Engelsiz çağrı!
Merhabalar sizlere bu hafta çok önemli bir konuda duyuruda bulanacağım.
Türkiye’de bilindiği rakamlarla 8.5 milyon engelli var ve bunların 3.5 milyonu işitme engelli devletimiz bu işitme engelliler için yeni bir kontenjan açarak işitme cihazlarının satışı başlamıştır.
Konu ile ilgili habertürk’ün haberi şöyle; Türkiye'de yaklaşık 3 milyon işitme engelli, cihazların kullanımı, bakımı konusunda yeterli hizmeti alamıyor. Avrupa'da ise bu alanda akademik eğitim almış akustik uzmanları tarafından yönlendiriliyor.
İşitme sektöründe 3 bin–5 bin TL arasında maaşla çalıştırılacak en az 2 bin 500 civarında (akustiker, odyolog ve odyometrist) kalifiye elemana ihtiyaç bulunduğuna dikkat çeken Mehmet Emin Ağaç, şunları söyledi: "Sektör sürekli büyüyor. Ear Teknik olarak biz de son bir yılda 1 milyon doların üzerinde Ar-Ge yatırımı yaptık, fabrika kapasitesini artırdık. Dünyada ilk olan yeni işitme cihazları ürettik...
Bu ürünleri, ihtiyacı olan insanlarla buluşturmak istiyoruz. Yurtiçi ve yurtdışından yeni şube talepleri geliyor, ancak bu cihazları halka anlatacak, gerekli teknik testleri yapacak eleman sıkıntısı çekiyoruz. Yeni mağazalarda çalıştırılacak yeterli oranda akustiker ve odyolog yok. Örneğin; şu anda Irak ve Azerbaycan'da şubelerimiz var, Hindistan ve Endonezya'da da şube açmak istiyoruz, ama görevlendirecek eleman bulamadık."
Mesleki okullarının sayısı az ihtiyacı karşılamıyor
Sektördeki yetişmiş eleman sıkıntısının mesleki eğitimle aşılacağına vurgu yapan Mehmet Emin Ağaç, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: "Ülkemizde mevcut bulunan meslek yüksekokulları ne kamunun ne de özel sektörün ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Açılan yeni 4 Odyoloji fakülesi gerekli talebi karşılayamaz. Mezun olanlar ancak kamunun ihtiyacını karşılayabilir. 2020 yılından sonra ancak özel sektöre personel verebilirler. Özel hastaneler ve işitme merkezleri kalifiye personel konusunda ciddi sorunlar yaşamaktadır.
Acil yapılması gerekenlerin başında;
1-Kamunun sektörden eleman alımını durdurması,
2-Odyometrist yüksekokullarının AB uyumlu müfredata tabi tutulması ve en az 6 ay uygulamalı eğitimin şart koşulması,
3-Odoyometrist okullarında kontenjanın artırılması.
4-Odyoloji bölümü açmak isteyen fakültelere kadroların hemen verilmesi ve
projelerinin desteklenmesi
5- Açılmış olan Odyoloji Fakülteleri'nin desteklenmesi ve kontenjanın artırılması,
6-Yukarıda sayılan şartlar mümkün değilse minimum 300 kontenjanlı yeni yüksek okulun açılması, teknik açıdan donatılması gerekmektedir. Müfredatın AB uyumlu olması için teori ve uygulamalı eğitim verilmesi.
7- Ayrıca bizimle görüşen iki üniversite Dr. düzeyinde Eğitmen Kadrosu bulamadıkları için bölüm açamadığını ifade ettiler. Yurtdışından kadro tedarikiyle ilgili kolaylığın gösterilmesi ve finanse edilmesi de çözümde katkı sunacaktır.
8-Bir önerimiz de, sektörlerin kurmuş oldukları vakıf ve derneklerle kendi elemanlarını yetiştirme ruhsatını alarak eğitim kurumlarında personel yetiştirmesidir.
Bu çözüm hem özel sektörün gelişmesine katkı sunacaktır hem de devlete yük getirmeyecektir. Örneğin, işitme sektöründe olan derneklerin AB uyumlu müfredatı uygulayarak kendi elemanlarını yetiştirmesi ve Bakanlığın belirleyeceği bir heyet tarafından sınava tabi tutulması çok iyi çözüm olabilir. Avrupa'da bunun çok iyi örnekleri bulunmaktadır.
Serbest piyasa koşullarında sektörler kendi alanında yatırım yapmak durumundadır. Ve burada çıkacak olan öğrencilerin daha iyi yetişeceği açıktır.
Devlet bu konuda denetim mekanizmasını çok iyi işletebilir."
Öte yandan, Avrupa ülkelerinin mesleki eğitim konusunda harekete geçtiğini de belirten Mehmet Emin Ağaç; "Avrupa ülkeleri işsizlik sorununu, kalifiye elamanla, meslek uzmanları yetiştirerek çözüleceğine inanıyor. Özellikle Almanya'da meslek eğitimi mezunları arasında işsizlik % 5 in altındadır" diye konuştu.
Sektör gelecek vaat ediyor ve istihdamın adeta fırlayacağı belirtiliyor.
Herkese engelsiz bir hafta diliyorum…
YORUMLAR