Dr. Zeynep Alpdinç, egzama hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Egzama, rahatsız edici ve görüntüyü bozan fakat tehlikeli olmayan bir deri hastalığıdır. Her on kişiden birinin, yaşamının herhangi bir döneminde egzama geçirdiği saptanmıştır.
Egzamanın çeşitleri nelerdir?
Egzamanın atopik egzama, seboroik egzama, tahriş egzaması olmak üzere üç çeşidi vardır.
Atopik egzama nedir?
Çok yaygın görülen ve sebebi bilinmeyen bu kaşıntılı hastalık, karakteristlik olarak bebek, çocuk, ergenlik ve genç erişkinlerin yüz ve eklem iç derisi bölgelerinde (dirsek iç, diz iç alanlarında, el bilekleri vs.) görülür. Bu hastalıktaki en önemli sorun, kaşıntıdır. Devamlı kaşınma sonucunda deride kaşıntı izleri, deri çizgilerinde belirginleşme ve sonunda kronik deri kalınlaşması gelişir. Atopik dermatiti olan hastaların sıklıkla astımı da vardır. Bahar nezlesi ( saman nezlesi ) çok sık görülür. Atopik dermatit, astım ve bahar nezlesinin, bağışıklık sisteminde olan bir hatadan kaynaklandığı mekanizması varlığı düşünülmektedir. Atopik dermatit kalıcı ve aralıklarla alevlenerek devam edegelen bir hastalıktır. Yoğun ve inatçı kaşıntı çok rahatsızlık verdiği için yağlı nemlendiricilerin kullanılması hem hastalığın bulgularının rahatlamasını hem de derinin korunmasını sağlamaktadır.
Atopik egzama tedavisi nasıl olur?
Atopik dermatit tedavisindeki en etkili lokal tedavi, kortizon içeren kremlerdir. Son zamanlarda, bağışıklığa etki eden, haricen kullanılan ilaçlar da tedavide etkili olarak kullanılmaktadır. Şiddetli atopik dermatit hastalarında lokal tedaviye cevap alınamaz. Bu durumda hap veya iğne şeklinde kortizon, siklosporin, ultraviyole ışınları uygulanan tedavilerden bazılarıdır.
Seboreik egzama nedir?
Toplumda çok sık görülen bu egzama türü saçlı bölgelerde, kulak iç ve dış katlantılarında, burun kıvrımlarında, göz kapağı, kaş, çene alanları gibi yüz cildinde, derinin kasık, meme altı, koltuk altı gibi katlandı yerlerinde, gövdenin orta kısımları gibi deri bölgelerinde görülür. Genellikle etkilenen deri bölgelerinde pullu, kabuklu, kırmızı görüntüler olabildiği gibi çok sayıda küçük, iltihaplı görüntüler de olabilir. Orta ve ileri yaş erkeklerde daha sık görülen üst gövde seboroik dermatit tutulumlarında özellikle yuvarlak şekilli pullanmalar görülür. Seboreik dermatit, her iki cinsiyette ve her yaşta yaygındır.
Seboreik egzama tedavisi nasıl olur?
Seboreik dermatitte tedavide hafif kortizonlu preparatlar, mikrobik sebebi ortadan kaldıran lokal tedaviler etkili olabilmektedir.
Tahriş egzaması (İrritan egzama) nedir?
Deriye temas eden, derinin fizyolojik koruma fonksiyonunu hasara uğratan, kimyasal (alkali asit çözeltileri, deterjan vs.) ve fiziksel (ultraviyole ve röntgen ışınları ) etkenlerle temas sonucu ortaya çıkan egzama türü tahriş egzamasıdır. Bu egzama türü irritan tahriş edeci maddenin, deriye temas yerinde yeterli miktarda ve yeterli sürede kalmasıyla ortaya çıkar. Tahriş egzamaları genellikle irritan maddenin deriye temas ettiği yer ile sınırlıdır. Bazen yaygın temaslar sonucu geniş döküntüler de oluşabilir. Pullanma, kırmızı, deride yarık ve küçük yaralı alanlar görülür. Avuç içi ve parmakların iç yüzleri sıklıkla etkilenir. En sık ev kadınlarında görülen 'ev kadını egzaması' süregelen bir irritan egzamadır. Aşırı su, sabun ve deterjan birlikteliği ile ortaya çıkması kolaylaşır. Kuaförler, aşçılar, sağlık personeli, temizlik işçileri en önemli risk grupları arasındadır. Hastalık kronikleştikçe parmak çevresi enfeksiyonları ve tırnak bozuklukları gibi komplikasyonlar da tabloya eklenebilir. Hastalık aylarca, bazen yıllarca sürebilir. Derideki yarıkların derinleşmesi ile kanama oluşabilir.
