Sürtük Film
Bir film izleyeyim dedim, tam da şanıma layık bir filme denk geldim. Her ne kadar bitiremesem de tüm sürtük annelere bu filmi ve düşüncelerimi anlatmayı bir borç bildim. Yani bir film eleştirmeni olacak olsam tam da böyle bir filmi eleştirmek isterdim.
Gelelim filmimize, adı Afternoon Delight.
Başkahraman bir sürtük anne, şaka değil gerçekten!
Yaşadığı kapana kısılmış, çocuk ve ev bakımından, okuldaki diğer annelerle sosyalleşmekten, monotonluktan sıkılmış, sosyal medya ve internette bolca vakit geçiren, yardım faaliyetlerinde boy gösteren, duyarlı, sosyal, cici bici, iyi kalpli tatlı anneler grubunda ama bu durum fena halde baymış!
Tam da bu noktada bir arkadaşının striptiz bara gitmeyi önermesiyle yoldan çıkıyor. Kocası ve yakın arkadaşları olan bir çiftle gittikleri barda, kocası ona bir genç kızın kucak dansı yapmasını organize ediyor (nerde böyle kocalar!). Hafif seksi diyebileceğimiz dans sahnelerinde kadın
“Çocuğum var benim”,
“Sen kaç yaşındasın”
gibi söylemlerle olaya konsantre olamasa da kızdan çok etkileniyor. Ve sıkıcı hayatında bir farklılık yaratmak için bir şekilde kıza ulaşıp iletişime geçiyor. Kader de bu ya, kız sokakta kalmaya başlayacakken Sürtük Anne’nin analık duyguları kabarıyor ve kıza evlerinde bir oda veriveriyorlar. Sonracığıma kızın bir de fahişe olduğunu ve bunu severek yaptığını öğrenmesin mi! Sürtük Anne bunu kabul edip kızı bu hayattan çekip kurtarmayı da görev ediniyor (iyi kalpli sürtüğüm benim). Arada kızla seksi sahneleri de oluyor bu sahnelerde Sürtük Anne olduğunu anlıyoruz.
Bu arada Sürtük Anne blog yazmaya karar veriyor! Son zamanlarda herkes yani tüm anneler bunu yapmıyor mu, ne benzerlik değil mi (ben dedim size hayatın içinden bir film). Blogda fahişe kızımızla sohbetlerini yazacak. (Bu fikre bayıldım, ben de blog yazsam böyle bir blogum olsun isterim de fahişeyi nerden bulurum diye düşünmedim değil!) Bu sohbetler sırasında kıza soruyor
“Hiç üzülmüyor musun başkalarının sevdikleriyle sevişirken”
diye, fahişe kızcağızımız da
“Onların sevgilileri üzülsün adam sevişmek istiyor ama yalnız kalıyor ben ne üzüleyim”
demez mi!
Sürtük anne’de birden ampul yanıyor (kocasıyla 6 aydır sevişmediğini hatırlayıp, gaza gelip, eve çağırıp, 2 tur sevişiyorlar). Bu noktada birkaç hafta önce buraya da yazdığım “kocayla sevişememek“ meselesini ben de hatırlayıp bende de bir ampul yanmadı değil hani. Öyle sıkıldım diye, bunaldım diye salak salak gezinmenin kocaya vermemenin sonu iyi değil arkadaşlar. Kendinize gelin, gelelim, en iyi koca evdeki koca, elimizdekinin, evimizdekinin kıymetini bilelim!
Neyse filmimize dönersek demek isterdim ama diyemiyorum çünkü burda benim ortanca uyandı, filmi durdurma seçeneğini unutmuşum, ismi lazım değil bir platformda izliyordum, ben çocuğu uyutana kadar film bitmiş, yayından da kalkmış, gerisini izleyemedim. Tahminlerim fahişenin kocayı ayartıp, Sürtük Anne’ye okkalı bir kazık attığı yönünde..
İzleyen varsa bana bir anlatsın..
YORUMLAR