Yeterince zayıf, yeterince genç, yeterince hoş musunuz? O halde günümüz koşullarında güzelsiniz. Evet! Moda endüstrisinin manken kriterleri ve sosyal medyanın özellikle gençler tarafından sıkça kullanılmasından sonra algı olarak herkeste bu kriterler oluştu. Güzelliğin yalnızca zayıflıkla olabileceğine kendimizi inandırmış durumdayız. Oysa geçmiş yıllarda balık etli kadınların makbul görüldüğünü, 34 beden kadınların kriterlerde yer almadığını biliyor muydunuz? Problemin kökenine baktığımızda ise bizi mutlu yapacak şeyin daima standartta ne varsa o olduğuna kendimizi inandırmamız. Oysa öncelikle kendi var olan güzel yanlarımızı ortaya çıkarsak ve herkesin kendine özgü özellikleriyle güzel olduğunun farkına varsak her şey çok daha kolay, herkes çok daha güzel olmaz mı?
Yeme bozuklukları hakkında bilinmesi gereken 10 önemli detay
Diyetisyen Özden Kaçar, yeme bozuklukları hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
- Yeme bozuklukları bir seçim değil. Hastalıklar Anoreksiya Nervosa, Blumia Nervosa, Ortoreksiya, Gece Yeme Sendromu, Diablumia gibi aslında her birimizin risk grubu altında olduğu çeşitli formlarla karşımıza çıkıyor.
- Anne ve babalar yeme bozukluklarına sebep olmuyor fakat ebeveynler bu konuda daima suçluluk duygusu hissediyor. Bu hastalıklar her yaş grubundan kişiyi cinsiyet ayrımı yapmadan etkiliyor. Amerika’da 50 yaşın üzerindeki kadınların yüzde 13'ü, yeme bozukluğu davranışları ile uğraşıyor.
- Bir kişinin dış görünüşüne bakarak bu kişinin yeme bozukluğu hastalıklarından herhangi birine sahip olduğu söylenemez. Yeme bozuklukları hastalıkları ciddi bir sağlık problemi olduğundan hastalığın teşhisi uzman kontrolünde olmalıdır.
- Yeme bozuklukları genellikle depresyon, anksiyete gibi zihinsel koşullarla birlikte ortaya çıkar. Yapılan bir araştırmada yetersiz beslenmenin bir kişinin kişiliğini bozabilecek etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
- Yeme bozuklukları hastalıkları son dönemde oldukça yaygınlaştı. Hastalıkların görülme sıklığı çocuk yaşlara kadar düştü. Durumun bu noktaya gelmesinde sosyal medyanın etkisi de oldukça fazla.
- Bazı kişilerde uzun süre boyunca yetersiz gıda alımı aşırı egzersiz isteğini tetikliyor, yeme bozukluğuna davetiye çıkarıyor.
- Uzun süre boyunca kötü beslenen kişiler ilerleyen zamanlarda gıda seçiminde akılcı davranamıyor.
- Yeme bozukluğuna sahip kişinin beslenmesinin bir diyetisyen tarafından planlanması tedaviye yanıt alabilmek açısından oldukça önemli. Çünkü bu tarz hastalığa sahip kişiler yemek yediklerini iddia etseler dahi hastalar aileden gizli yediklerini çıkarma yoluna gidebiliyor. Hastanın doktorunun, psikoloğunun, diyetisyeninin ve ailesinin ekip halinde yol alması çok önemli.
- Beden ve ruh hastalıkları içinde ‘Yeme Bozuklukları’ en yüksek ölüm oranına sahip. Amerika’da 30milyon kişi yeme bozukluğuna hastalıklarıyla uğraşıyor ve her 62 dakikada bir yeme bozukluğu sebebiyle bir kişi hayata veda ediyor.
- Kötü beslenme ağır fiziksel ve psikolojik problemlere neden olabilir (Garner 1997).Hastalığa dair şüpheniz varsa mutlaka doktora başvurmalısınız.
Yeme bozuklukları hangi hastalıklara yol açar? Yeme bozukluğu ölüm nedeni olabilir mi?
- Yeme bozuklukları hastalıkları özellikle düşük kilo ağırlığında olan kişilerde vücudun susuz kalmasına (dehidrasyon),
- Anemiye (kansızlık),
- Kişilerin öğün sonrası kusmalarına bağlı olarak görülen diş çürükleri ve diş eti hastalıklarına,
- Kusmaya bağlı olarak ilerleyen dönem için risk oluşturan kansere,
- Bağışıklık sisteminin düşmesine,
- Düşük magnezyum ve potasyum değerlerine ve buna bağlı olarak görülebilecek kalp hastalıklarına,
- Kalpte ritim bozukluklarına,
- Hipotansiyona yani tansiyon değerlerinin düşük olmasına,
- Böbrek yetmezliğine,
- Karaciğer hastalıklarına ve ani zayıflama ile birlikte karaciğer enzimlerinde ani artışa,
- Kemik eklem hastalıklarından özellikle osteoporoza,
- Psikolojik hastalıklara, sürekli depresyon halinde olmaya sebep oluyor.
