Gülsin Onay'dan Beethoven yılına hediye
Beethoven'ın 250. yılı tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanırken düşününki büyük bestecinin üç farklı dönemine ait 3 muhteşem piyano sonatı, Op.13 “Pathétique”, Op. 53 “Andante Favori”, Op.53 “Waldstein” ve Op. 111 çok değerli piyanistimiz Gülsin Onay’ın sihirli parmaklarında hayat bulsun.
Bu CD'de yer alan tüm eserleri sevgili Gülsin Onay'dan Ocak 2020'de gerçekleştirdiği konserde "CANLI" dinleme şansını yakalamış olmam sanırım bu yazıyı daha benzersiz kılacaktır.
Sanatçı, üç yaratış dönemi olduğu kabul edilen Beethoven'ın her dönemden birer örnek sunduğu bir repertuar ile bu albüme imzasını atmış. Bu albümde Gülsin Onay'dan 3 farklı Beethoven dinleme şansına sahip olacağınızı belirtmek isterim. Beethoven'ın 3 farklı döneminde, 3 farklı ruh halini yansıttığı bu özenle hazırlanmış albümü Gülsin Onay'ın mükemmel yorumuyla dinledikten sonra bu tarihî yılda sanatçının ne kadar özel bir albümü müzik camiasına kazandırmış olduğunu eminimsizler de anlayacaksınız.
Bu benzersiz, klasik müzik tarihinin mihenk taşlarından olan 3 sonat Gülsün Onay’ın bu hafta müzik marketlerde yerini alacak “Gülsin Onay - Ludwic Van Beethoven “adlı albümünde bir araya geldi.
Gülsin Onay ellerinde 3 benzersiz sonat, 3 benzersiz hikâye…
Sevgili Gülsin Onay kendi cümleleri ile ne güzel özetlemiş bu değerli sonatların kendi için ne anlama geldiğini.
“İyi ki piyanist olmuşum diye şükrediyorum yoksa Op.111, Waldstein ve Pathétique’i çalma şansından, zenginliğinden ve fırtınaların en coşkulusunu yaşamaktan yoksun kalacaktım“
Öncelikle siz değerli okuyucularımıza Gülsin Onay’ın ellerinde hayat bulan bu 3 şaheser sonatın hikâyesinden bahsetmek istiyorum.
Pathetique sonat Beethoven müzik tarihinin oldukça ilginç bir zamanında hâlâ 'Klasik dönemin' görkemli günleri olan 1798'de yani 27 yaşında yazdığı Opus 13 olarak, arkadaşı Avusturyalı Prens Karl von Lichnowsky'ye ithaf ederek yayınladığı en özel sonatlarından biridir.
Pathetique, o dönemin tüm katı bestecilik kurallarına uyan ancak kalbe çarpan ekstra bir ifade ve duygu boyutuna sahip gelecekteki klasik dönemin kurallarını bozan tınıların sinyallerini gösteriyordu. Kurgusal yapısıyla tek kelimeyle şaheserdir. Eser Beethoven’nın tüm sonatlarından farklı olarak “Grave” mezar, karanlık ve ciddi unutulmaz bir melodi ile başlayıp enerjik hızlı bir şekilde ilerler. İkinci bölümde şarkı söylercesine bir sakinliğe bürünüp Beethoven'ın en güzel melodilerinden biri olduğunu düşündüğüm sıcak, tatlı bir şarkıya dönüşür adeta. Sonat en son bölümde önceki iki bölümünden tamamen farklı bir karaktere bürünüp şeytani bir "komedi rondo" suyla son bulur. Albümde Gülsin Onay bu sonu olmayan bir hikâye misali eserin barındırdığı hissiyatı Beethoven ekolünden yetişmiş olduğunu ortaya koyan harika bir performans sergiliyor. Sanatçı eser yapısı ve içinde barındırdığı duyguyu bestecinin de ne kadar duygusal ve tutkulu bir dahi olduğunu en profesyonel şekilde dinleyicilere aktarıyor.
Waldstein Sonatı & Beethoven
Waldstein, 1805 yılında Beethoven’ın orta dönemini temsil eden en önemli çalışmasıdır ve piyano kompozisyonu için bir standart oluşturur. Sonatın adı Beethoven'ın yakın arkadaşı ve patronu Kont Ferdinand Ernst Gabriel von Waldstein'aolanbağlılığındanadlandırılmıştır.
