Mutlu insanların paylaştığı 20 inanç
Mutluluğun farklı tanımları olsa da mutlu insanların paylaştığı bazı temel inançlar vardır.
Herkes mutlu olmak ister; yaşı, altyapısı ne olursa olsun, mutluluk peşinde olmak evrensel bir hedeftir. Mutluluğun farklı tanımları olsa da mutlu insanların paylaştığı bazı temel inançlar vardır. Bunlar her zaman bilinçli düşünceler değildir; birçok durumda, yaşama bakış açıları benzerdir.
Mutlu insanlar yapılabilir olduğunu düşündükleri şeyler için kendilerine sınırlar koyma hatasına düşmezler. Duygusal bariyerler kurmak insanın hayal etme ya da davranma becerilerini köreltir. İstenilenin elde edilebileceği inancı ise amaç edinmeyi ve bu amaç uğrunda zorluklarla yüzleşip, üstesinden gelmeyi sağlar. Bu sadece pozitif düşünmek değildir, hayalleri sınırlamamak, bastırmamaktır.
Günümüzde mutluluğu maddiyatla ölçmek çok daha yaygın bir yanılgıdır. Halbuki mutlu insanlar mutluluğun farklı şekillerde değerlendirilmesi gerektiğini bilir.
Günlük yaşamın bir parçası olan önemsiz argüman ve olayların mutluluklarına gölge düşürmesine izin vermezler. Büyük resme bakmak ve gerçekten önemli olan şeylere ve kişilere odaklanmak gerekli perspektifi elde etmek için önemli bir araçtır. Yüzeysel sorunların sizi etkilemesine izin vermeniz, hayal kırıklığı yaratır. Mutlu insanlar bunu bilir ve küçük meseleleri büyütmezler.
Evrenle bir bağları olduğuna inanırlar ve yaşanan her şeyin bir sebebi olduğunu düşünürler. Kader, karma ya da başka şekilde adlandırılsın, her karşılaşma, her etkileşimin bir amaç uğruna gerçekleştiğine inanmak kaotik zamanlarda da sakin kalmayı başarabilmeyi sağlar. Ama mutlu insanlar kendilerini geliştirerek, değiştirerek kader kurbanı olmak yerine, geleceği arayan cesur bir maceraperest olmaya yönelir. Hayat da böylece duygusal bir zorlanma yerine, keşif için neşeli bir yolculuğa dönüşür.
Mutlu insanlar geleceği şekillendirmek için geçmişteki iyi kötü deneyimlerden beslenmeleri gerektiğini bilir. Geçmişi unutmaya ya da inkar etmeye çalışmak o kadar çok zaman alır ki bugünü yaşayamazsınız. Üstelik yaşadıklarınızı yaşamadığınızı varsayamazsınız. Bu yüzden ne kadar kötü deneyime sahip olursanız olun, bunları tekrarlamamak için çalışmalı ve bugünün keyfini kaçırmasına izin vermemelisiniz.
Günümüzde daha rahat ve hızlı yayılan gündem haberleri ve global enformasyonla gelen korkunç haberler bireylerin pozitif kalmasını zorluyor. Ama bu mutlu insanların kendilerine çizdiği yolda önemli bir karşı duruştur. Dış dünya kontrol edilebilir bir şey değildir ama ondan gelen negatif enerji etkisi yönetilebilir bir şeydir. Seçim sizin. Dışarıdan gelen bu negatif enerjinin kişisel hedeflerinizi, ilişkilerinizi ve hayallerinizi etkilemesine izin verecek misiniz? Mutlu insanlar için bu sorunun cevabı ‘hayır!’dır.
Verici olmak derin duygusal ve ruhsal güçlendirici olabilir. Evrene pozitif enerji vermek her zaman aynı şekilde size geri dönecektir. Mutlu insanlar iyilik yapmayı, etrafındaki insanlara yardım etmeyi ve karşılık beklemeden vermeyi tercih ederler. Ve karşılarına kendileri gibi insanlar daha çok çıkar. Sevgi de iyilik de mutluluk da paylaştıkça büyür.
Birinden belirli beklentileriniz varsa ve bunları karşılamasını beklerseniz, büyük ihtimalle hayal ve kalp kırıklığı yaşarsınız. İnsanlar doğaları gereği kusursuz değildirler, öyle olmalarını beklemek saflık olur ve stres doğurur. Mutlu insanlar bu gerçeğin farkındadırlar. Uyumlu bir ora yol bulmak için birlikte çalışmayı tercih eder ve kendilerini mutsuzluğa itmezler.