Tüm bu hastalıklarla birlikte ölümcül sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Bu sebeple yeme bozuklukları hastalıklarında erken teşhis oldukça önemli. Hastalık sahibi kişi tedaviyi reddetse bile hekiminin, psikoloğunun, diyetisyeninin ve ailesinin kişiyi ikna etmesi, daima destek olması gerek.
Yeme bozukluğu testi
Şişli Kolan International Hospital, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Koç, aşağıda sıralanan sorulara verilecek samimi cevaplarla kişinin yeme bozukluğu eğilimi olup olmadığı ile ilgili fikir sahibi olabileceğini belirtiyor.
Sorulara mümkün olduğunca dürüstçe cevap verilmesinin önemli bir nokta olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Bora Koç, kişilerin testte yer alan sorulara evet veya evetlerinin olması durumunda üzülmemeleri gerektiğini belirterek pek çok kişinin bu problemi yaşadığını doğru uzmanlardan yardım alarak bu sorunun üstesinden gelebileceklerini ifade ediyor.
- Hiç yemek yemeyi durdurmak istediniz mi? Bunu yapamayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
- Sürekli ne yiyeceğinizi veya kilonuzu düşünüyor musunuz?
- Sürekli kendinizi, ne yiyeceğinizi ya da nasıl bir diyet yapacağınızı planlarken bulur musunuz?
- Kusturma, egzersiz, müshil veya diğer temizleme yöntemleriyle aşırı yemenizi dengelemeye çalışır mısınız?
- Diğer insanlarlayken, yalnızken yediğinizden farklı mı yersiniz?
- Aile üyelerinizden ya da bir doktordan yemek alışkanlıklarınız veya kilonuz hakkında endişe duyduklarına dair bir yaklaşımla karşılaştığınız olur mu?
- Bir seferde çok miktarda yiyecek yiyor musunuz (Aşırılık)?
- Ağırlık sorununuz, gün boyu “atıştırma” yüzünden mi?
- Duygularından kaçmak için yemek yiyor musunuz?
- Aç değilken yemek yiyor musunuz?
- Daha sonra yemek için yiyecek sakladığınız olur mu?
- Gizli gizli yer misiniz?
- Kendinizi tamamen aç bıraktığınız ya da ciddi bir şekilde sınırlayıp çok çok az yediğiniz olur mu?
- Hiç başkalarının yemeğini çaldınız mı?
- Daha sonra yeterince yiyeceğiniz olduğundan emin olmak için hiç yiyecek sakladınız mı?
- Kilonuzu kontrol etmek için fazla egzersiz yapar mısınız?
- Aldığınız kalorilere karşı yaktığınız kalorileri saplantılı bir şekilde hesaplar mısınız?
- Sık sık yediğiniz şey hakkında suçluluk ya da utanç duyar mısınız?
- Hayatınızı “istediğiniz kiloya indiğinizde” başlaması için bekliyor musunuz?
- Yemekle olan ilişkiniz konusunda umutsuz hissediyor musunuz?
Yeme bozukluğuna karşı 5 etkili öneri
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Alev Erkan, yeme bozukluğu olan gençlerin ailelerine, bu soruna karşı etkili yolları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Aşırı kilolu gençler ya da bilinçsiz rejimler yaparak zayıf olma tutkusunun esiri olanlar! Hiç kuşkusuz bu iki durum da farklı sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Karaciğer yetmezliğinden adet düzensizliğine, hormonal dengesizliklerden mental sorunlara kadar birçok problem sağlıksız beslenmenin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Öyle ki, kilo sorunu nedeniyle hastaneye başvuran hastaların sayısında son dönemlerde büyük artış yaşanıyor. Peki ne yapmalı? eslenme ve Diyet Uzmanı Alev Erkan, yeme bozukluğuna karşı yapılması gerekenleri anlattı.
Israrcı olmayın
Küçükken ailenin yemek yemeyen çocuğuna sürekli yeme konusunda ısrarcı olması, ileride istenilmeyen sonuçlara neden olabiliyor. Onlardan biri de kilo problemi. Çocuğa yemek konusunda ısrarcı olunmamalı. Çocuk yeterli yediği halde ısrarla az yediğini düşünmek ve yemek yedirmeye çalışmak, ters etki yaratabildiği, çatışmayı artırabildiği gibi çocukta inatlaşmaya bağlı ısrarla az yemeye veya sağlıksız gıdalara yönelmeye de neden olabiliyor.
