Adet sancısı nedir?
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Can Çetin, adet sancısı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Yapılan araştırmalarda kadınların yaklaşık yüzde 50-60’ı adet döneminde az ya da çok ağrı duyduğunu ve bunların yaklaşık yüzde 25’i bu dönemde yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiğini, öğrenciler ise okul başarılarının düştüğünü ifade etmektedir. Özellikle okul çağında genç kızlarda daha yaygın olarak görülen adet sancısı ile ilgili olarak Emsey Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Can Çetin’den çok önemli bilgiler aldık.
Mensturasyon yani adet dönemi sırasında duyulan ağrıdır. Tıbbi adı “dismenore”dir. Genellikle ağrı kanamadan önce ya da kanamayla birlikte başlar, aralıklı ve 1-3 gün içerisinde yavaş yavaş azalarak seyreder. Adet sancısı sırasında hissedilen kramplara; mide bulantısı, ishal, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı, bel ve sırt ağrısı, yorgunluk, grip vb. hisler eşlik edebilir. Özellikle migreni olan hastalarda baş ağrılarında artış olabilir. Yine bu dönemde; iş ve sosyal hayatı olumsuz etkileyebilecek sinirlilik, uykusuzluk ve konsantrasyon kaybı meydana gelir.
Adet döneminde, rahim içerisindeki kanamanın kontrolü atılması için kasılmalar gerçekleşir. Buna rahimde üretilen ve “prostoglandin” adı verilen kimyasallar yol açar. Rahim kasılmasına bağlı olarak rahme giden kan akımı ve dolayısıyla oksijen azalır, böylece ağrı hissedilir. Bu olaylar her kadında olur fakat bazı kadınlarda ağrı hissettirecek düzeydedir.
Her ne kadar adet sancısı fizyolojik bir olayın yani yumurtlamanın bir sonucu olsa da “sekonder dismenore” dediğimiz ağrıya yol açan patolojilerin olduğu durumların tespiti gereklidir. Bu nedenle adetleri sancısı geçen her kadın jinekolojik muayene olmalıdır. Kadın Doğum Uzmanı tarafından hastaya ilk başvuruda “pelvik muayene ve ultrason” yapılarak rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir, ağrıya yol açabilecek sebeplerin varlığı araştırılır. Özellikle “endometrioma” dediğimiz çikolata kisti olarak bilinen yumurtalık kistleri ağrıya yol açabilir. Bu kistler tespit edilirse ameliyat ya da medikal yollarla tedavi edilebilir. Detaylı bir pelvik muayene “endometriozis” tanısını koydurabilir.
Endometriozis; rahim iç tabakasının normal dışı yerde bulunup, her adette hormonlara cevap vererek kanaması ve etrafında irritasyon oluşturmasıdır. En sık iki sebep olan endometriozis ve endometrioma dışında “myomlar, enfeksiyonlar ve spiral kullanımı, adenomyozis ve tümörler”de adet sancısına sebep olabilir.
Dismenore tedavisinde ağrı kesiciler ilk basamaktır. İkinci basamak ise doğum kontrol hapı (aralıklı ya da devamlı) olabilir. 3 ay sonra yeterli kontrol sağlanmamışsa ve endometrioma, endometriozis ya da enadenomyozis olduğu düşünülürse Diagnostik Laporoskopi dediğimiz ameliyat yapılabilir. Bu ameliyatta kamerayla karnın içine bakılır. Ultrasonda tespit edilemeyecek olan endometriozis görülür ve tedavi edilebilir. GnRH analog dediğimiz kısa dönem için menopoza sokan ilaçlar ve hormonlu spiral diğer tedavi seçenekleridir.
Gebelik sırasında adet görülmediği için endopmetriozisi olan kadınlarda adet sancısı doğum sonrasında azalabilir. Ayrıca rahim ağzı doğum yapmış kadınlarda daha açık olacağı için adet sırasında rahim kasıldığından içi daha kolay boşalacak ve ağrı daha az hissedilebilecektir. Genellikle doğum sonrasında adetlerin daha ağrısız geçtiği görülür. Fakat her zaman geçerli olmayabilir. Doğum yapmış kadınlarda da dismenore görülebilir.
İlerleyen yaşla birlikte sancı şiddeti ve sıklığı azalmaktadır fakat evlenince adet sancısının azalacağı yanlış bir bilgidir.
Alt karına koyulan sıcak su torbaları ve sıcak kompres uygulama, rahmin kan dolaşımının hızlanmasına yol açarak ağrıyı azaltmaktadır. Ilık duş almak, ayaklarını sıcak su içinde bekletmek de faydalı olacaktır. Yaklaşık 40 derece ısı önerilir ve ihtiyaç duyulan sıklıkta uygulanabilir.
Henüz yeterli veri ve bilimsel çalışma olmamakla birlikte bazı vitamin ve bitkisel tedavilerin yararı olduğu iddia edilmiştir. B ve E vitaminleri ile magnezyum içeren ilaçlar önerilebilir. Bitkisel çayların kaslar üzerindeki gevşetici etkisi rahatlatıcı olabilir, bu nedenle alınmasında sakınca yoktur. Papatya çayı ve rezene çayının yararlı olduğunu gösteren sınırlı çalışmalar vardır. Kahve, çikolata, kola, çay gibi kafein içeren gıdaları azaltmak yararlı olur.
Sancı çekmek tün yaşantınızı olumsuz yönde etkiler. İlaç dışı yöntemlerin yeterli olmadığı durumlarda ağrı kesici almaktan çekinmeyiniz.