Akrep burcu sembolizmi ve arketipleri: Akrep, yılan, kartal ve simurg

Yılın akrep burcu evresi, doğanın baharda yeniden doğmak üzere ölmeye başladığı, yeryüzündeki canlılığın yeraltına saklandığı zamandır. Dört kraliyet yıldızından birisi olan ve “akrebin kalbi” olarak adlandırılan, kızıl rengi dolayısıyla Mars’ı çağrıştıran Antares (anti-ares) akrep takımyıldızında yeralır.


Akrep yıldız kümesi Terazi ve yılancı takımyıldızıları arasında bulunur. Milattan önce 3000 yıllarında Mezopotamya medeniyetleri zamanından beri bilinmektedir.


Antik Mısır’da akrep burcu yırtıcı, yıkıcı aynı zamanda iyileştirici nitelikleriyle bilinir ve ölüler dünyasıyla ilgili bulunurdu.


Akrep burcu ve yönetici gezegeni Plüton toplumda var olan tabulara ışık tutar. Irk ve cinsiyet ayrımları, fiziksel ve zihinsel hastalıklar, istismar ve şiddet konuları Akrep burcu ve Plüton’la açıklanır fakat aynı zamanda akrep burcu, toplumun bu konularda iyileşmesinin ve dönüşümünün anahtarıdır.


Akrep burcunun amacı kendi karanlığı ve gölgeleriyle yüzleşerek, bilinç dışında kalan korkuların bilincine vararak evrimini tamamlamaktır. Akrep burcu psikolojik gelişimine ağırlık verdiğinde kendini tam olarak gerçekleştirebilir.


Akrebin gizemi ve Ruhun karanlık gecesi

Akrep’in yaşamdaki yolu, tükenmiş arzuları, tutumları ve kavramları dönüştürmekten geçer. Bunun için kıskançlık, paranoya, nefret, intikam, düşmanlık ve benzeri zehirli duygularla yüzleşmesi, içsel şeytanlarla mücadele etmesi gerekir. Akrep içinde iyi ve kötü arasında bitmeyen bir mücadele barındırır.


Akrep burcunun negatifi ve gölgeleri emen bir enerjisi vardır. Hiçbir burçta akrepteki kadar kendine ve başkalarına yıkıcılık ve aynı oranda bir yapıcılık yoktur. Yükseleni akrep olan Freud sürekli olarak ölüm arzusundan ve kendini imha etme dürtüsüne değinmiştir. Fakat aynı zamanda çalışmaları psikoterapi alanında çığır açan niteliktedir.



Akrep burcunun kendini koruma ve savunma eğilimi çok güçlüdür. Doğada da akrep -kasıtlı olsun ya da olmasın, tehdit altındayken kuyruğundaki iğnesiyle ölümcül olabilen tek canlıdır.


Ya büyük zaferler ya da büyük trajediler akrep burcuyla anılır. Ya siyah ya beyaz yaklaşımıyla uçlarda yaşamak akrep enerjisine özgüdür.


Akrep öldürücü zehri ile insanlara korku salan fakat aynı zamanda da merak uyandıran bir sembol olmuştur. Akrepler geceyi severler ve geceleri daha üretken çalışabilirler.


Akrep burcu glifi

M harfi gibi görünen sembolün ucunda yukarıya işaret eden, tehditkar zehirli ve kimi zaman da öldürücü olabilen bir ok bulunur. Aksiyona geçme, daha yükseğe ulaşma ihtiyacını gösterir. Aynı zamanda fallik bir semboldür. Cinsel güç, doğurganlık ve iktidarla ilintilidir.



Akrep burcu meslekleri

Akrep burcu gizlilik ve sır tutma yetisi gerektiren alanlarda başarılıdır. Doğal bir şifacı niteliğine sahiptir. Psikoloji, cerrahi, genetik, siyaset, finans yöneticiliği, spiritüel rehberlik gibi konularda başarılı olabilir.


İnsanların psikolojik limitlerini fevkalade analiz ederek, çok kritik kararları zorlanmadan alabilirler. Kariyer yollarında pek çok dönüşüm yaşar, sayısız kriz atlatırlar. Yine de hiçbir engelin kendilerini durdurmasına müsaade etmezler.


Gerçekleri ve saklı olanı ortaya çıkardıkları arkeoloji, dedektiflik, adli tıp gibi alanlarda çalışmaya eğilim gösterirler. İnsanların sırlarından ve tabulardan cezbolur, özellikle cinsellik konusunda araştırmalar, çalışmalar yapabilirler.


Akrep burcundan başarılı psikiyatristler, evlilik ve seks danışmanları, hipnozcular, madenciler, volkan ve atom bilimciler, bioritimciler, sosyologlar, bilgisayar tasarımcıları, jinekologlar, okültistler, politik liderler ve cenaze organizatörleri çıkabilir.


Mitolojide Akrep burcu

Akrep sıcağı seven bir hayvandır ve güneşin kavurduğu topraklarda yaşar. Bu sebeptendir ki Güneş ve akrep arasında çeşitli bağlantılar kurulmuş ve bu ilişki mitoslara birebir yansımıştır.


Akat Asur ve Babil dönemlerinin ortak mitolojik kahramanlarının başında, Güneş tanrılarının koruyucusu olan akrep insanlar gelmektedir. Akrep-insan yaratıklar Gılgameş’de olduğu gibi “kapıların koruyucuları” olarak bilinir.


Çeşitli halk inançlarındaysa akrebin bazı insanlara dokunmadığı onları koruma altına aldı hatta bu insanların göğsünün üzerine dolaşarak onlara sevgi beslediği rivayet edilir.