Zaman akıp gidiyor. Mutlu insanlar onun kıymetli olduğunu ve harcanmaması gerektiğini bilirler. ‘Verimli geçirilen zaman’ onlar için önemlidir, geriye dönüş olmadıklarını bilir, sonradan pişmanlık duymamak için iyi değerlendirirler.
Çekinmeden, korkmadan severler! Reddedilme korkusu, ilişkide başarısız olma korkusu, hatta aşkı hak edip etmediklerine dair şüpheler barındırmazlar. Bunlar bir insanın mutluluğu önündeki en büyük engeller olabilir. Mutlu insanlar riske girmeyi seve seve kabul ederler. Unutulmaz zaferler ve evet unutulmaz yenilgiler, hepsi onların ruhsal varlığını besleyen, geliştiren yaşanmışlıklardır.
Mutluluğu kıskançlık kadar negatif etkileyen çok az duygu vardır. Başkalarının başarılarını kıskanmakla geçen zaman insanı kendi hedef ve hayallerine giden yolda yavaşlatır. Mutlu insanlar kıskançlığın ruhunu ve kalbini yiyen duygusal bir kanser olduğunu bilir. Bu duyguyu reddetmek mutlu bir gerçekliği bulma yolunda destekleyici bir adım olacaktır.
Sıklıkla söylenir: Mutluluğa giden en kestirme yol, insanın kendisini olduğu gibi sevmesi ve kabul etmesidir. Mutlu insanlar bunu çoktan yapmış ve kişiliklerinin eşsiz olduğuna inanmaktadırlar. Ve bu yüzden de daha iyi bir gelecek için çalışmak onlar için asla ulaşamayacakları bir hayalden çok keyifli bir görev halini alır.
Hayatta herkesi mutlu etmek imkansızdır. Her bireyin kendi fikirleri ve standardı olduğu için birini mutlu eden şey diğerine mutsuzluk verebilir. Gerçekten mutlu olan insanlar için bu problem değildir çünkü bilincindedirler ve öncelikle kendilerini tatmin etmeye odaklanırlar. Bu demek değildir ki başkalarını önemsemezler, önce kendilerini mutlu ederler ki etraflarındaki insanlara da yayabilsinler.
Durgun kalıp, çabalamayarak günlük hayatta memnuniyeti ve mutluluğu yakalamanın insan doğasında olmadığını bilirler. İleriye bakmaya ihtiyaç duyar ve yeni ufuklar keşfetmek için değişiklik yapmaya gönüllüdürler. Halbuki çoğu insan değişikliklere açık değildir. Mutlu olmak isteyen insan değişimin yaşamın önemli bir parçası olduğunu kabul etmesi gerekir.
Gündelik yoğunluk içinde doğanın ve yaşamın güzelliğini takdir etmek ihmal edilen bir olgudur. Ajanda ve inşa edilen yapay hedefler için hummalı bir şekilde çalışmak insanların durup anın tadını çıkarmasını engelliyor. Mutlu insanlarsa asla durup, dünyanın hazinelerinden keyif alamayacak kadar meşgul değiller.
Bazen insan tüm düşünce ve duygu bombardımanına rağmen sükunetini korumayı başarmak zorundadır. Zihin ve kalbi dış kaynaklı basınçtan korumayı öğrenmek, mutlu insanların rutinidir. Zihinsel olarak duraksamak, derin bir nefes almak ve gülümsemek günün sonunda her şeyin iyi olacağına inanmayı da beraberinde getirir.
Mutlu olmak gerçekten önemliyken, mutlu insanlar bunun puzzle'ın sadece bir parçası olduğunu da bilirler. Bazı sorumluluklar ya da koşullar sizi belirsiz duygulara itebilir. Aslında tam da bu anlarda öğrenilen dersler insanı hayatın depoladığı hediyelere yaklaştırırlar.
Yaşama sevincini kabullenmek ve deneyimleri için minnettar olmak mutlu insanların en büyük özelliklerinden birisidir. Bu durum sadece lafta kalmaz, onlar bu muhteşem, karmaşık ve bazen de rahatsız edici hayatta olmanın memnuniyetini manevi şükranla karşılarlar.
Madalyonun her zaman iki tarafı vardır. Bir şey olduğu zaman kötü tarafından bakmak ve yenilgiyi kabullenmek insana mutsuzluktan başka bir şey vermez. Ama tam tersini yapabildiğinizde mutluluğa biraz daha yaklaşırsınız.
Mutlu insanlar ruhsal ve duygusal açıdan hep başlangıç noktasında olduklarını bilirler. Bir geçiş veya başarısızlık olduğunda bile, bu yeni bir başlangıç noktasını işaretler.