Bir çeşit alerjik deri hastalığı olarak tanımlanan çocukluk çağı egzaması, çocukların yüzde 0.5- 3’ünde görülmekte olup yüzde 60 hastada doğum sonrası 1 yıl içinde, yüzde 80’inde ise 5 yaşına kadar ortaya çıkabiliyor.
Celal Bayar Üniversitesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Serap Öztürkcan, çocukluk çağı egzaması hakkında bilgiler verdi.
Çocuklarda egzama neden olur?
Bu hastalık için en yüksek risk ailede, özellikle annede, alerjik hastalık öyküsü varlığı. Hastalığın ortaya çıkması ve alevlenmesindeki en önemli faktör ise cilt kuruluğu oluyor. Çocuklarda deride yağ ve ter bezi fonksiyonları ergenlik dönemine kadar yetersiz olduğundan, cildin nemlendirilmesi her çocukta, özellikle çocukluk çağı egzaması olan çocuklarda büyük önem taşıyor. Çocukluk çağı egzamasının en önemli özelliği ise bu hastalığın bulgularının sadece deri ile sınırlı olmaması, astım ve alerjik rinit (saman nezlesi) gibi diğer alerjik hastalıklara bu hastaların daha yatkın olması. Hayatın ileri dönemlerinde deri bulguları geçse de hastaların alerjik rinit, astım ve astım gelişimi açısından takip edilmesi gerekiyor. Çünkü çocukluk çağı egzaması olan hastaların yüzde 10-15’inde ilerleyen yıllarda astımın geliştiği gözleniyor.
Çocukluk çağı egzaması nasıl anlaşılır?
Özellikle yüzde yanaklarda başlayıp, eklem iç yüzlerinde, kulak arkasında ve gövdede de ortaya çıkabilen kaşıntılı, kuru, kırmızı, yer yer ince kabuklanmaların olduğu lezyonlar tipik bulgular oluyor. Çocuk gece uykusunda bile kaşınabiliyor. Bu sebeple uykusu bozulan, gün içinde huzursuz olan çocukların büyümeleri bile etkilenebiliyor.
Çocukluk çağı egzaması olan çocuklarda temas ve gıda alerjileri de sık görüldüğünden aileler bu hastalığı sıklıkla süt alerjisi olarak biliyor. Hastaların tipik özellikleri ise beyaz tenli olmaları ve cilt enfeksiyonlarına belirgin eğilimleri olması oluyor. Hastalığın teşhisi uzman bir dermatolog tarafından klinik bulgularla kolaylıkla konulabiliyor. Sıklıkla alerjik bünyeyi destekleyen birtakım kriterler ve laboratuvar testleri tanıya yardımcı oluyor. Halk arasında hastalığın karaciğerden geldiği, bulaşıcı olduğu gibi inanışlar oldukça yaygın olmakla beraber uzmanlar bunun doğru olmadığını belirtiyor. Prof. Serap Öztürkcan; çocukluk çağı egzamasının çevresel faktörlerden etkilenen genetik bir egzama olarak tanımlanabileceğini belirtip sabun ve deterjanların derinin doğal yağ tabakasını bozarak deriyi kuru, kaşıntılı ve alerjen maddelere daha hassas bir hale getirdiğini söylüyor.
Çocuklarda egzamaya karşı yapılması gerekenler nelerdir?
Evde kendi kendinize alabileceğiniz basit önlemler hastalıkla mücadele etmenize yardımcı olur. İşte yapmanız gerekenler:
- Yünlü giyisiler kaşıntıyı artırdığından pamuklu ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir.
- Kaşıntıyı kontrol etmek de çok önemlidir. Bu sebeple tırnakların kısa kesilmesi, uyurken bebeklere pamuklu eldiven giydirilmesi gibi önlemler alınabilir.
- İnek sütü, yumurta, soya, buğday, domates, balık ve fıstık-fıstık gibi bazı besin ürünleri şikayet artırabilmektedir. Şüpheli gıdanın mutlaka bir hekim veya diyet uzmanı gözetiminde diyetten çıkarılması önerilir. Ancak bilinmelidir ki gıdanın diyetten çıkarılması hastalık bulgularını azaltmakla beraber tamamen geçirmeyecektir çünkü çocukluk çağı egzaması temelde bir besin alerjisi değildir.
- Kaşıntı günlüğü tutun, çocuğunuzun egzamasının arttığı dönemlerde neler yediğini, havanın nasıl olduğunu not alın.
Hastalık yaşla birlikte kendiliğinden geriliyor
İşte atopik dermatit hakkında bilmeniz gerekenler:
- Birçok hastada yaşla birlikte düzelme eğilimi gösterir. 5 yaşından sonra %40-60 oranında ve ergenlikle beraber %80 oranında kendiliğinden geriler.
- Hastalığın en önemli tedavisi bulguların görüldüğü deri üzerinde yapılır. Ancak söz konusu hasta grubu son derece hassas deriye sahip olan bebeklerdir, bu nedenle tedavi, konusunda uzman hekimler tarafından planlanmalı ve takip edilmelidir.
- Çocukluk çağı egzemasının tekrarlayıcı özelliğinden dolayı standart bir tedavi protokolü yoktur. Derinin nemlendirilmesi ve hastalığı tetikleyen ajanlardan kaçınılması tedavinin en önemli kısmıdır. Bu nedenle hastalığın ağırlığı ve cildin özelliğine uygun nemlendiriciler, bakım kremleri, banyo yağları kullanılmalıdır. Buna ilave olarak gereğinde kortizonlu veya kortizonsuz tedavi edici kremler kullanılabilir.
- Kaşıntı döngüsünün kırılması amacıyla, lezyonlar geçinceye kadar yaşa ve kiloya uygun dozda verilen alerji şurupları kullanılabilir.
YORUMLAR