Babam görürse diye korkuyorum
Merhaba Yeşim Hanım, çok arafta kaldığım bir konuda yardımcı olmanızı rica ediyorum. 26 yaşındayım, annem ise 50. Annemle dört dörtlük bir ilişkimiz yok ama yine de orta düzeyde ilerliyoruz. Babam askeri personel emeklisi. Bizim hikayemiz babam emekli olmadan önce 4 sene doğu görevine gidince başladı. O dönem ben de tam bir ergenim ve babamdan ayrı kalmamın tek avuntusu bilgisayarda vakit geçirmekti. Arkadaşlarımdan oradan buradan duyduğum sitelerde gezinip vakit geçirirdim. Annem sıkı disiplinli bir şekilde takip ederdi beni. Bir gün dolaştığım sitelerde beni takip ederken kendisi düştü o kuyuya... Birisini buldu ve gece gündüz onunla konuşmaya başladı. Ben yaşım küçük olmasına rağmen onu anlamaya çalıştım bir boşluğa düştü ve kendini oyalıyor diye düşündüm çünkü hep dostane bir şekilde konuştuğunu söyledi. Karşısındaki adam bedensel engeli olan birisi, evli ve çocukları var. Kimseyi asla küçümsemiyorum ama annemin dengi olabilecek birisi değil. Daha sonra konuşmalarına şahit oldum telefonda. Hep “aşkım”lı, “seni seviyorum”lu cümleler ve cinsel içerikli sohbetler... Ondan sonra tepkimi göstermeye başladım ve ben gösterdikçe aramızdaki uçurum daha da büyüdü... Akşamları saatlerce odada bilgisayarın başında o adamla konuşurdu, kapıyı da kilitler beni içeri almazdı. Kaç kere yalvardım, gel artık oturalım beraber diye ağlardım... Bu durum artık bende travma yaratmaya başladı. Bilgisayar bitti bu sefer telefonda konuşmalara başladı. Ve zamanla 1 adamla konuşurken 2 oldu... Bunu babama asla söylemezdim zaten onu kaybetme korkusu yeterince beni etkiliyordu aynı zamanda da diyabet hastası sağlığına bir şey olursa diye korkardım. Sırf babam değil kimseye anlatamadım... Tek tesellim konuşmalar sadece telefonda kalıyor yüzyüze gelme olmuyor. Sonra baska birisi daha çıktı adam albaydi ama tek derdi reel veya sanal bir şeyler yaşamaktı. Onunla da aynı sohbetler… Gözümle okudum, midem bulandı. Bu arada babam doğudan gelmişti ona rağmen devam etti. Defalarca konuştum… “Kes ikisiyle konuşmayı, sana hayır getirmez. Her şeyden önce ben üzülüyorum ve rahatsız oluyorum bu önemli değil mi senin için? O cinsel konuşmaları benim okumamdan utanmadın mı?” dedim. “Öyle bir şey yok 1 kere yaptı onu uyardım bir daha yapmadı ayrıca ben sevgili değilim sadece öylesine konuşuyorum beni yargılayamazsın. Sen kendine bak” dedi. (Benim de hayatıma pek doğru düzgün kişiler girmedi cinsel amaçlı konuşmadım kimseyle ama doğru insanlar da degildi.) Aradan yıllar geçti ikisiyle de sohbeti bıraktı. Hasta olan adam hala arada mesaj atıyor ama annem engellemiş... Ta ki dün aksam mesaj atana kadar... Adam yeni numara almış ve anneme mesaj atmış. Annem geldi bana kendisi söyledi ama bundan rahatsızlık duymamış aksine memnun olmuş. Ben çok kızdım kesinlikle görüşmesinin yanlış olduğunu, rahatsız olduğumu söyledim. Ben böyle tepki gösterince çok şaşırdı ve hırçınlaştı. “Beni anlamanı beklerdim, sen kim oluyorsun da beni yargılıyorsun? Senin bana karışma hakkın yok. Ben ne yaptığımı biliyorum. Babanı aldatmıyorum, sana da gizlemek istemedigim için söyledim. Onayını almak için değil” dedi. Öylece kalakaldım. Hadi eskiden küçüktüm diye bu cümleleri kurardı ama şimdi koca yetişkin birisine nasıl söylenir ki bu sözler? En çok da içimi ne acıtıyor biliyor musunuz babam tam 3 ay önce sonuçları ağır olabilecek bir ameliyat geçirdi, perişan olduk… Nasıl da çabuk başını kaldırabildi? Daha dikiş yerleri yeni yeni iyileşiyor... Rabbime şükürler olsun durumu da çok iyi. Babam emekli olduktan sonra güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı ve 4 sene önce bir kıskançlık uğruna aralarındaki ilişki