X

“Düşüncelerinizi değiştirerek hayatınızı da değiştirebilirsiniz” mantığıyla olumlama çalışmaları yaptığımızda her istediğimizin hemen olmasını bekleriz, değil mi? Madem bu kadar kolay, neden herkes istediğini hemen alamıyor? İşin sırrı, olumlamanıza gerçekten inanmakta...


Olumlama nedir?

Basitçe olumlama (ya da kuantum olumlama), gerçekleşmesini istediğiniz bir şeyi sürekli ve düzenli olarak tekrarlayarak bunun olabilirliğini artırmak olarak tanımlanabilir. Örneğin kurtulmak istediğiniz bir hastalığınız varsa, meditasyon çalışmalarınıza “çok sağlıklıyım” olumlamasını da dahil ediyorsunuz ve bir süre sonra, sağlıklı olmayı hayal etme kapasiteniz arttıkça kendinizi (ve evreni) sağlıklı olabilmeniz için programlamış sayılıyorsunuz.


Olumlamalar, hayatımızda yoluna koymak istediğimiz ya da değiştirmek istediğimiz konulara hitap eder. Zayıflamak, sigarayı bırakmak ya da işinizde daha iyi olmak gibi. Pozitif düşünceleri sözlü ifadelere dökerek kendimizi iyi hissederiz çünkü vücudumuzdaki mutluluk hormonlarını artırmış oluruz.


Olumlama talimatlarında unutulan bir nokta vardır ve bu olmadan eksik puzzle parçası gibi, amacımıza ulaşamayız. Bu eksik parça duygudur. Duygular, istediğiniz ve istemediğiniz şeyler için yaratabileceğiniz en güçlü enerjidir. Sözlü olumlama ile kendinizi iyi hissedebilirsiniz ama istediğinize sahip olmayı gerçekten hissedemezseniz o şeyi elde edemezsiniz. Peki, sahip olmadan sahip olmuş gibi nasıl hissedeceksiniz? Güzel soru. Hayal gücünüzü kullanın.


Bilinçaltımız gerçek ile hayal edilen arasındaki farkı anlamaz. Bunun en güzel örneği, korkulu bir rüyadan uyandığınızda bedeninizin hala titremeye, korku belirtileri göstermeye devam etmesidir. Gördüğünü sandığı şeye ‘gerçek’ bir tepki verir.




NLP uzmanlarının da hep söylediği gibi, beyni yeniden programlamak mümkündür. Kuantum olumlamaya inananlar ve bunu deneyimleyenler de beyni programlayarak istediklerinizi elde etmenizin mümkün olduğunu söylüyorlar. Peki olumlama yaparken nelere dikkat etmek gerekir?