Beethoven'ın en büyük ve teknik olarak en zorlu piyano sonatlarından biri olarak kabul edilir. Bestecisinin icracıya meydan okuduğu zorlayıcı bir baş yapıttır. Muhteşem 3. bölümü "Rondo Allegretto Moderato" su büyük virtüözite gerektiren bu eseri Gülsin Onay bestecinin o dönemine ait tüm dayatmacı şartlarını en iyi şekilde ortaya koyan harika yorumuyla dinleyicilerinin büyük beğenisini kazanacağı bir performans sergilemiştir.
“Andante Favori - Fa majör WoO 57" aslında Beethoven'ın Waldstein'a ithaf ettiği eserin bir bölümü olarak yazılmıştır. Lakin bu bölümün uzun ve başlı başına sahip olduğu muhteşem teması ile “Andante Fa majör OP 57" olarak yayınlanır. Eserin orijinal adına "favori" eklentisi bestecinin öğrencisi Carl Czerny tarafından hocasının bu eserinin popülaritesi sebebiyle eklenmiştir. Gülsin Onay yumuşaklığını, kâh koşarcasına enerjik yapısını dinleyicisine büyük bir ustalıkla aktarıyor. Ayrıca sanatçı bu eserde duyguların aktarımında önem arzeden pedal kullanımını çok etkili ve efektif uygulaması eserin dinlemesini çok daha keyifli hale getiriyor.
Hastalık dönemi şaheseri "Piyano Sonat No. 32 Do minör Op. 111"
Ve son eser Beethoven'ın son dönemlerinde bestelediği ancak hiç duyamadığı son eseri olan "Piyano Sonat No. 32 Do minör Op. 111" dir.
Bestecinin piyano sonatlarının son seti Op.109, 110, 111'i tamamen sağlığını kaybettiği, tamamen sağır olduğu ve belki de hayatının en kötü döneminde bestelediği eserleriydi. Lakin bestecisinin yazmış olduğu eserlerin içindeki en muazzam eserler olarak kabul görmektedir. Bir dinleyici olarak Gülsin Onay'ın bu özel ve güzel Beethoven albümünde icra ettiği eserler arasında en ilginç ve şaşırtıcı olan eser bence budur. Eser Beethoven'ın nasıl zamanının önünde bir besteci olduğunu ve kendisinden yaklaşık 100 sene sonra var olacak bir müzik akımına nasıl bakış attığını hayretle dinlersiniz. Bu eser "Caz"dır. Beethoven bu eserinin içinde resmen cazın temelini oluşturan "senkopritim*" yazmıştır. Tabii ki vizyoner bir müzik dahisi olarak Beethoven'ın bu eseri çağdaşları tarafından dışlanmış ve piyanistlerin repertuarlarına girmesi çok uzun bir zaman almıştır. Bu eserde adeta bir caz piyanisti gibi Gülsin Onay'ı hayret ve hayranlıkla dinleyeceksiniz.
CD’yi dinlerken an be an piyanistin virtüözitesini ortaya koyduğu, duygu geçiş ve yansımalarını sanki yanınızda canlı çalıyormuş gibi hissedeceğiniz, Beethoven yılını taçlandıran bir çalışma olmuş.
Bu hafta müzik marketlerde yerini alacak bu harika CD arşivinizde yer almayı fazlasıyla hak ediyor.
Bu güzel albümün kitapçığında müzik duayeni Aydın Büke imzası mevcut. Albümün kayıt ve mastering işlemleri Erkin Onay tarafından gerçekleştirilmiş. Albümün kapak ve tasarımları her zaman olduğu gibi Gözde Oral’a ait.
CD’yi, müzik marketlerde, internet üzerinden Opus 3a’dan satın alabilir; Temmuz ayının sonunda ise dijital platformlardan dinleyebilirsiniz.
Bu kaydı bizlere kazandıran Gülsin Onay’a, LİLAMüzik’e sonsuz teşekkürler.
Ve tabii ki bu harikulade kaydın hayata geçmesinde büyük emeği olan LİLA Müzik koordinatörü sevgili Dilek İçinsel'e de teşekkürlerimizi sunarız.
Bir sonraki yazıma kadar sağlıkla ve klasik müzikle kalınız.
YORUMLAR