Bilgi özgür mü kılar, tutsak mı bırakır?

Bazen çocukların sorduğu sorular karşısında ne yanıt vereceğimizi bilemediğimiz anlar olur.

Çocuk, anne-babasının doğruyu-yanlışı, iyiyi-kötüyü, adaleti-haksızlığı, dürüstlüğü-yalanı nasıl gördüğünü bilmek ister.

Bu tür somut olmayan kavramları çocuğa doğru aktarmak, anlayacağı dilden konuşmak o kadar da kolay değildir.

İkilemde kalınan konularda bir uzmana sorma, uzmana danışma şansı bulan ebeveynler daha az sıkıntı yaşıyor.

Ama çoğunluğun böyle bir rehberlik hizmeti alma şansı yok.

İşte bu ihtiyaçtan yola çıkan Yeşil Dinozor Yayınları, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Prof. Dr. Bengi Semerci ile ortak bir çalışmaya imza attı.

Prof. Dr. Bengi Semerci, çocukların kendi duygu ve davranışlarını anlayabilmeleri, çözüm bulabilmeleri, anne babaların bu konuları nasıl anlatacaklarını ya da bu sorunlarla nasıl baş edeceklerini öğrenmeleri, çocuklarının sorularına yanıt verirken hem yardım alacakları hem de çocuğun dilinde konuşacakları bir kitap serisi yapmak için yola çıktıklarını söyledi.

Bir seri olarak planlanan kitapların ilk dört tanesi bu ay satışa çıkıyor.

Serinin genel adı “Duygularım ve Davranışlarım”…

Öfke kontrolü, kardeş kıskançlığı, korkular ve boşanma ilk dört kitabın ana konusunu oluşturuyor.

Önümüzdeki günlerde ise kitap dizisi aynı yaş grubunda görülen konuşma bozuklukları, arkadaş sorunları, bilgisayar kullanımı, dikkat eksikliği, yeme sorunları gibi temel konularla devam edecek.

“Annem ve Babam Ayrılıyor!”, “O Kadar Kızgınım Ki!”, “Bu Bebeği Hemen Geri Götürün!”, “Korkacak Ne Var?” kitapları 22 Kasım Perşembe günü TÜYAP Kitap Fuarı’nda görücüye çıkıp, okurla buluşacak.

Bu tür içeriği felsefi olan kitaplar bana “Ne kadar az şey bilirsen, hayatta o kadar mutlu olursun” sözünün bir klişeden ibaret olduğunu hatırlatıyor.

Mutluluğu bilmem ama bilgi insanı özgür kılar. Bu nedenle bilginin azlığı mutlulukla değil özgürlükle ilgili bir problemdir.

Pastanede önünüze beş farklı pasta geldiğinde hangisini seçersiniz?

Eğer pastaların hepsini tanıyorsanız istediğiniz, sevdiğiniz pastayı tabağınıza alırsınız. Ancak ne olduklarını bilmezseniz belki de hoşunuza gitmeyecek olanı yemek durumunda kalırsınız. Genellikle dini liderler özgürlükleri kısıtlama taraftarı oldukları için daha az bilinmesi teorisini destekler.

Özgürlük olmazsa mutluluk da olmaz. Sabit fikirleri, kalıpları takip edenler sürünün bir parçasıdır. Sonuçta düşünen çocuk kendi değer yargılarını kazanır.

Bu basit denklemi çocuklara anlatmak kolaydır ama ya biz yetişkinler anlamakta neden bu kadar zorluk çekiyoruz?

İşte ben bunu anlamıyorum.