Kibir dediğin şey

Şeytan’ın Avukatı’na gittiğimde 15 yaşındaydım. Babamla cuma gecelerini sinema gecesi ilan edip, her cuma bir filme gitmeye çalışırdık. Giderdik de. Al Pacino’m yar paçinom filmde hin şeytanı oynuyordu, akıllıydı, zekiydi, ahlaksız, sert, gaddar fakat bilakis kibardı, çok pis katakulliye getirir, adama pabucunu ters giydirirdi, çevik miydi orayı pek hatırlamıyorum. Zira yaşım 15’di yani ta 16 yıl evvel. Düşün yani o yıl doğanlar için Teoman yaş 17 söylüyor.

Neyse filmde Al Pacino’nun en sevdiği günah kibirdi. Filmin sonunda genç Keanu davayı kazanıp heyt ya nasıl da aldım bak ya öf gördün mü triplerine girince Al Pacino ya işte kibir böyle bir şey arkadaş, çok seviyorum diyordu. Kibir dostum diyordu, en sevdiğim günah. Düşünüyorum da şimdi buralarda olsa, Al Pacino’dan bozma şeytan ya da ne bileyim Goethe’nin Faust’u zil takıp oynarlar, zira her yer buram buram kibir.

Dışarı çıkıyorum kibir, tv açıyorum kibir, gazete okuyorum kibir, her yer kibir. Adeta susuzluk hiçbir şey kibir her şey olmuş dünya. Birine gülümsüyorsun kibir, beğeniyorsun teşekkür yerine kibir, okuyorsun kibir. Kibirler sarmış dört bir yanımı şeklinde gezip duruyoruz etrafta. Bundan birkaç hafta önce yazmıştım daha Narkisuslar sarmış etrafımızı diye, işte onlar daha da kibirlenip böbürlenir olmuş etrafta. İşte bunlar hep kibir, ama işte soruyor insan, merak ediyor, niye bu kibir? Ne yiyorlar da içerde dönüşüp kibir oluyor, oksijen mi yaramıyor?

Başlar her daim dik, yalandan biçilmiş kıyafetler, ben yapmadım, yalan efendimler, sütten çıkılmış ak kaşıkmış gibi davranmalar, hep bir üstün olmalar. Hayat bazılarına çok zor be canlarım, valla düşünüyorum da onlar için çok zor. Hep bir üstün olma zorunluluğu, hep bir ben var ya süperman of halt etmiş olma durumları, zor yani. Bazen merak ediyorum da acaba ayna karşısında filan prova yapıyorlar mı? Şöyle durursam daha kibirli gözüküyorum, şunu yaparsam daha bir havalı olurum diye? Var mı acaba bir el kitabı? Kitapçılarda arasam bulunur mu nasıl kibirli olunur kitabı? Yazarı kim? Yayınevi kim? Merak ediyorum bunları işte okuyucum.

Alıp okusam benim de ya biz Mars’ta koloni kurduk şekerim, oo siz Dünya çok banalsiniz diyebilir miyim? Mümkün mü bu? Kibir içte olan bir şey mi, yoksa sonradan edinilen bir şey mi? Vicdan gibi mi? Bireysel mi? Toplumsal mı? Ne yersem kibir olur? Günde 300 gram kibir her derde deva mıdır? Niye bu kadar kibirli olur insanlar? Ya da nasıl olurlar? İşte bunlar hep soru, hep merak.

Bazen çok düşünüyorum okuyucum.

Sonra diyorum ki keşke Mustafa Topaloğlu gibi olsam.

O uzaylı ya rahat.