmeliyetçilik ve kaygı geliştirir; 'günah keçisi' kendisi hakkındaki olumsuz inançları içselleştirir; 'kaybolmuş çocuk' ise sessiz kalmayı seçer ve ileride ilişkilerde zorlanabilir.


Narsistik ebeveynle büyüyen kişiler genellikle zayıf bir benlik duygusuna sahiptir. Kendilerini tam olarak tanımazlar, çünkü küçük yaşlardan itibaren narsistik ebeveynin kurduğu oyunda bir rol oynamak zorunda kalmışlardır. Bu rolden saptıklarında cezalandırılır, eleştirilir veya sevgiden mahrum bırakılırlar. Gerçek benliklerinden uzaklaşmışlardır; terapideki amaç onların kendi seslerini yeniden bulmalarına yardımcı olmaktır.


Narsist biri ile ilişki yaşamanın oldukça sinsi bir durumdur. Örneğin; sessizlikle cezalandırılmak. Tek başına bakıldığında önemsiz görünebilir. Eğer ilişkinin yürümesini gerçekten istiyorsan, durumu mazur görüyorsun. Belki ben fazla hassasım, belki de o önceki ilişkisini atlatamadı. Bu tür bahaneler buluyorsun. Daha çok çabalarsam, daha anlayışlı olursam düzelir diye düşünüyorsun. Ancak bu, hayatının en zor deneyimiymiş. Seni yavaş yavaş parçalar; normal sandığın her şey artık normal değildir, çünkü onların maske altında yaşadığı sahte dünyada var olman gerekir.


Kişilik bozukluğu olan biriyle baş ediyorsanız, ilk adım farkındalıktır. Bu sadece ‘zor biri’ değil, başka bir düzeydir. Sonra kişi kim olduğunu bulmaya başlar. ‘Gerçekte kimdim? Başına bunlar gelmeden önce nasıldım?’ Öfke ve üzüntü yüzeye çıktığında iyileşme başlar. Zor bir süreç değil, ama bu konuda bilgili bir terapiste ihtiyacın var.


Peki narsistik ebeveynle yüzleşmek işe yarar mı? Kiminle karşı karşıya olduğunuza bağlı olarak, bu çok yıkıcı olabilir. Ayrıca bir özür, bir onaylama ya da açıklama beklemeyin; asla gelmeyecek.


Birçok danışanı narsistik ebeveyniyle bağını koparıyor, ancak Saxton’a göre ilişki sürdürmek de mümkün: Ne ile karşı karşıya olduğunun farkındaysan, seçme şansın var. En önemlisi net sınırlar koymak. Neleri kabul eder, neleri etmezsin? Narsiste istediği dikkat veya dramı vermemek için kullanılan 'gri kaya' yöntemi işe yarayabilir. Narsistle doğrudan çatışmaya girmek hiçbir işe yaramaz. Eğer onlarla ilişkiyi sürdürmek istiyorsan, çok dikkatli olmalısın; bu hassas bir yolculuk.


Onları değiştiremezsiniz, ancak narsistik bir ebeveynle büyümek ömür boyu sürecek bir zarar anlamına gelmiyor. İyileşmek için asla geç değil. Ebeveyniniz yaşıyor ya da ölmüş olabilir; yaşınız ne olursa olsun, hayatınızı geri alabilirsiniz.



Kaynak: Emine Saner. "The peacock parent problem: how to survive being raised by a narcissist". Şuradan alındı: https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2025/oct/02/the-peacock-parent-problem-how-to-survive-being-raised-by-a-narcissist". (02.10.2025).




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.