çatırdamaya başladı. Babamın beraber çalıştığı güvenlik bir kadın vardı, kadın sağlam ayakkabı değil o konuda anneme hak verdim ama babam asla ihanet edecek birisi değil. Ama annem kıyametleri kopardı aralarındaki cinsel bağa kadar bitti. Uzaktan bakınca aralarında hiçbir şey yok gibi duruyor, çok uyumlu gibiler ama içerde birçok şey eksik. Bu konuda sırf kıskançlık yaptığını bilmeme rağmen annemi korudum ve destekledim çünkü ben de bir kadınım onu iyi anlarım, babamla da defalarca konuştum. Ama babam fıtratı gereği dümdüz bir adam. Romantik değil kısaca odun ama çok temiz kalplidir inanın… Eğer yapmış olsaydı onun da canına okurdum. Annemle babam amca çocuğu ve annem pek istememiş evlenmeyi. Ama bu baska adamlarla konuşmasını gerektirmez ki... Şuan bana küs konuşmuyor ve gözyaşları içinde hatta bazen küçük molalar vererek yazdım size bu cümleleri... “Baban beni aldattığında da keşke ona tepki gösterseydin” diyor. Ama ben babamda somut bir şey görmedim ki bunu da söyledim ona. Çok büyük çıkmazdayım ne zamana kadar bu adamlar bizim hayatımızda olacak? Daha eskileri yaşamaktan çok korkuyorum... Ben her zaman yanlarında olmayacağım bir gün evlenip gittikten sonra ya babam görürse diye korkuyorum, şeker hastası bir de… Allah korusun… Lütfen bana bir akıl verirseniz çok sevinirim... Şimdiden çok teşekkür eder iyi günler dilerim.
Yeşim Tijen'in cevabı:
“İnsanlar kandırılmak istiyor.
Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü.
Bu yüzden hep televizyon izleyip fal baktırıyorlar.
Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler.
Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler.”
Merhaba sevgili okurlar, İnsanlar neden bile bile güzel sözlere kanmak istiyor. Aptallar mı?İnternette orda burda rast gele tanıdıkları birinden ne umuyorlar? Nasıl güvenip rahatça bir yabancıyla iletişime girebiliyorlar? İnsanın aklı almıyor ama bunun cevabı basit: Sevgi, ilgi arıyorlar. Eksik kalanı tamamlamaya çalışıyorlar. İki sene kadar önceydi sanıyorum belki de daha fazla küçük köpek sevdalısı ben bir kadının kucağında küçücük köpeği görünce hemen kadına gülümseyerek “Nasıl, zor mu köpek bakmak?” diye sordum. Kendimce köpek sahiplenmek için ya da sahiplenmemek için böyle hayvan sahiplerine sorular yöneltiyorum. Kadın mutlu bir ifadeyle “Hayır hiç zor değil şimdiye kadar almadığıma pişmanım. Beni şimdiye kadar onun gibi kimse sevmedi, kimse mutlu etmedi” deyince ben hem şaşırmış hem de söylediği o söz karşısında mest olmuştum. Bakan Nebati’nin gözleri gibi ışıl ışıl kadına ve köpeğe bakarken içimden lütfen Allahım benim de böyle küçük bir köpeğim olsun diyordum. Kadının o sözü beni çok etkilemişti. Beni onun kadar kimse sevmedi, ben de sevilmek istiyordum. Kedim pek sevecen değildi… Benim de beni seven, saçlarına toka takabileceğim, benimle her yere gelebilecek, küçük bir köpeğim olmalıydı… Olmalıydı ama olamıyordu. Çocuklarım “Anne evde kedi var, köpeği ne yapacaksın? Kont onu istemez” işte bu sözlerle yoluma çocuklarım taşları bir güzel döşüyordu ama Allahtan ümit kesilmez değil mi? Ben de kesmiyorum. Bir şiirimde yazmış olduğum gibi “Benim hiç erişemediğim hayallerim olmadı diyeceğim siz beni eminim anlayacaksınız”…
