X

Kötülük, insanın kendi varlığını savunması ve neslini sürdürme yönündeki içgüdülerinin aşırı olduğu durumlarda ortaya çıkar.


Çünkü böyle bir durumda nefsin ihtiyaçları her şeyin önüne geçer.


İnsan başkasının da en az kendisi kadar bazı şeylere ihtiyacı olduğu, haklarına saygı gösterilmesi gerektiği gerçeğini göremiyor. Bu aşırılık sonunda insanın bizzat kendi hayatını da mahvedecek boyutlara ulaşmasına sebep oluyor.


Bunun yanında insanlar dünyada evrimleşmek ve olgunlaşmak için yaşıyorlar.


Bunun dışına kimse çıkamıyor.


Çünkü Tanrı insanın aklına bu tekâmül etme emrini vermiş ve bütün yaşantısını tekâmül kurallarına uygun olarak devamlı kontrol etmekte. Her olay eğer iyi kullanılırsa, insanı yüceltiyor, yükseltiyor.


İşte bu iki güç arasında sürekli çatışma mevcut ve insan birinden birini tercih etmek zorunda. Ya kendi neslini sürdürmeye yönelik içgüdüden ya da evrimleşmeden yana.


Tekâmül etmek zorlu bir mücadele ve cesaret gerektirir. Birçok insanda bu çatışma denge halindedir. Bazen gelişme yönünde, olgunlaşma yönünde kararlar alır, bunu uygular. Böyle davrandıkça kendi yaradılışına uygun davranmış olur. Açılır, gelişir, kendine başkalarına yardımcı olmaya çalışır.


Bazı insanlarda aksi yönde davranır. Kendini hiç eleştirmez, düzeltmeye çalışmaz.


Sadece kendi ilkel benliğini doyurmaya çabalar.


Yani insanlar genelde kimi zaman iyi, kimi zaman kötüdür.


Fakat üst noktalarda yaşayan bazı insanlar vardır ki, bu insanlar ya sürekli gelişerek tam olgun insanlar haline gelmişlerdir ya da sürekli erteleyerek kötü insan olmuşlardır. Sanki onların kalpleri mühürlenmiştir. Bunlar artık iyilikten nefret ederler.


Bilinçli olarak tekâmül etmekten kaçarlar ve kendi boşluklarını ortaya çıkartan, iyilere karşı büyük bir kin duyarlar. İşte kötülerle iyilerin mücadelesinin sebebi budur. Kötüler sevgiden nefret ederler.


Çünkü sevgi onların gelişmeye karşı tembelliklerini ortaya çıkarır ve kendi benliklerinin farkına vardıkları zaman, çekecekleri acıdan kurtulmak için ışığı, iyiliği ve sevgiyi yok etmeye çalışırlar.


Günümüzde de şer güçleri tam bir uyuşma ve güç birliği halinde dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönetmeye çalışıyor.


Bir yandan silah tüccarları, bir yandan uyuşturucu mafyası bir yandan da onlarla sıkı temas da olan bazı politikacılar ya da onların işini kolaylaştıran tutucu bilim adamları, ideologlar.


Bu yüzden dünya bir türlü belini doğrultamıyor.


Bir yandan sesiz çoğunluk kandırılmış, uyuşturulmuş biçimde yaşayıp gidiyor.


Diğer yandan senaryonun üçüncü kahramanları iyiler henüz ayaklarını sağlamca yere vurup ortaya çıkabilmiş değiller.