Bir ev kadınının fantezileri…

Yataktayım. Gözlerimi kapadım. Birazdan günün en güzel dakikalarına kavuşacağımı biliyorum. Şimdiden mutluluğum yüzüme vurdu bile. Çok az kaldı. Günün bütün yorgunluğu birazdan akıp gidecek.


İşteeee...


Kendimden geçmeye başladıım. Geçiyoruuuum...


Geçiyoruuuuum...


“Anneanneananana…”


Hayır...


Geçemiyorum...


Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Kocam uykulu gözlerle kafasını kaldırıyor. “Tamam, canım tamam, bakıyorum...” diyorum, ayaklarımı sürüyerek çocuğun odasına yollanıyorum.


Ne yazık ki, bu gece de bana uyku yok!


Bir ev kadını olarak benim en büyük fantezim bu! Sadece iki kelime: Uyumak istiyorum.


Bir de elin ev kadınının fantezileri var.

E.L. James takma isimli İngiliz ev kadını, “N’olcak yav, herkes kitap yazıyor, ben de yazayım” düşüncesiyle olsa gerek, oturup fantezilerini ‘kaleme almış!’


Elin ev kadını ‘eserinde’; genç bir kızla çooook zengin bir iş adamının arasındaki SH (sado mazohist) seks hikâyesini anlatmış. Toy genç kızı ‘seks kölesi’, tecrübeli erkeği de ‘efendi’ yapmış.


Elin ev kadını ‘eserinde’; genç kıza bir de köle-efendi sözleşmesi imzalattırmış. Efendiye de şöyle dedirtmiş: “Aşk yapmam beceririm, yatağa girdiğim kadınla uyumam sadece sevişirim!”


37 ülkede 40 milyon kopya satan ‘Grinin Elli Tonu’ isimli kitaba Türkiye’deki ilgi de azımsanmayacak ölçüde…


Ama benim dikkatimi çeken kitabın satışından çok, üzerine söylenenler...


Birileri kalkıp, “Bu kitap Türkiye’de cinselliği bastırılmış kadınlar için eğitici olabilir” türünden şeyler çiziktirmiş.


Birileri kalkıp, “Türkiye’de zaten ezilen kadınlar böyle köleliğe gelemez” gibisinden şeyler yazmış.


Birileri kalkıp; “Türkiye’deki kadın özgürleştiğinde ancak seks köleliğinin keyfini çıkarır” demeye gelen şeyler sıralamış.


Anlayamıyorum!


Taciz desen bizde... Tecavüz desen bizde... Ensest desen bizde... Karısını öldüren koca desen bizde... Üstelik suçluya verilmeyen cezalardan mütevellit kusursuz adaletsizlik bizde...


Kısacası sado mazohist bir yaşam yıllardır bizde… Kısacası Türkiye’deki kadın bu yolla özgürleşecektiyse de bu çoktan olurdu.


O yüzden...


Eğlencelik fantezi dolu kitabı okurken ellerinizle istediğinizi yapın ama İngiliz ev kadınının yazdığı ‘şeyle’ Türkiye’deki kadınlar özgürleşir, eğitilir gibisinden sosyolojik bir bağlam üretmek isteğiyle beyninizi yormayın n’olur!


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.