Sürekli bu konuyu konuşmayın
Bebeklikten itibaren çocuğun çok veya az yemek yemesi ve kilosu sürekli gündemde tutulmamalı. Onunla sürekli bu konuda tartışılması veya anne babanın kendi bedeni ile ilgili sürekli “çok kilo aldım, kilo verdim” gibi yorumlar yapması da çocuğun ilgisinin bu yöne kaymasını artırabiliyor ve çocuğun bu konuda saplantılı davranışlar sergilemesine yol açabiliyor. Onun yerine doğru yaklaşım yemek yeme meselesini birinci gündem maddesi yapmadan, yemek yemeyi de sosyal hayatın bir rutini ve ihtiyaç olarak göstermek, kilo problemleri konusunda ise rencide edici, eleştirici veya çocuk kilosuna dikkat ediyor diye aşırı takdir eden davranışlardan kaçınıp, bir uzmandan yardım almak şeklinde olmalı.
Yaşına uygun besleyin
Anne babalar çocuğu için yaşına uygun beslenmeyi, doğru ve yanlış seçenekleri bilmeli. Sonrasında ise evde veya dışarı çıktığında çocuğun bu besinleri tüketmesi için uygun ortamı sağlamalı. Bu nedenle gerekirse bir diyetisyenden destek alarak, çocuğunuzun yaşına göre ihtiyacı olan besin içeriklerini öğrenebilir ve çocuğunuzu da doğru yönlendirebilirsiniz.
Gelişigüzel bitki çayları kullandırmayın
Sosyal medyada sıklıkla öne çıkan ‘hızlı kilo verdirme’ yöntemleri, bitki çayı vb reklamlar ya da kalori hesaplamasına dayalı uygulamalar çocuğun kafa karışıklığını gitgide artıracağı için, bunlara maruz kalması engellenmeli. Gelişigüzel bitki çayları kullanmasının yol açacağı zararlar hakkında mutlaka bilgilendirmelisiniz. Hatta mümkünse çocuk kilo/ beslenme/ zayıflama gibi bilimsel tabanlı olmayan web sitelerinden/ aplikasyonlardan uzak tutulmalı. Bu tür uygulamalardaki 'yarıştırıcı' yaklaşımlar, tartılıp düşünülmeden geliştirilmiş ödül yöntemleri hatta bazen kullanılan görseller bile çocuğun beden algısının değişmesine neden olabilir.
Hazır gıdalara karşı bilinçlendirin
Beslenme ve Diyet Uzmanı Alev Erkan, “Çocuk hazır yemek kültüründen mümkün olduğu kadar uzak tutulmalı, mutlaka ev yemeği ve taze meyve tüketme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çünkü bir yandan hazır yemek kültürü bir yandan da günden güne daha da çekici hale gelen atıştırmalıkların baskısı altında kalabiliyorlar; öyle ki yaptıkları diyetten sıkıldıklarında soluğu hazır yiyeceklerin yanında alıp, sınırsız bir şekilde kendilerini yemeğe veriyorlar. Bu durumda özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar için yemekleri görsel olarak zevkli hale getirmek destekleyici olabilir. Daha büyük yaş gruplarında ise yanlarında taşırken güçlük çekmeyecekleri lezzetli atıştırmalıklar koymak (meyve kurusu, kuruyemiş, süt gibi) tokluk sağlayacağı için abur cubura karşı ihtiyaçlarının azalmasına katkı sağlayabilir” diyor.
Obezite hızla yaygınlaşıyor
Son yıllarda giderek artan fast-food beslenme alışkanlığına hareketsiz yaşam sürmek de eklenince çağın salgın hastalığı obezite hızla yaygınlaşıyor. Diyabetten kansere çok ciddi hastalıklara zemin hazırlayan obeziteye bağlı olarak çok küçük yaşlarda bile karaciğer yağlanması, insülin direnci gibi problemler yaşanıyor. Yetişkinlikte şişman olan kişilerin yaklaşık üçte birinin çocukluk döneminde de şişman olduğu biliniyor. Üstelik küçüklüğünden itibaren kilolu olanların yetişkinlikte zayıflaması ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi daha zor olabiliyor.
Yanlış diyet ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor!
Kızların ‘zayıflığı’ güzellikle eşdeğer tutması, bu amaçla çok düşük kalorili diyetlerden içeriği bilinmeyen bitki çaylarına yönelmesi; erkeklerin de kas kütlesinde artış vadeden protein tozlarına, yanlış diyet ve bilinçsiz spor uygulamalarına başvurması hayati sorunlara bile yol açabiliyor. Karaciğer yetmezliği, baygınlık, büyüme ve gelişmede yavaşlama, kızlarda adet gecikmesi, erkeklerde testosteron artışına bağlı hormonal dengesizlikler sadece birkaçı. Böyle durumlarda mutlaka bir uzmanın kapısını çalmak gerekiyor.
YORUMLAR