Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 65 yaş üstü artık yaşlı olarak kabul ediliyor. Tabii ki herkesin 65 yaşından sonra aynı şikayetleri yaşaması söz konusu değil ancak yine de bu yaşla birlikte artık belirli önlemleri ve kontrolleri atlamamak gerekiyor. Burada unutulmaması gereken yaşlılığın bir hastalık olmadığı ve düzenli bir yaşam ve kontrollerle şikayetlerin azaltılabileceği. Öyle ki bu yaşlarda ortaya çıkan birçok şikayet “yaşlılıktandır” diye ötelenirken aslında temelinde tedavisi gerekli olan birçok başka hastalık yatabiliyor. “Yaşlılık standart şikayetleri olan bir hastalık değil. Sadece yaş ilerledikçe bazı hastalıklara yakalanma riski artabiliyor” diyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ, yaşlılık döneminde görülen psikolojik bozuklukların bile temelinde tiroit gibi farklı sorunların yatabildiğine dikkat çekerek 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’ne özel, yaşlılık dönemi hastalıklarını ve alınabilecek önlemleri anlatıyor.
Yaşlılık döneminde görülme sıklığı artan hastalıklara dikkat!
Alzheimer ve bunama (Demans): Bunların arasında en önemlisi “Geriatrik Sendromlar” olarak adlandırılan durumlar. Bu hastalıkların görülme sıklığı yaş ilerledikçe muhtemel olarak artıyor. 70 yaşındaki bir kişide Alzheimer olasılığı yüzde 10’ken, 80-90 yaşında risk oranı yüzde 60-70’lere çıkabiliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Demans ve Alzheimer’in önüne geçmek için zihinsel egzersizler yapmayı bir alışkanlık haline getirmek çok önemli. Bu nedenle bulmaca çözmek, sosyal hayatın içinde olmak ve günlük olayları takip etmek bu tip hastalıkların oluşma riskini düşürebiliyor.
Düşmeler: Yaşlılıkla birlikte gündeme gelen en önemli risklerin başında düşmeler geliyor. 80 yaşında hiçbir hastalığı olmayan biri, düşme sonucu görülen kırıkların yarattığı komplikasyonlar nedeniyle yatağa mahkum hale gelebiliyor hatta hayatını kaybedebiliyor. Bu nedenle yaşlılık döneminde düşmeleri önlemek birincil önem taşıyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Bunu önlemek için öncelikle ev kazalarının önüne geçmek çok önemli. İleri yaştaki birinin yaşadığı evin, tıpkı küçük bir çocuk varmış gibi dikkatli düzenlenmesi gerekiyor. Evde küçük bir çocuk varken nasıl merdiven basamaklarından, katlanabilecek yer örtülerinden, kötü ışıklandırmadan, sivri köşeli eşyalardan kaçınılıyorsa ileri yaştaki birinin yaşam alanında da bu ayrıntılara önem vermek gerekiyor.
İşitme: İleri yaştaki insanlarda dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri de işitme fonksiyonlarındaki azalmalar. Bunama endişesiyle getirilen birçok kişinin, yapılan testler sonucunda aslında işitme fonksiyonunun azaldığı ortaya çıkıyor. Hatta bu durum sıklıkla depresyonla da karıştırılabiliyor. Kişi fark edilmeyen bir işitme sorunundan ötürü sohbetlere daha az katılıyorsa ya da söylediklerini tekrar ediyorsa çevresindekiler depresif olduğunu ya da unutkanlık probleminin başladığını düşünebiliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
İlerleyen yaşta kişide duymama, geç cevap verme, sohbetlere eskisi kadar dahil olmama, söylediklerini birkaç kere tekrar etme gibi şikayetler gözlemlenmeye başlandığında doktor muayenesi ile işitme sorunu ihtimalinin egale edilmesi gerekiyor.