Akrep burcu arketipleri

Yılan

Yılan hem yeryüzünü hem de yeraltını simgeleyen bir hayvan olduğu için akrep burcu ile ilintilidir. İlk çağlarda yılan toprak altında yaşadığı için ölü atalarla ilişkili olduğuna inanılırdı. İnsanlar, yılanın yeryüzüne, atalarının ruhunu taşıdığını düşünürlerdi. Yılanın yeraltı güçlerini temsil ettiğine inanılmaktaydı.


İlkel korkuyu temsil eden yılan, aynı zamanda merak da uyandırır. Dini mitolojilerde ayartıcı ve manipülatif bir rolü vardır. Bir diğer taraftan gençliği ve ölümsüzlüğü simgeler ve pek çok kültürde yılan ölümsüzlük iksirinin taşıyıcısı olarak da anlatılır.


Kartal

Kartal pek çok kültürde kutsal sayılan, topluluklar tarafından saygı gören bir kanatlıdır. Göksel güçlerin bir simgesi olarak görülen Kartal, gökle yer arasında kehanet bildiren bir elçi ve yaşamın koruyucu/ kurtarıcı ruhu olarak da kabul görürdü.



Yunan mitolojisinde kartal, tanrıların tanrısı Zeus’un yardımcısı ve en sevdiği hayvanıdır. Hatta çoğu zaman Zeus’un kendisi ile özdeştirilir.


Kartal arketipi akrep burcunun bilgeliğini simgeler. Antik zamanlardan, kartal cesaret ve güç sembolü olarak kabul edildiği için, krallarlarla, kraliyetlerle, güçlü vizyonları olan ya da zirvelerdeki kişilerle de temsil edilirdi.


Simurg

Ankakuşu gerçek ve somut bir varlık olmamasına rağmen, insanın manevi ve düşsel dünyasında önemli ve uhrevi anlamları ifade eder. Anka kuşunun Kafdağı’nın arkasında yaşadığı anlatılır ancak her halk kendi coğrafyasının Anka kuşuna denk gelen bir düşsel yaratık söylencesi yaratmıştır. En görkemli ve ulaşılmaz dağlar Anka’nın yuvası olarak kabul edilmiştir.


Mısır’da Ankakuşu ölümsüzlüğün, yeniden doğuşun, dirilişin simgesidir.



Simurg her şeyin yanarak, yıkılarak arındığı böylece yaşamın küllerinden yeniden dirildiği bir değişim öğretisidir.


Yılın Akrep burcu evresi: Kader ve karma

Yaşam talih ve yazgı bir çarktır. Zamanın durmaksızın dönen çemberinde, hem tatlıyı hem de acıyı deneyimleriz.



Eğer çemberin tepesindeysen, iyi anlarından haz almaya bak çünkü sonsuza kadar orada kalmayacaksın. Eğer çemberin dibindeysen, acı çekiyorsan ve dünyanın yükünü omuzlarında hissediyorsan, sevinebilirsin. Çünkü iyileşiyorsun ve çark dönerken seni yukarıya taşıyacak. Unutma, ne haz ne de acı, uzun sürmeyecek çünkü feleğin tekerleği her zaman döner.



Yukarı çıkarken insanlara iyi davranmayı unutmayın, çünkü aşağı inerken onlarla tekrar karşılacaksınız.


Çark döndüğü zaman, insanın kontrolü dışındaki güçler iş başındadır. Mevsimleri değiştiren, güneşin doğuşuna ve batışına neden olan güçler gibi. Aslında her an bilincinde olmasak bile, bizim lehimize hareket eden güçler…


Yılın akrep burcu evresinde, çarkın döndüğü her yönüyle hissedilir. Hiçbir şey sonsuza kadar aynı kalmaz. Bazen ani ve beklenmedik olsa bile, değişim korkulacak bir şey değil, çarkın kendisidir.



İster özgür iradenizi, isterseniz de yaşamın bir plana göre haritalandığını hissedin, her şey olması gerektiği, olması gerektiği için olur.


Değiştirebileceğiniz şeyleri, değiştiremeyeceğiniz şeylerden ayırın.


Başkalarını incitmek niyetiyle eyleme geçen, incinecektir. Biri sana zarar verdiği için ona zarar veriyorsan, tıpkı o insanın ödeyeceği gibi, mutlak bir bedele razı olman gerekir.


İnsanlar işlediği günahlar ya da suçlar için değil, tam olarak “bu eylemler tarafından” cezalandırılırlar.



İnsanların sana nasıl davrandığı onların karmasıdır. Fakat tepkilerimiz ve davranışlarımız bizim karmamız.


Yaşam bize, bilincimizin evrimi için en gerekli tecrübeyi verecektir. Şu anda yaşadığınız şey neyse, bu deneyime ihtiyacınız olduğu içindir. Her zaman istediğimiz şeyler olmaz fakat ihtiyacınız olanı yaşadığınızdan şüpheniz olmasın.


Karma bizi doğum ve ölüm çarkına bağlar. Böylece bizi yeniden doğuma hazırlar. İyi karmadan oluşan zincir en az kötü karmanın zinciri kadar güçlüdür ve bizi birbirimize yakın tutar.


İnsanlar kendi kaderlerinin değil, sadece kendi zihinlerinin tutsağıdır. Eğer bir şeye güvenmek zorundaysan, cesaretine, yazgına, hayatına, karmana ve kendine güven.


Cesaret ve umutla...




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yorumlarınız süper ben de 27 Ekim 1984 akrep insanıyım
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.