Yeni yılda ne istiyorsunuz?

2019’un neredeyse geldiğine inanamıyorum. Sizde de o his oluyor mu? Zaman algım, yaşadıklarımla orantılı o kadar değişiyor ki, bu yıl yaşadığım bazı şeyler, çok uzak zamanlarda yaşanmış gibi, bazı günlerim de birbirinin aynı gibi. Geçtiğimiz yıl tam bu zamanlarda, "Yaşamımla ilgili neler istiyorum, niyetlerim neler?" diye düşünüp kendime, yapacaklarımla ilgili bir mektup yazmıştım. Şimdi, bu size çok klişe de gelebilir. Ben de eskiden bunların anlamsız ve klişe olduğunu düşündüğüm için açıkçası bırakın yapmayı, gözümün kenarıyla dahi bakmazdım. Ama hayat “Alternatif bunlar, ben çok matematiksel düşünen biriyim” diyen insanı aldı, kendine mektup yazacak hale getirdi. Ne demişler, büyük konuşmayacaksın.


Mektubumda, iki cümleden biri -seyahat etmeyi çok sevdiğim için- "seyahat edeceğim, buraya gideceğim, şuraya gideceğim"di. Kanser teşhisimden sonra beni en çok hayatta tutan şeylerden biri, seyahat etmeyi istediğim yerleri, evden hastaneye getirdiğimiz kitaplardan inceleyip onları listelemekti. O kadar derinden, o kadar çok istiyordum ki... Mektubu yazarken de, nakil sonrası evde raporluydum, çalışmıyordum. Sadece kendim için bir şeyler öğrenmek adına okuluma kayıt olmuştum, pek kişiyle görüşmüyordum, hala dışarıda kalabalık ortamlarda maske takıyordum, enfeksiyon riskinden dolayı uçak iznim yoktu. Tam bu dönemde, kayıt sırasında, okulun her yıl Amerika’da bir zirve düzenlediği, tarihi yaklaşınca bilgi verileceği ve zirvede yerlerin çabuk dolduğu ile ilgili bir mail aldım. O an, içimden “Uçak iznim yok, Amerika’ya vizem yok, yerler çabuk doluyormuş, Amerika’ya zaten hiç gitmedim, hatta Amerika düşüncesi bana soğuk geliyor...” diye bahanelerimi sıraladım. Derken, birkaç ay sonra maskeyle uçak iznim çıktı, iki kez kısa aralıklarla İsveç’e gittim, donmuş göller üzerinde yürüdüm.








Döndükten üç gün sonra, ocak sonunda, planda yokken Antalya’ya gittim, denize girdim. Oradayken, okulumdan Miami’de zirve yapacaklarına ve ücretsiz bilet kazanabileceğime dair bir mail aldım. Hiç inanmazken ve beklemezken ücretsiz bileti kazandım. Hızlıca tüm evrakları toplayıp Amerika vizesine başvurdum ve gitme tarihimden iki hafta önce görüşmemi yapıp vizemi aldım. Sonra, ver elini Amerika... Miami’ye yalnız uçtum, bütçem olmadığı için çok uygun bir hostelde, karma yatakhanede sekiz kişiyle beraber kaldım. Uzun süredir izole yaşadığım için ilk gün kendimi çok kötü hissettim, endişelendim, dönmek istedim, dönmeyeceğimi bilmeme rağmen... İlk gün sabah 6’da hostelden çıktım, sahile yürüdüm, kardeşimi aradım ve bayağı ağladım. Sonra, sahilde gün doğumunu izledim ve birinden fotoğrafımı çekmesini rica ettim. O kişi okulumdan, eski mezunlardan çıktı, ona yaşadığım paniği, yorgunluğu, bu kadar uzun süre izole olduktan sonra her şeyin bana fazla geldiğini anlattım. Bana “Bugün çok güzel geçecek, harika enerjilerle sarmalanacaksın” dedi ve öyle de oldu. Müthiş insanlar tanıdım, inanılmaz hikayeler dinledim, bir ailem oldu, Joshua Rosenthal, Deepak Chopra gibi öğretmenlerimle tanıştım.








Ve zirveden sonra New York’a uçtum. Hayat arkadaşım Fethi bir gün sonra benimle beraber olacaktı. Uçaktayken hostesler “Alana indik, cep telefonlarınızı açabilirsiniz” diye anons yaptı. Daha uçağın içindeyken telefonuma İTÜ Hazırlık’tan arkadaşım Kemal’den bir mesaj gelmez mi?! “Deniz, sen Amerika’daymışsın, biz geçen yıl New Jersey’e taşındık, sen New York’a gelecek misin?” “Evet, şimdi uçaktayım, yeni indim” dedim ve Kemal işinden izin aldı, arabayla geldi, beni aldı, bütün gün gezdik, sonra kalacağımız Airbnb evine götürdü. New York, orada yaşayan pek çok arkadaşımızla görüştüğümüz, eğitim aldığım, hayalimizin ötesinde bir deneyime dönüştü. Bir haftada, aylardır oradaymışcasına bir sürü anıyla dolduk, sonra da evimize geldik.