Tahriş egzaması (İrritan egzama) tedavisi nasıl olur?
İrritan egzamayı kontrol altına alabilmek için tahrişin önlenmesi gereklidir. Tedavide kortizonlu kremler geçici bir rahatlama sağlayabilirler.
Egzama otlarla tedavi edilir mi?
Deri hastalıklarında etkinlikleri bilimsel olarak kanıtlanmayan hiç bir yöntemin uygun olmadığını belirten Türk Dermatoloji Derneği yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Osman Köse; özellikle egzama hastalığında kullanılan bazı otların deride hasara yol açtığını ve bu durumun telafisinin olmadığını söyledi.
Otlarla tedavi konusunda kamuoyunu uyaran Prof. Dr. Osman Köse şunları söyledi: “Doğada bulunan öncelikle deri hastalıklarında bunun dışında ise özellikle diz ve eklem ağrılarına karşı iyi geldiği düşünülen otlar tehlike saçıyor. İleri yaşlarda ortaya çıkan diz ağrıları ve eklem problemleri için özellikle kırsal kesimlerde çok sayıda ot tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Deride ise özellikle egzama hastalığında kullanılan bazı otların deride kalıcı hasarlanmalara ve izlere yol açtığı ve bu durumun telafisinin olmadığı belirtildi. Bu amaçla kullanılan otlar Yarpuz Otu (Mentha pulegium), Düğün Çiceği (Ranunculus arvensis) ve Ters lale çiceği (Fritilllaria imperialis) olmak üzere kırlarda bulunan otlardır. Bu otlar daha çok eklem ağrıları gidermek amacıyla ileri yaşlardaki kişiler tarafından kullanılmaktadır. Otlar herhangi bir işleme tabi tutulmadan deri üzerine sarılmakta ve bir süre kapalı tutulmaktadır. Deriye temastan 6-8 saat sonra deride yanma, kaşıntı, ağrı ile başlayan şikayetler daha sonra o bölgede su toplaması, yanık benzeri reaksiyonlar, deride kabuklanma, sulanma ile başlayan rahatsızlıklara neden olurlar. Temas süresine bağlı olarak deride yanık sonrası oluşan renk kaybı, deride kalınlaşma, skar oluşumu gibi bazı etkiler kalıcı hasarlara yol açabilir. Bunlar tedavilerle tam olarak düzelmeyebilir. Deri hastalıklarında etkinlikleri bilimsel çalışmalarla kanıtlanamayan hiçbir yöntem uygun değildir. Deride egzema ve benzeri hastalıklarda dermatoloji uzmanı tarafından muayene edilmek ve tedavinin buna göre belirlenmesi uygundur.”
Egzamadan korunmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Memorial Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Gökhan Okan, egzama ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Egzama ilk etapta içi su dolu kabarcıklar olarak kendini göstermektedir. Daha sonra bu kabarcıkların yerini kepeklenmeler, kabuklar alır ve son aşamada ciltte kalınlaşma gözlenir. Her hastada aynı belirtiler görülmez. Egzama, kalıtsal olabileceği gibi, harici nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Çok sık karşılaşılan bir hastalık olmasına rağmen ne yazık ki egzamanın kesin tedavisi bulunmamaktadır. Burada esas tedavi, korunmadır.
Kuaförler ve temizlik işçileri de risk altında
Günlük yaşamda kullanılan deterjanlar ya da mesleki nedenlerle kullanılan yapıştırıcılar ve kimyasal çözeltiler egzamaya zemin hazırlar. Bu nedenle egzamanın en sık görüldüğü grupta ev kadınları, temizlik sektöründe çalışanlar ve kuaförler yer alır. Değişik tipleri bulunan egzamanın en çok etkilediği organlardan biri ellerdir. Ellerdeki egzama çoğunlukla derinin biyolojik savunma kapasitesinin azalması veya yok olması sonucunda ortaya çıkar. Su, sabun, deterjan ve tozlu ortam gibi faktörler deriyi yıpratır. Çok sık el yıkamakla ve temizlik işlerinde kullanılan çamaşır suyu gibi maddeler de egzamanın gelişmesine zemin oluşturur. Egzama en fazla el sırtı ve ön kolda görülür. Kuru tipte olan lezyonlar tek elden asimetrik olarak başlar, diğer ele yayılma gösterir.
Egzamanın nedeni alerjik de olabilir
Egzama, alerjik nedenlere bağlı olarak da gelişebilir. Alerjik kökenli olan egzama alerjen maddelerle temas devam ettiği sürece düzelme göstermez. Sadece alerjenlere daha önce duyarlanmış kişilerde meydana gelir. Bir maddeye karşı alerjik reaksiyonun oluşması kalıcı bir sorundur. Duyarlılık bir kez oluştuktan sonra alerjen maddenin çok az miktarı bile egzamaya neden olur.
Yama testi tanı için önemli
Alerjik kökenli egzamalarda alerjeni tespit etmek amacıyla patch yani yama testi uygulanır. Hastanın sırtına alerjen maddelerin düşük konsantrasyonları yapıştırılır. Yapıştırılan maddeler 48. ve 72. saatte açılarak değerlendirilir. Hangi maddeye karşı alerji varsa o maddenin olduğu bölgede kızarıklık, kabarıklık ve sulantı görülür. Test süresince hastanın duş almaması, spor yapmaması ve test sonucunu etkileyebilecek ilaç kullanmaması gerekir. Egzama tanısı hastanın öyküsü, fiziki muayene ve yama testi ile konulur. Yama testinde saptanan alerjenin değerlendirmesi en doğru şekilde yapılmalıdır.
Cildinizi güçlendirin
Egzama tedavisinde başlangıçta ıslak pansumanlar, lokal kortikosteroidli pomadlar ve kortizon dışı bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Atak sıklığını azaltmak, deriyi güçlendirmek amacıyla nötral sabunlar, bariyer kremler, nemlendiriciler ve eldivenler önerilir.
Saçlarınızda kabuklanmalar görülüyorsa…
Saçlı deri egzamanın görüldüğü diğer bir bölgedir. Saçlı deride pul pul dökülme ve kabuklanma ile kendini belli eden ve seboreik egzama olarak isimlendirilen egzama kronik seyir gösteren bir hastalıktır. Yaz aylarında daha hafifleme göstermekle birlikte kışın artıcı özelliktedir. Sedef hastalığı ile karıştırılmaktadır. Saçlı deri dışında kaşlar, burun yanları, kulak arkası, kulak içi ve göğüs ön yüzü seboreik egzamanın görüldüğü diğer bölgelerdir. Hastalığın atak yapmasında stresin etkisi büyüktür. Genetik faktörler hastalığın gelişmesinde etkiye sahiptir. Hastalığın tedavisinde medikal şampuanlar, steroid içeren losyonlar, kaşıntı giderici tabletler verilir.
Korunmak için alınması gereken önlemler
1. Bulunduğunuz ortamlarda ısının dengeli ve yeterli nem oranına sahip olmasını sağlayın.
2. Nötr sabunları kullanın
3. Banyo sıklığını mevsime göre ayarlayın, gün aşırı banyo yapmaya özen gösterin.
4. Çok sıcak suyla banyo yapmayın, kese ve sert lifler kullanmayın. Banyodan sonra tüm vücudunuza nemlendirici sürün.
5. Evinizi sık sık havalandırın.
6. Evde yünlü ya da polar battaniye, yorgan, tüylü halı ve oyuncak gibi toz çeken eşyaları özellikle yatak odasından uzak tutun.
7. Elinizi sık sık nemlendirin.
8. Temizlik yaparken eldiven kullanın. Deterjan, çamaşır suyu gibi temizlik maddelerinin elinize temas etmemesini sağlayın.
9. Soğuk havalarda yünlü giysilerden mümkün olduğunca kaçının ya da giyecekseniz penye ya da pamuklu içlik üzerine giyinin.
10. Çiğ sebze, meyve, soğan, et ve balık gibi yiyeceklere çıplak elle temas etmeyin.
11. El temizliğini ılık suyla yapın, kağıt havluyla kurulanın.
12. Stresten uzak kalmaya çalışın.
YORUMLAR