Nilşeker'e
Yatağın altındaki kutuyu getirsene dedi, aldım götürdüm. Aylardır odası olan salondaki kanepesine koymamı istedi. Kutu toz içinde, bir bez aldım sildim. Gözlüklerini taktı, yakınları olmadan okuyamaz. Aynı ben. Gözlüğüm olmadan okuyamam, o nedenle hep kafamdadır. Unutsam, kırsam yandım. O nedenle birden fazla gözlüğüm var, onun da.Gözlükleri seviyoruz. Kemik çerçeveler favorimiz. Bazen paylaşıyoruz çerçevelerimizi, al bu sana yakışır diyor, fena olmadı diyorum bakıyor aynı bana benzedin diyor gözleri ışıl ışıl.
Ona benzememi seviyor. Görüntüm o. Gençliğinin aynısı, tıpkısının aynısı.
Ben de öyleydim senin yaşındayken diyor. Senin yaşındayken. Bir tuhaf oluyorum o senin yaşındayken dedikçe.
Yaşım oldu 32 diyorum. Sen evlenmeyi düşünmüyor musun diyor, sonra aman canın ne zaman isterse o zaman evlen diyor. Onun torunu yok. Kuzenimin bebeklerini seviyor. O bebekleri sevdikçe Elfi ile bakıyoruz birbirimize, hiç bana bakma benden olmaz diyorum, benim daha yolum var.
Tozlu kutuyu açıyor. Tozlanmış sonra sil diyor. Sildim oysa ki. Ama yok, onun istediği gibi olmamıştır. Zaten çamaşırları da hiçbir zaman onun gibi asamam, kolu bacağı ayrı yerde olur, ütü desen çizgiler çifter çifter. Ben esip gürledikçe teyzene benziyorsun der. Bazen bakar evet aynen ona benziyorsun der. Halbuki görüntü aynı onun gençliği, belki biraz andırıyorum teyzemi ama yok ben ona benziyorum.
Kutudan resimleri çıkartıp bakıyor. Ağlıyor yine. Bu aralar çok ağlıyor zaten. Ne yapsam güldürsem diyorum bulamıyorum.
7 ay oldu. Nilşeker Sultan'ımın kantoş cekisini öğrenip badireler atlatalı 7 ay oldu.
7 tuhaf ay. Tuhaf ve çirkin ay.
Ama az kaldı.
Çok az.
Biz kantoş cekiyi yendik. Osmanlı tokatları, güdümlü terlikler fırlattık. Pamuş tırnaklarını gösterdi, kantoş ceki gitti.
Yattığı yerden ağaçları görüyor, bak çiçekler açtı, yapraklar yemyeşil dedi geçen gün. 7 ay önce yaprakları yoktu, benim saçlarım vardı.
Şimdi ağaçların yaprakları yemyeşil, Nilşeker'imin saçları kısacık.
Anneler günün kutlu olsun Nilşeker'im.
İyi ki annemsin!
YORUMLAR