Arkadaşım Kemal beni havalimanından alırken




Bir de bu yaz, evimizde sorun yaşayıp doğru düzgün bütçemiz olmadan çıktığımız bir seyahatimiz var ki, ona da sadece gidiş biletimizi aldık ve seyahatimiz 40 gün sürdü. O seyahat de bana belirsizliğin içindeki güzelliği gösterdi. Onun hikayesini de sizlere anlatırım... Diyeceğim o ki, gerçekten çok derinden istiyorsanız ve istedikten sonra olması için çaba gösteriyorsanız, oluyor. Şimdi, gelelim, hep beraber niyetlerimizi belirlemeye...


İlk önce bir önceki yılı şükranla anın

Zaman bazen o kadar çabuk geçiyor ki, yaşadıklarımızın, adımlarımızın ve başarımızın farkına bile varmıyoruz. İlk önce, bu yılı gözünüzün önünden, gönlünüzden geçirin. Aşağıdaki soruların üzerinde bir düşünün, hatta sorulara yazarak daha rahat cevap verebilirsiniz. Yazmak kendimizi daha rahat ifade edebilmemiz için harika bir araç.


  • Bu geçtiğimiz yılda neler yaşadınız?
  • Yaşadığınız zorlukların içinde neler gördünüz, nasıl büyüdünüz?
  • Verdiğiniz mücadelelerin, başardıklarınızın, zorlukların ve mutlukların farkına varıp şükran duyun.
  • Kendiniz hakkında neler keşfettiniz?
  • Bu yıl öğrendiğiniz en önemli şey neydi?
  • Gurur duyduğunuz en büyük başarı veya deneyimiz ne oldu?

Gelecek yılla ilgili niyetlerinizi belirleyin

Bunu, bir yapılacaklar listesi olarak görmeyin, en çok gerçekleştirmek istediklerinizi önceliklendirin. Üç-dört tane sizin için çok önemli olan, içinizde, derinlerden istediklerinizi yazın. Sonra bu istediklerinizle ilgili ne gibi eylemlerde bulunarak buna ulaşabileceğinizi detaylandırabilirsiniz. Sadece istememiz değil, istediklerimizle ilgili nasıl adımlar atabileceğimiz de önemli.

  • Bu yılın sonunda bırakmayı niyetlendiğiniz şey nedir? (Örneğin, kendimi ifade etmemeyi bırakıyorum gibi)
  • Bakış açınızı değiştirerek yaşamınızda değiştirebileceğiniz alanlar var mı?
  • Sizi siz yapan değerler nedir, bunlar niyetlerinizle uyumlu mu?
  • Yeni yılda neleri deneyimlemeye hazırsınız? Tutkulu olduğunuz, size neşe, keyif veren ne deneyimi yaşamak istiyorsunuz?
  • Konfor alanınızdan çıkıp hangi yenilikleri yaşamınıza sokup yaşamınızı değiştirebilirsiniz?
  • Hayal edin ve gözünüzde bunların olduğunu canlandırın.
  • Bunların olabilmesi için kimlerden destek alabilirsiniz?
  • Bunların yaşanabilmesi için neye ihtiyacınız var? (Özgüven, kendine acımadan hareket etmek, kendini acımasızca eleştirmemek gibi)
  • Niyetlerinizi kendinize hatırlatabilmeniz için onları tek bir kelimeyle tanımlamaya çalışın.

Benim yeni yıl niyetim

Bu yıl benim yeni yıl niyetim, cesaret. Saklanmaktan çok, bilgimi, yaşadıklarımı, hikayemi, öğrendiklerimi daha çok paylaşmak, kendime güvenmek, bu yolu tecrübe ederken sevdiklerimden yardım istemek... Konfor alanımdan çıkmak, konfor alanımdan çıkmadan önceki panik hali, sonraki rahatlığın hafifliğini tatmak... Kırılganlığımı kabul ederek onun içindeki cesareti bulup ilerlemek... Her halimle yeterli olduğumu bilmek, kendime bunu hatırlatmak ve derinden hissetmek...


Kalem, kağıtlarınızı hazırladınız mı? Sizin niyetleriniz neler?


Umuyorum, yeni yıl niyetlerini belirledikten sonra üzerinizdeki ağırlığı atıp hafiflersiniz, kendinizi daha özgür ve kendiniz gibi hissedersiniz. Benim gibi siz de yeni yıl niyetinizi size destek verecek ve paylaşmanızdan keyif alacak arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.


Hepinize mutlu, sağlıklı, bereketli yıllar diliyorum.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.