Karkiyovasküler sistem: Yaşlanma süreci en çok kardiyovasküler sistemi etkiliyor. Kardiyovasküler hastalıklar, özellikle koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalsifik aort darlığı ve kalp yetersizliği yaşla birlikte artabiliyor ve kardiyovasküler nedenli ölümlerin büyük çoğunluğu yaşlılık döneminde görülüyor. Kardiyovasküler hastalıkların bu grupta daha çok ortaya çıkmasının nedeni ise; yaşlılığa bağlı yapısal değişiklikler, risk faktörlerine uzun süre maruz kalma ve eşlik eden hastalıklar olarak sıralanabiliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Kardiyovasküler hastalıklardan korunmada rutin sağlık kontrolleri yaptırmak, kolesterol ve kan şekeri yüksekliği gibi risk faktörlerine karşı tetikte olmak gerekiyor. Ek olarak sağlıklı beslenmek, tütün ürünlerinden uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmak da çok önemli.
Solunum sistemi: Solunum sistemi enfeksiyonları, özellikle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki 65 yaş ve üstü insanlarda önemli bir sağlık sorunu. Kişi ilerleyen yaşına göre sağlıklı olsa ve düşük risk grubunda bulunsa da bağışıklık sisteminde meydana gelen değişikliklerden dolayı solunum sistemi enfeksiyonlarına karşı daha duyarlı olabiliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Düzenli yaşam, grip gibi hastalıklara karşı dikkatli olmak ve özellikle tütün ürünlerini kullanmamak ileri yaştaki bu riskleri azaltabiliyor.
Kas – iskelet sistemi: Yaşlanmayla birlikte kas-iskelet sisteminde; kemik erimesi, kireçlenme, eklem hastalıkları, romatoid artrit, kalça kırığı gibi hastalıklar görülebiliyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; ilerleyen yaşta en sık kemik erimesi, bel, diz ve boyun bölgesinde olmak üzere dejeneratif eklem hastalıkları görülüyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Kas ve iskelet sisteminin daha erken yaşlardan itibaren düzenli şekilde kontrol ettirilmesi; kas – iskelet sistemi hastalıklarının ortaya çıkma ihtimalini azaltabiliyor ve erken tedavi imkanını mümkün kılıyor.
Sinir sistemi: İlerleyen yaştaki kişilerde, sinir sistemi değişiklikleri sonucunda birçok hastalık ortaya çıkabiliyor. Özellikle felç, beyin kanaması, Alzheimer, Demans, Parkinson gibi hastalıklar yaşlılık dönemi sinir sistemi hastalıklarının başında geliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Kişinin hiçbir şikayeti olmasa bile düzenli doktor kontrolünden geçmesi ve başlarda silik olabilecek bulguların gözden kaçırılmaması çok önemli. Bu sayede erken teşhis imkanı da sağlanabiliyor.
Sindirim sistemi: Sindirim sistemi değişiklikleri sonucu ilerleyen yaştaki kişilerde en sık görülen hastalıklar; mide kanamaları, tıkanmaya kadar ilerleyen kabızlık, gastrit, iştahsızlık ve beslenme bozukluğu.
Nasıl önlem alınabilir?
Bu gibi rahatsızlıkların önüne geçebilmek için doktora danışmadan alınan ilaçlara dikkat etmek gerekiyor. Özellikle romatizma ilaçlarını kontrollü bir şekilde almak sindirim sistemi sağlığı için çok önemli. Çünkü bu ilaçların fazla ve bilinçsiz tüketimi, mide kanamaları gibi pek çok soruna neden olabiliyor.
İdrar kaçırma: İlerleyen yaştaki kişilerde görülen önemli sağlık problemlerinden biri de idrar kaçırma. Toplumda geriatrik idrar kaçırma sorununun görülme sıklığı yüzde 8-34 arasında iken bu sorun bakımevleri ve hastanelerde yüzde 50'lere ulaşabiliyor.
Nasıl önlem alınabilir?
Henüz idrar kaçırma sorunu ortaya çıkmamışken egzersizlerle idrar kaçırmanın önüne geçilebiliyor. Bununla birlikte var olan idrar kaçırma sorunu da yine egzersizlerle azaltılabiliyor.
YORUMLAR