Annenizle ilgili yazdıklarınızı okuyunca ister istemez o hatıra gözümde canlandı. Kadının sevilmekle ilgili söylediği sözler ne çok şeyi anlatıyordu… İnsanların en büyük eksikliği sevgi. Şimdi tekrar düşününce kadının hayatıındaki sevgisizlik, küçük köpekle sanki ortadan kaybolmuş olmalıydı. Ballandıra ballandıra anlatırken sevilmenin ihiyaç duyulmanın önemini de dile getirmiş oluyordu. Bu sevgi açlığı değil de neydi? Beni onun kadar kimse sevmedi. Herkesin bazen gözlerde, bazen sözlerde, bir ufacık incelikte aradığı sevgi neden bu kadar az veriliyor ki? İnsan anlayamıyor. Yaşamın ağırlığı insanların elini, kolunu, güzel duygularını bu kadar mı köreltiyor? Ya da televizyonda izlediklerimizle sosyal medyadan gördüklerimizle beklentilerimizi büyüterek mi mutsuzlaşıyoruz? Tabii ki a şıkkı b şıkkı demeyip hepsi diyeceğim. Yaşam bir bütün az ondan az bundan biraz da ondan derken insan gördükleri, duyduklarıyla yaşamın içinde kıstırılıyor anlayacağınız… Polyanna olmak günümüzde çok zor çünkü İnsanlar Polyanna’nın yazıldığı zamandaki kadar sade hayatlar içinde değiller. Buna rağmen insan yine de elindekilerin kıymetini bilerek yaşama bakabilir olmayacak hayallerin peşinde koşmaktan kendini geri tutabilir hani benim şiirimde dediğim gibi… Benim hiç erişemdiğim hayallerim olmadı deyişim gibi hayatlarını daha gerçekçi hayaller üzerine kurarak idame ettirebilirler bu da sanıyorum biraz mütevazilik ve akılcı bir yaklaşım gerektiriyor. Tekrar annenize dönersek evli bir kadın dışarda ya da sosyal medyada bulduğu biriyle niye görüşür? Bu görüşme onun ruhuna ne katar? Derseniz… Hala beğeniliyor olmanın hazzını, güzel sözler duymanın keyfini o kadar. O da bir süre diye düşünüyorum. Sonrası hayatını karıştırmaktan bir yalana dolanmaktan başka bir şey katamaz çünkü adı üstünde sanal ilişkiler… İnsanlar olmak istedikleri kişiye bürünürler gerçek ilişkiler öylemidir? Sorumluluk ister. Bu sanal ilişkiler bir değil birkaç adamla konuşmak tabii ki bir evlat olarak bunlara şahit olmanız kaldırması, kabul etmesi kolay durumlar değil yavrum. Sizin uyarmalarınıza rağmen bu tarz ilişkilere devam etmesi gerçekten annenizin ayıbı… Hayatında babanızdan kaynaklı hissettiği eksiklilkler olabilir. “Babam odun gibi” demişsiniz ya anneniz bu kadar soğuk ve sert bir kadınken babanız da odunken birbirlerini tutuşturamamış olmalılar. Yine de bir eşin iyi bir insan olması, ailesi için gösterdiği çaba takdire değerdir. Bu çabanın görülmesi, takdir edilmesi birçok eksikliğe gözleri kapattırabilir diye düşünüyorum. “Ne yapabilirim?” sorunuza gelirsek… Anneler de babalar da bazen şaşırabilir, yanlışlar yapabilir. Mühim olan o yanlıştan dönebilmektir diye düşünüyorum. Eğer bu konuda elinizden geleni yaptıysanız, uyardınız, defalarca konuştuysanız yapacağınız bir şey kalmamıştır. Yaşanacakları siz engelleyemezsiniz herkes ektiğini bir şekilde biçer yavrum. Anneniz için de durum böyle olacaktır. En az hasarla biçmesini dilemekten başka bir şey kalmamış. Yazdıklarınızdan babanızı çok sevdiğinizi anlıyorum ama onu da siz koruyamazsınız. Her şey olacağına varacaktır sadece şunu yapabilirsiniz annenizi ilgi duyduğu bir becerinin kursuna kaydolması konusunda ikna edebilirisiniz. Hayatındaki boşluklar ille bir erkekle doldurulmaz bazen böyle kurslarla insan kendini oyalar, kendini meşgul eder böyle saçma sapan kendi değerini düşürecek hareketler içine girmez. Bazen de bir kedi ya da köpek sahiplenirsiniz kimsenin sizi sevmediği kadar sevilirsiniz.
Seçenekleriniz olabilecekken anneniz bir yalana dolanmak istiyorsa ve bir internet kurtlarıyla pis pis cinsel içerikli konuşmayı yeğliyorsa bu annenizin kendisiyle vicdanı arasında bir sorundur. Ve sorunun çözümü yine kendindedir. Sizin uyarılarınız ona itici gelecektir nitekim sizden uzaklaşmış… Malesef gerçekler insanın canını acıtır yavrum. Kendisine söylenen yalandan sevmelerle mutluymuş gibi yapacak anneniz. Gerçekten üzücü… Sosyal medya bilinçli bir şekilde kullanılmadığı sürece “aman avcı vurma beni” diye sosyal medyada gezerseniz mutlaka bir değil birçok avcı vurur diyorum.
Güzel günler dileğimle,
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR